Başarımızı “birlikte üretilmiş iyilik” olarak görüyoruz

Abdi İbrahim Kurumsal İletişim Müdürü Buket Koral ile The Hammers Awards 2025’te, Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Bölümü’nde En İyi Sosyal Sorumluluk Ekibi ve Engelsiz Yaşam Alanında En İyi Ekip kategorilerinde Altın ve Gümüş ödüllerini kazanan Abdi İbrahim'in başarısını konuştuk.

Türkiye sınırları içerisindeki tüm ekiplerin başarısını ölçümleyen ilk ödül seremonisi The Hammers Awards 2025'in kazananları belli oldu. Abdi İbrahim Kurumsal İletişim Müdürü Buket Koral ile The Hammers Awards 2025’te, Sosyal Sorumluluk ve Sürdürülebilirlik Bölümü’nde En İyi Sosyal Sorumluluk Ekibi ve Engelsiz Yaşam Alanında En İyi Ekip kategorilerinde Altın ve Gümüş ödüllerini kazanan Abdi İbrahim'in başarısını konuştuk.

The Hammers Awards 2025’te, İyilik Evi projemizle “En İyi Sosyal Sorumluluk Ekibi” kategorisinde Altın Ödül; Cesur Kulaçlar projemizle “Engelsiz Yaşam Alanında En İyi Ekip” kategorisinde Gümüş Ödül aldık. Bu başarı, Abdi İbrahim Vakfı olarak bizler için büyük bir gurur ve toplumsal sorumluluğa olan inancımızın güçlü bir teyidi oldu. Biz bu projelere birer “kampanya” olarak değil, kalıcı sosyal dönüşüm adımları olarak bakıyoruz. 

İyilik Evi, Aralık 2022’de, Türkiye’nin farklı bölgelerinden kanser tedavisi veya kontrolleri için İstanbul’a gelen ancak ekonomik nedenlerle kalacak yer sıkıntısı çeken çocuklara, aileleriyle birlikte konaklama, eğitim ve psikososyal imkânlar sağlamak amacıyla hayata geçirildi. Aynı anda 45 kişinin konaklayabildiği 18 odalı İyilik Evimizde 2-15 yaş aralığındaki çocuklar aileleriyle birlikte ücretsiz olarak kalabiliyor. Yemekhane, mutfak, televizyon odası, oyun, bilgisayar ve etkinlik odaları gibi ortak yaşam alanlarıyla kalanlara “yuva” diyebilecekleri güvenli ve sıcak bir ortam sağladığımız ve her köşesini özenle tasarladığımız İyilik Evimiz, hastanelere yakınlığı ve ulaşım kolaylığı nedeniyle lokasyon olarak Fatih Vefa’da yer alıyor.

Bizim için İyilik Evi, sadece konaklama alanı değil; aynı zamanda umudun ve dayanışmanın da buluşma noktası.  Bugüne kadar 150’den fazla aileye ev sahipliği yaptığımız İyilik Evi’nde, 3.000 saati aşkın eğitim, atölye ve psikososyal destek etkinliği gerçekleştirdik. Çocuklar burada sadece konaklamıyor; öğreniyor, sosyalleşiyor, eğleniyor. Aileler ise tedavi sürecinde yalnız olmadıklarını hissediyor.

Abdi İbrahim Vakfı olarak İyilik Evi projemiz ile hekimlerden gönüllülere, yerel yönetimlerden akademisyenlere kadar geniş bir ekosistemi bir araya getirerek, sağlık ve dayanışmayı aynı çatı altında buluşturduk.

Cesur Kulaçlar ise bambaşka bir umut hikâyesi. Türkiye Down Sendromu Derneği işbirliğiyle yürüttüğümüz bu projede, 5-9 yaş arası Down sendromlu çocukların suyla buluşmasını, özgüven kazanmalarını ve fiziksel gelişimlerini desteklemeyi amaçladık. 2024 yılında başlattığımız proje kapsamında, çocuklar için güvenli bir ortamda suyla tanışıp yeni beceriler geliştirmelerine rehberlik eden antrenörlerle 16 haftalık eğitim programı oluşturduk.
Kurs dönemini başarıyla tamamlayan çocuklara katılım belgelerini vererek, bu deneyimlerini ve anılarını ölümsüzleştirdik.
Bu programda çocuklarımıza sadece yüzmeyi değil, cesaret etmeyi öğrettik. Milli yüzücülerimiz Merve Tuncel, Emre Sakcı ve Vakfımızın eski bursiyeri olan Down Sendromlu milli yüzücü İrem Öztekin projeye katılarak çocuklara rol model oldular. Çocukların gözlerindeki parıltı, suya ilk adımlarındaki heyecan ve sonunda kazandıkları özgüven, bu projenin en kıymetli çıktısı oldu. Güzel yolculuklar Cesur Kulaçlar’la başlar diyerek çıktığımız bu yolculukta, çocukların ve ülkemizin yarınlarına yatırım yapmaya bundan böyle de devam edeceğiz.

Her iki proje de iyiliği büyütmenin ve sürdürülebilir bir sosyal etki yaratmanın mümkün olduğunu gösterdi. Bu ödüller, Abdi İbrahim Vakfı olarak topluma karşı duyduğumuz sorumluluğun, bilimi ve iyiliği bir araya getiren yaklaşımımızın bir yansıması. Bu inançla, daha fazla insana umut olmak ve iyiliğin gücünü çoğaltmak için çalışmaya devam edeceğiz.

Başarımızı “birlikte üretilmiş iyilik” olarak görüyoruz

Bizce pazarlama, özellikle sosyal sorumluluk temelli iletişim söz konusu olduğunda, tamamen bir ekip işidir. Abdi İbrahim Vakfı’nın tüm iletişim çalışmaları, Abdi İbrahim Kurumsal İletişim ekibi tarafından yürütülüyor. Bu ekip hem stratejik planlamayı hem de sahadaki uygulamayı büyük bir uyumla yöneten, çok yönlü bir yapı.

“İyilik Evi” ve “Cesur Kulaçlar” projelerinde de aynı yaklaşımı benimsedik: Önce toplumsal ihtiyacı analiz ettik, ardından doğru paydaşlarla iş birliği kurarak etkili ve ölçülebilir bir sosyal etki modeli oluşturduk. Bu süreçte ekibimiz sadece iletişim stratejisi üretmedi; aynı zamanda sahada ailelerle, çocuklarla, eğitmenlerle, doktorlarla doğrudan temas kurdu. 

Her bir ekip üyesi, farklı bir uzmanlık alanını ortaya koyarken, ortak bir vizyon etrafında kenetlendi: İyileştiren bir markanın sesi olmak. Bugün geldiğimiz noktada, yüzlerce ailenin yaşamına umut taşımış, milyonlarca kişiye ulaşmış projelerin arkasında büyük bir özveri, samimiyet ve dayanışma var. Abdi İbrahim Kurumsal İletişim ekibi olarak biz, bu başarıyı “birlikte üretilmiş iyilik” olarak görüyoruz.

Anlam yaratmak ve topluma katkı sağlamak...

Geleceğin pazarlama trendleri artık yalnızca ürün ve hizmet tanıtımına değil, anlam yaratmaya ve toplumsal katkıya odaklanıyor. Bizce en güçlü üç eğilim şunlar olacak:

  • Amaç odaklı iletişim (Purpose-driven marketing): Toplumsal fayda yaratan markalar, tüketici gözünde güven ve sadakat kazanacak.
  • Duygusal ve kapsayıcı hikâye anlatımı: Gerçek insan hikâyeleri, empatiyi güçlendirecek; markalar samimiyetle konuşan, “duyan” bir kimliğe bürünecek.
  • Veri destekli sosyal etki ölçümü: Artık markalar sadece “iyi işler yapmakla” değil, “iyiliği ölçmekle” de fark yaratacak. Sosyal yatırımın somut faydasını gösterebilen markalar öne çıkacak. Özetle, teknoloji, veri ve yaratıcılığın kesişiminde, insana dokunan ve anlam üreten bir pazarlama yaklaşımı önümüzdeki dönemin belirleyici unsuru olacak. Biz de bu dönüşümün tam merkezinde, iletişimi sadece tanıtım değil, toplumsal dönüşüm aracı olarak konumlandırıyoruz.

Markalar, topluma bıraktıkları izlerle hatırlanacak
Eğitim, sağlık, bakım hizmetleri ve spor alanlarında faaliyet gösteren Abdi İbrahim Vakfı ile topluma fayda sağlamak için ilk günkü heyecanımız ve bitmeyen azmimizle çalışmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde İyilik Evi modelini yeni şehirlerde uygulamak ve “Cesur Kulaçlar” projesini daha fazla çocuğa ulaştırmak istiyoruz. Aynı zamanda dijital platformlarda erişimi artırarak daha fazla gönüllü, bağışçı ve paydaşla ortak bir iyilik ağı kurmayı hedefliyoruz.

İletişim stratejimiz ise veri temelli etki ölçümü, güçlü hikâye anlatımı ve kapsayıcı paydaş iletişimi üzerine kurulu olacak. Çünkü biz, markaların yalnızca iş sonuçlarıyla değil; topluma bıraktıkları izlerle hatırlandığına inanıyoruz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir