Ziyaretçilerinizi Web Sitenizden Kaçırmamanız İçin İpuçları

Eğer bir web sitesine ilk kez giriyorsam, o sitenin beni kendisine bağlayıp bağlayamayacağı yaklaşık 8-10 saniye içerisinde belli olur. Aradığımı kısa sürede bulamıyorsam, tasarım gözümü yoruyorsa, içerik karmakarışıksa veya karşıma sürekli pop-up’lar çıkıyorsa o siteden hemen kaçarım. Hele ki aradığım şeyi bulabileceğim birçok site varsa kaçarken arkama bile bakmam.

Yazının devamında bir kez daha göreceğiniz bir bilgiyi çok önemli olduğu için henüz 2. paragrafta paylaşmak istiyorum: Sitenize ilk kez gelen ve bu ilk gelişinde kötü bir deneyim yaşayan ziyaretçilerin %40’ı sitenize bir daha kesinlikle gelmiyor. Sizden gidip başka bir siteye giren ziyaretçi eğer o sitede istediğini elde ettiyse, sonrasında da o siteyi kullanmaya devam ediyor. Çünkü alışkanlıklar kolay kolay değişmiyor.

Kulağa çok kötü geliyor değil mi? Bu kötü durum ile karşı karşıya kalmamak için yapılması ve yapılmaması gerekenleri aşağıda paylaşıyorum. Bu maddelerin hepsini veya elinizden geldiği kadarını uygulayarak “kaçak”ları azaltıp ziyaretçileri kendinize bağlayabilirsiniz.

1

 1) Yönlendirme Eksikliği

Hiçbir şey bir web sitesi ziyaretçisini, istediği noktaya bir türlü ulaşamamasından daha fazla rahatsız edemez.

Neler yapma-ma-lısınız?

  • Başlıca linklerinizi (Ana sayfa, Haberler vb.) sitenizin farklı yerlerine serpiştirmeyin. Aynı zamanda bu linkleri sitenizin body’sinde de konumlandırmayın.
  • Kullanıcıların nerede olduklarını ve tıkladıklarında ne ile karşılaşacaklarını net olarak ifade etmeyen görseller kullanmayın.

 Çözüm

  • Yazılı linklerinizi anlaşılır yapın. “Diğer linkler” ifadesi genelde iyi bir tercih değildir.
  • Sitenizdeki yönlendirmelerinizi mantığa uygun ve anlaşılması kolay bir şekilde konumlandırın.
  • Küçük bir siteye sahipseniz yönlendirme elementlerinizi grup grup ayırmayı tercih edin.

 2) Reklam Bombardımanı

Yapmayın! Bari burada yapmayın. İstiyorsanız reklamlara yer verin tabii ama ziyaretçilerinizi boğmayın.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • Reklamlarınızı, ziyaretçiler web sitenize girdiklerinde ilk karşılaşacakları yerlere koymayın.
  • Ziyaretçilerinizi etkileyebileceğiniz en kritik noktalarda (sayfanın body’si gibi) pop-up reklamlarınızı kullanmayın.

 Çözüm

  • Web sitenizde reklamlara yer vermek, para kazanmak için mantıklı bir hamle gibi gözükebilir. Ancak kullanıcı sadakatini sağlamak ve onları kaçırmamak için empati kurun ve çok duyarlı davranın.

  3) Bozuk İçerik Yapısı

Çoğu web sitesi sahibi, ana sayfada kullanıcılara çok fazla bilgi vermenin kullanıcı için çözüm üreten bir yol olduğunu düşünür. Ancak karmaşa iter, sadelik çeker. Karmaşık içerik, ziyaretçilerin aradıklarını rahatça bulamamalarına sebep olur. Ve yapılan tahminler, kaçırılan satışların %50’sinin sebebi olarak bu karmaşık düzeni işaret etmektedir.

Neler yapma-ma-lısınız?

  • Tek bir sayfada rahatlıkla yer verebileceğiniz içerikleri 1’den fazla sayfaya yaymayın.
  • Önsöz niteliğinde açıklayıcı içeriklere yer vermeyi ihmal etmeyin.
  • Ziyaretçilerin aradıkları şeyi bulmayı umdukları yerlerde onları avlamaya çalışarak itici olmayın.

Çözüm

  • Alakalı içeriklerini tek bir çatı altında toplayarak sadeliği tercih edin.
  • Ziyaretçilerinizin sıkça arayacağını düşündüğünüz konularla ilgili kalın puntolu başlıklar kullanma ve anahtar kelimeleri vurgulama (highlighted) seçeneklerini değerlendirin.

 4) Video veya Müzik Yayını

Videolar genelde eğlencelidir. Ancak bu durum, karşınıza zorla video çıkarttığınız ziyaretçileriniz için geçerli olmayabilir.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • Videonuzun izlenip izlenmeyeceği tercihini ziyaretçilerinize bırakın, onları zorlamayın.
  • Arkada tarafta çalan kötü ve rahatsız edici müziklere yer vermeyin.

 Çözüm

  • Ziyaretçilerinize otomatik olarak ekranda beliren videolar göstermekten kaçının.
  • Videonun içeriği ile ilgili bilgi verecek ufak paragraflar kullanın.

Marketing-Analysis2

 5) Üyelik Zorunluluğu

Özgürlüğüne aşırı düşkün bir varlık olan insan için “zorunluluk” kelimesi konu ne olursa olsun iticidir. Bunu web sitenizi oluştururken de göz önünde bulundurun.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • Henüz sitenizin içeriği gözükmeden ziyaretçilerin karşısında üyeliğin zorunlu olduğunu bildiren pop-up pencereleri çıkarmayın.

Çözüm

  • İlla ki bu bir zorunluluk olacaksa da ziyaretçilerinize sitenizin içeriği ile ilgili bir önizleme veya demo sunun.

 6) Sıkıcı İçerik

Ziyaretçilerin içinde coşku uyandıramayan web siteleri, karşı tarafın hafızasında yer edecek kötü bir tecrübe yaşatır. Datalar, kötü tecrübe yaşayan ziyaretçilerinin %40’ının bir daha aynı siteyi kesinlikle ziyaret etmediklerini gösteriyor.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • Sitenizi karşı tarafta hiçbir duygu uyandırmayan veya onlara ilham, eğlence ve fayda unsurlarından hiçbirini sağlayamayan bir kalıba sokmayın.

 Çözüm

  • Sadelik doğru kullanıldığı müddetçe çok etkili bir yöntemdir. Bu yöntemi en büyük yardımcınız olarak kullanıp ziyaretçilerinizin istediğini kolayca bulmasını sağlayın.
  • Ziyaretçilerinizle uzun süreli etkileşim kurabilmek için bloglar, forumlar oluşturup onları buralara davet edin.

 7) Kötü Tasarım

Kullanılan renkler, fontlar ve yapılan yazım hataları… Hepsi kötü bir kullanıcı deneyimi için yeter de artar bile.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • Farklılaşmak adına göze hoş gelmeyen, pikselli ve kontrastı düşük harf karakterlerini kullanmayın.
  • Parlak renkler insanlara genelde güzel gelebilir. Ancak bu konuda aşırıya kaçmak ziyaretçilerinizin dikkatini dağıtır ve onları rahatsız eder. Çok parlak renkler kullanmayın.

 Çözüm

  • Eğer bütçeniz varsa bir tasarımcı ile anlaşın. Web site tasarımının ziyaretçiler üzerinde bıraktığı etki tahmin ettiğinizden çok daha fazladır.
  • Böyle bir bütçeye sahip değilseniz, internette tasarım ile yayınlanan kaynaklardan faydalanıp onları mümkün olduğu kadar web sitenize uygulayın.

 8) Güncellik

Dijital gündem ve trendler bu kadar hızla değişirken web sitenizin güncel olmasının önemi yadsınamaz.

 Neler yapma-ma-lısınız?

  • İçeriklerinizi güncel tutmayı ihmal etmeyin.
  • “Sitemiz bakımdadır.” klişesini kullanmayın. Bu uyarıyı gören ziyaretçiler sitenin çok güncellenmediğini düşünüp sizden uzaklaşacaktır.

 Çözüm

  • Sık sık içerik girişi yapın. Bu sadece sitenize olan ilgiyi artırmakla kalmaz, aynı zamanda doğal arama sonuçlarında üst sıralarda olmanızı sağlayacak arama motoru indekslemenize de yardımcı olur.
  • Sitenize blog ekleyin. Bu sayede içeriklerinizi güncel tutabilir ve ziyaretçilerinizi etkinlikler ve son duyurularla ilgili bilgilendirmiş olursunuz.

 

Kaynak: Hubspot.com

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir