Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon: "Ben" yerine "Biz" diyen markalar bir adım öne çıkacak"

Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon ile geride bıraktığımız yıla dair en iyi projelerini ve yeni dönemde tüketicilerin markalardan beklentisini konuştuk.

Günümüz dünyasında tüketiciler; markalardan yalnızca satın aldıkları ürün ve hizmetleri değil, büyük ve cesur somut girişimleri hayata geçirmesini bekliyor.

Dünya sorunlarıyla ilgili, duyarsız kalmayarak toplumsal faydaya odaklanan ve şeffaf bir şekilde paylaşan şirketlerin marka değerini artırdığı gerçeğinden söz edebiliriz. Bu bağlamda, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Alper Ergenekon ile Turkcell'in geride bıraktığımız yıla dair en iyi projelerini ve yeni dönemde tüketicilerin markalardan beklentisini konuştuk.

"En önemli projemiz, kurumsal marka yapılanmamızı yenilediğimiz marka ekosistemimiz oldu"

Turkcell olarak 2021’de birçok ilke imza attık. Bu ilkleri gerçekleştirirken tüketicilerin zihnine dokunduk ve pazardaki hareketliliği analiz ettik. En önemli projemiz, kurumsal marka yapılanmamızı yenilediğimiz marka ekosistemimiz oldu. Müşterilerimize ‘Dünyalar Senin Olsun’ diyerek bir telekom operatörlüğünden çok daha ötesini sunuyoruz ve Turkcell müşterisini SIM kart sahibi olanlardan çok daha fazlası olarak tanımlıyoruz. Bugün mobil sohbetlerde BiP’i kullanmak, fizy’de müziğin keyfini çıkarmak ya da Dergilik’te vakit geçirmek için Turkcell abonesi olmaya gerek yok. Yine online alışverişe ilgi duyan bir tüketici, Turkcell Pasaj’dan Paycell ile alışveriş yapabiliyor. Dolayısıyla Turkcell hattından bağımsız, ekosistemimiz içerisinde konumlandırdığımız dijital servislerden faydalanan her yaştan tüketiciyi Turkcell müşterisi olarak görüyoruz.

"Ben" yerine "biz" mesajını veren markalar, toplumsal faydacılık konusunda bir adım öne çıkıyor"

Değişen tüketici profili, markaların nasıl bir noktada konumlandığını, kendileri için ne ifade ettiğini yakından takip ediyor. Markalar da dönüşen tüketici alışkanlıklarına cevaben, deyim yerindeyse çığır açmaya yönelik faaliyetler yapıyor. ‘Ben’ yerine ‘biz’ mesajını veren markalar, toplumsal faydacılık konusunda bir adım öne çıkıyor.

Turkcell olarak kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızla hem topluma ve çevreye faydalı bir şirket olmaya hem de marka algımızı güçlendirmeye devam ediyoruz. Çevre dostu yeşil enerji kaynaklarına yönelerek gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek için çalışıyoruz. 2030 yılına kadar elektrik tüketimini tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılama ve 2050 yılına kadar tamamen karbon nötr bir şirket olma hedefimiz var.

Dijital servislere yaptığımız yatırımların bir karşılığı olarak da Dergilik, Kopilot, Turkcell Enerjim gibi hizmetlerimizle kağıt, plastik, enerji tasarrufu sağlamaya destek oluyoruz. Bunların yanı sıra Türkiye’nin Turkcell’i olma vizyonumuzla yaşlılardan engellilere, kadınlardan özel yetenekli çocuklara kadar toplumun tüm bireylerinin sosyal yaşama eşit ve bağımsız katılım sağlamaları adına Zekâ Gücü, Dijital Bahar, Engel Tanımayanlar ve Geleceği Yazan Kadınlar gibi birbirinden özel kurumsal sosyal sorumluluk projelerini başarıyla sürdürüyoruz.

Bunların yanı sıra doğal afet anlarında da vatandaşlarımızın yanındayız. Örneğin Giresun’daki sel felaketi sonrası ihtiyaç sahibi 350 esnaf ve 200 aileye Paycell Kart ile hibe desteği, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşanan yangın felaketi sonrasında bölgenin tekrar ağaçlandırılması çalışmaları kapsamında 50 bin fidan bağışı yaptık. Eğitim-öğretim yılı öncesinde afet bölgelerindeki öğrenci ve öğretmenleri desteklemek için 10 bin tablet bağışında bulunduk.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir