Sürdürülebilirlik her zaman bizim en önemli gündem maddemiz

Pepsico Türkiye Yiyecek Kategorisi Kıdemli Pazarlama Direktörü Seren Çankırı ile PepsiCo'nun sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmaları ve dijital alanda yapmayı hedeflediği yenilikleri konuştuk.

İçinde bulunduğumuz dönem trendlerin hızla değiştiği, dijitalleşmenin hayatımızın merkezine oturduğu bir dönem. Yeme-İçme sektörünün de bu değişime hızla uyum sağlayacağını öngörüyoruz. Yeni teknolojiler, yapay zekâ alanındaki gelişmeler ve dijital kanallar sektör için birçok fırsat barındırıyor. Pepsico Türkiye Yiyecek Kategorisi Kıdemli Pazarlama Direktörü Seren Çankırı'ya PepsiCo'nun gelecek dönem hedeflerinden dijital alandaki hedeflerine, sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalardan son dönemin popüler kavramı Metaverse dünyasındaki yeniliklere kadar birçok konuda sorularımızı yönelttik. 

2022 yılı kampanyalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Dünyanın önde gelen yiyecek ve içecek şirketlerinden biri olan PepsiCo olarak Türkiye’de yiyecek kategorisinde Doritos, Lays, Cheetos, Ruffles ve Çerezza markalarımızla hizmet veriyoruz. Atıştırmalık sektöründe Pazar payımızı sürekli artıran markalarımız sosyal sorumluluk alanında da önemli çalışmalara imza atıyor. Bu çalışmalardan örnekler aktarmak istiyorum.

Markalarımızdan Lay’s ile patates üretimi için geçtiğimiz senelerde uygulamaya başladığımız tarımsal sürdürülebilirlik konusundaki iyi uygulamaları bu yıl daha da genişleterek sürdüreceğiz. Türkiye’nin dört bir yanında yetişen patateslerden özenle üretilen Lay’s, bu topraklara, çiftçilere ve doğaya katkı sunuyor. Bu yolla tarımda yerli üretimin devamlılığını sağlamayı amaçlıyoruz. Bu yıl PepsiCo Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştireceğimiz projemizle Türkiye çapında daha çok çiftçiye ulaşacağız ve demonstrasyon tarlası ile çiftçlerimize yenileyici (onarıcı) tarım uygulamalarını göstereceğiz. Bu sayede ülkemizde sürdürülebilir tarım uygulamaları benimseyen çiftçi sayımız artacak.

Sosyal çalışmalarımız bundan ibaret değil. Türkiye’nin lider yiyecek markası Doritos, her zaman gençleri hayatı cesurca yaşamaya ve hayallerinin peşinden gitmeye davet eden bir marka oldu. Bu yaklaşımla “bicesaret kampanyamızı hayata geçirdik. Bu kampanya kapsamında gençleri cesur olmaya teşvik ediyor ve “Cesur Yeni Meslekler” konusunda onları bilinçlendirerek hayallerindeki meslekleri hayata geçirmelerine destek oluyoruz.  Bu yıl eğlenceli ve havalı ürünümüz Doritos Risk kalıcı olarak raflara geri döndü. Bu sayede gençlerimizin sosyal hayatlarında da eğlendirirken risk almanın ne kadar keyifli olduğunu göstermeyi amaçladık.

Sevilen diğer bir markamız Cheetos ile de geçen sene çok sevilen ve beğenilen bir projeye imza attık. Cheetos, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) iş birliği ile sokak hayvanlarının yaşamlarını iyileştirmek amacıyla hayata geçirdiğimiz “Patilere desteğin Cheetos şekli” kampanyamız ile 7 bölgeden 7 ilde hayvan bakımevlerine ameliyathaneler kurulmasını amaçladık. Projemizi Ipsos tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Sokak Hayvanları ve Evcil Hayvanlar Algısı” başlıklı kapsamlı araştırmanın sonuçlarına göre şekillendirdik. Kampanyanın önemli bir ayağını da bakımevlerindeki sokak hayvanları için hayvan severler nezdinde farkındalık yaratmak ve onların sahiplendirilmesini kolaylaştırmak oluşturdu. Bu amaçla “Cheetos Pati Haritası” adıyla Türkiye’nin ilk hayvan bakımevi haritası oluşturduk. Getir’in iş birliğiyle projemize kısa sürede bir ameliyathane daha ekleyerek 8 ameliyathaneye çıkardık.

2022’de projemizi daha da genişleterek daha çok sokak hayvanına destek olmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda, eksikleri ve ihtiyaçları anlamak için HAYTAP ile görüşmelerimiz hızla devam ediyor.

Ruffles markamızla da dünyanın en çok takip edilen ve en prestijli liglerinden biri olarak kabul edilen UEFA Şampiyonlar Ligi’nin sponsorları olarak futbola katkı sunuyoruz. Kulüp futbolunun zirvesi olan UEFA Şampiyonlar Ligi sponsorluğumuzla futbolseverlerin heyecanına ve tutkusuna ortak oluyoruz. Maçları takip eden futbolseverlerle duygusal bir bağ kuran Ruffles ve UEFA Şampiyonlar Ligi’nin mükemmel birlikteliği, tüketicilerimiz için futbol ve eğlenceyi bir araya getirirken aynı zamanda bu tutkuyu paylaşabilme fırsatlarını da sunuyor. Önümüzdeki dönem de cips ambalajlarımızı geri dönüştürerek futbolseverlerin kullanabilmesi için bir halı saha yapacağız. 

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da çalışmalarımızı müşterilerimizin ve tüketicilerimizin odağımızda olacağı birtakım yeniliklerle sürdürmeyi hedefliyoruz. Hem paydaşlarımız hem de ekosistemimiz için değer yaratacağımız proje, kampanya ve iş birlikleri ile hayatlara dokunmaya devam edeceğiz. 

Yeme-içme sektörünün geleceği konusundaki düşünceleriniz neler? Trendlerin, müşteri profilinin ve tercihlerinin hızlı değişimine nasıl ayak uyduruyorsunuz?  
Tüm sektörler gibi yeme-içme sektörü de pandemiyle beraber hızlı değişimler yaşadı ve bu değişimler içlerinde birçok fırsat barındırıyor. Son dönemde ortaya çıkan yeni teknolojiler, inovasyonlar, dijital ve mobil teknolojiler, yeni trend ve yaklaşımlar sektörün geleceğini şekillendiriyor. 

Pandemi ile birlikte tüketici evde daha çok vakit geçirmeye başladı. Buna paralel olarak da atıştırmalık sektöründe talep artışı yaşandı. 2021 yılında hanelerin yüzde 90’ınına girmeyi başardık. 

İçinde bulunduğumuz dönem trendlerin hızla değiştiği, dijitalleşmenin hayatımızın merkezine oturduğu bir dönem. Yeme-İçme sektörünün de bu değişime hızla uyum sağlayacağını öngörüyoruz. Yeni teknolojiler, yapay zekâ alanındaki gelişmeler ve dijital kanallar sektör için birçok fırsat barındırıyor. 

Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en uygun deneyimi sunmak Pepsico olarak bizim için büyük bir önem taşıyor.  Özellikle son dönemde tüketicinin bilinmeyen ihtiyaçlarını tespit edip, henüz onlar kendileri bile farkında değilken bu ihtiyaçları gideren ürünleri pazara sunmak konusunda önemli başarılara imza attık. Önümüzdeki dönemde de bu başarılarımıza devam etmek için önceliğimiz bu değişimleri ve tüketici ihtiyaçlarını iyi analiz etmek, dijital inovasyonlar ve verinin doğru analizi olacak.

Sürdürülebilirlik alanında yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Sürdürülebilirlik her zaman bizim en önemli gündem maddemizdir. İş modelimizi ve ekosistemimizi sürdürülebilir bir eksen üzerinde inşa ediyoruz. Türkiye’de toplam 10 bin hektarlık alan üzerinde patates, mısır ve mısır irmiği üretiminin yapılmasını sağlıyoruz. Türkiye’nin 20 şehrinde, yüzlerce çiftçiyle sözleşmeli tarım uygulaması çerçevesinde, Lay’s ve Ruffles markalarımız için ülkemizin cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyoruz. Patateslerimizi, kendi geliştirdiğimiz “organo-mineral” gübre “Naturalis” ile yetiştiriyoruz. Tarımda kullanılan suyu optimize ediyoruz. Kaynak kullanımını azaltırken, verimi artıyoruz.

Sürdürülebilirlik kapsamında, karbon emisyonu konusunda en önemli etkiyi yaratabileceğimize inandığımız alanlara odaklanmış durumdayız. Bu alanları; pozitif tarım (sağlıklı toprak), pozitif tedarik zinciri, (su kullanımı ve karbon salınımını azaltma, yenilenebilir enerji, sıfır atık), ve topluma pozitif katkı (ürün seçenekleri, toplumsal destek) olarak sıralayabiliriz. 

Bu doğrultuda PepsiCo olarak 2030’a kadar doğrudan operasyonlarımızda mutlak sera gazı emisyonlarını yüzde 75 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Yine aynı dönemde doğrudan operasyonlarımıza ek olarak tüm değer zincirimiz genelinde mutlak sera gazı emisyonunu yüzde 40’tan fazla düşürmeyi hedefliyoruz. Ayrıca 2040 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma sözü verdik. Koyduğumuz bu hedefler; 26 milyon metrik tondan fazla sera gazı emisyonunun azaltılmasına veya beş milyondan fazla otomobilin bir yıl boyunca trafikten kaldırılmasına eşdeğer. Bu hedefler kapsamında emisyon azaltımına yardımcı olmanın yanı sıra dünyanın en büyük tarım işletmelerinden biri olan PepsiCo global toprak sağlığını ve biyo-çeşitliliği iyileştirmeye, orman kesimlerini azaltmaya ve çiftçiler için daha fazla verim sağlamaya yardımcı olan sürdürülebilir ve rejeneratif tarım çalışmalarını daha da ölçeklendirmeyi planlıyor. Patates atıklarından yapılmış düşük emisyonlu gübre üretme teknolojisinin yanı sıra, hassas tarım teknolojisinden daha fazla yararlanma, çiftçiler ve tarımsal bileşenlerin tedarikçileri ile yenilenebilir enerjiye geçişi de bu planlar arasında yer alıyor.

Tüm bunların yanı sıra yenilenebilir enerji konusunda PepsiCo küresel düzeyde çok ciddi çalışmalar yapıyor. PepsiCo’nun Avrupa bölgesindeki 12 ülke hâlihazırda yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik sağlıyor. Rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, fotovoltaik paneller veya biyokütle jeneratörleri gibi uygulamalarla bölgedeki 13 tesiste kurulu yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip. 

Ayrıca, PepsiCo ürünlerinin dağıtım sürecinde ortaya çıkan emisyonları azaltacak şekilde daha iyi rota planlaması sağlamak için yapay zekâ teknolojisi kullanımını genişletme yönünde çalışmalar bulunuyor. “Başlangıçtan İtibaren Sürdürülebilir” programı kapsamında global düzeyde yenilikçi iş süreçleriyle sera gazı emisyonlarının azaltılmasına odaklanıyoruz. Bunların başında çalışanların iş amaçlı havayolu seyahatlerinin karbon etkisini ortadan kaldırmayı ve üçüncü taraf lojistiği için taşıyıcı seçiminde olumlu karbon etkisini oluşturmayı amaçlayan iki dahili karbon fiyatlandırma programı geliyor.

Son dönemin popüler konusu Metaverse bu konuda düşünceleriniz nedir? Dijitalleşme alanında ne gibi yenilikler yapmayı planlıyorsunuz?
Metaverse konusu şu an hepimizin en önemli gündem maddelerinden biri haline geldi. Pandemiyle beraber hayatımızda gittikçe önemi artan dijital pazarlama Metaverse ile daha da önemli hale gelecek. Önümüzdeki dönemde Metaverse çok daha yaygın şekilde kullanılmaya başladığında hepimizin hayatlarında birtakım değişiklikler yaşanacak. Örneğin; Metaverse kullanımının insanların alışveriş alışkanlıklarını değiştireceği öngörülüyor. Böyle bir durumda da şimdiye kadar yaptığımız hedef kitle analizleri ve pazarlama kuralları değişecek.  Bizim gibi markaların yeni kurallara göre analizler yapması ve pazarlama planlarını değiştirmesi gerekecek. 

PepsiCo olarak dijitalleşme süreçlerini her zaman en yakından takip eden ve analizlerini en iyi yapan markalardan biri olduk. Hatta bu konuda lider markalardan olduğumuzu söyleyebiliriz. Örneğin geçtiğimiz sene NFT konusuna en hızlı ve başarılı bir şekilde dâhil olan markalar arasında yer aldık.  Markalarımızdan Doritos, tasarımcı Deniz Berdan ile Doritos Bicesaret kampanyamız için NFT tasarımı yaptı. Yapılan tasarım, Toplum Gönüllüleri Vakfı yararına satışa sunuldu.

Ayrıca pandemi döneminde gerçekleştirdiğimiz “Dükkân Senin” ve “KazandıRio” gibi yenilikçi uygulamalarımızla dijitalleşmeyi sahaya taşıdık. Online bir platform olan “Dükkân Senin” uygulaması, geleneksel kanaldaki müşterilerimiz olan bakkal ve marketlere yönelik bir uygulama.  Bu uygulama müşterilerimize ürün alımları ve portal üzerindeki çeşitli aktiviteler sayesinde yüzlerce hediye kazanma fırsatı sunuyor. Uygulama, Türkiye’de 10 bin bakkalın yanında olarak onların hayatını kolaylaştırıyor. “Dükkân Senin”, PepsiCo’nun global yapılanması içerisinde örnek uygulama olarak seçildi ve şimdiden 5 ülkede aynı şekilde uygulanmaya başladı. PepsiCo’nun promosyon süreçlerini dijitalleştirdiği, tüketiciler başta olmak üzere müşteri ve çalışanlarını kapak, kupon toplama zorluklarından kurtaran “KazandıRio” uygulaması ile 2 yıl kadar kısa bir sürede 20 milyon üzerinde indirilme oranına ulaştık. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir