Petrol Şirketleri, Neden Yenilenebilir Enerjiye Yatırım Yapıyorlar?

  • Ocak 2018 itibarıyla otomobil üreticileri tarafından elektrikli araçlara yapılan -açıklanmış olan- yatırımların miktarı ABD'de 19 milyar dolar, Çin'de 21 milyar dolar ve Almanya'da ise 52 milyar dolar civarındaydı.
  • McKinsey, 2025 yılı itibarıyla 350'den fazla yeni elektrikli araç markasının piyasada olacağını tahmin ediyor.
  • Daha şimdiden 10'dan fazla ülke, önümüzdeki yıllarda fosil yakıt kullanan araçların kullanımını ve satışını yasaklamayı planlıyor. Ayrıca Roma ve Madrid gibi birçok Avrupa başkenti de önümüzdeki 10 yılda dizel motorlu araçların kullanımını yasaklamayı planlıyor.
  • 2017 yılında, küresel olarak temiz enerjiye toplamda 334 milyar dolar tutarında yatırım yapıldı.
  • Yenilenebilir enerjiye ve elektrikli araçlara toplamda 1 milyar dolar yatırım yapan Royal Dutch Shell, Batı Avrupa’daki 30 bin şarj istasyonunu satın aldı ve elektrikli araçlar için şarj teknolojisi geliştiren Ample isimli teknoloji girişimine 31 milyon dolar yatırım yaptı.
  • Total, geçen yıl elektrikli araçlar için şarj çözümleri sunan G2mobility isimli şirketini ve Direct Energie isimli elektrik şirketini -1,7 milyar dolar karşılığında- satın almak için anlaşmaya vardı.
  • İlgili Yazı: Amazon'dan Elektrikli Araç Üreticisi Rivian'a 700 Milyon Dolarlık Yatırım

Yıllar boyunca petrol ve doğal gaz şirketleri, elektrikli arabaları göz ardı ettiler. Ancak bu şirketler, bu büyük değişimin önüne geçemeyeceklerini anlamış olacaklar ki, alternatif yakıtları yavaş yavaş kabul etmeye başladıklarına işaret eden adımlar atıyorlar. Peki neden?

Otomobil Üreticilerinin Elektrikli Araçlara Yaptıkları Yatırımlar

Akaryakıt sektörü ile direkt olarak bağlantılı olan otomotiv sektöründeki alternatif yakıtlı araçlara yönelim, doğal olarak akaryakıt sektörünü de doğrudan etkiliyor. Son dönemde hemen hemen bütün otomobil üreticilerinin elektrikli araçlara yatırım yapması, sektörün kabuk değiştirme sürecinin başlangıcıydı.

https://pazarlamasyon.com/volkswagen-elektrikli-araclar-dogrultusunda-logosunu-yeniliyor/

Bu konuda geleceğe yönelik en ciddi adımı ise Alman otomotiv şirketleri grubu Volkswagen Group attı. Şirketler grubunun strateji başkanı Michael Jost, geçen aralık ayında şirketin Wolfsburg şehrinde bulunan genel merkezinde gerçekleştirilen bir konferans sırasında yaptığı açıklamada, fosil yakıtlı araçların üretimini 2026 yılında sonlandıracaklarını ifade etti.

Bununla birlikte şirket, 2030 yılına kadar 300'den fazla araç modelinin elektrikli versiyonlarını geliştirmek için 40 milyar dolar harcamayı planlıyor. Tabii 2015 yılında, otomobil üreticisinin "dizel araçlarda yaptığı emisyon hilesi" skandalının patlak vermesi ve bundan ötürü şirketin 27 milyon euro'dan fazla cezaya çarptırılması, böyle stratejik ve önemli bir karar alınmasında son derece etkili oldu.

https://pazarlamasyon.com/alman-otomotiv-ureticileri-emisyon-hilesi-yapmak-icin-gizli-bir-kartel-kurdular-iddia/

Bu karar, otomotiv sektörünün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Çünkü Volkswagen Group'un çatısı altında, Volkswagen haricinde 9 farklı otomotiv markası (Audi, SEAT, Skoda, Bentley, Bugatti, Lamborghini, Porsche, Scania ve MAN) yer alıyor. Yine de Michael Jost'un yaptığı açıklamaya göre, şirketin almış olduğu bu karar sadece Volkswagen markasını kapsıyor. Ancak şirketin ana markası için böyle bir strateji belirlemiş olması, ilerleyen süreçte diğer markaları için de aynı yolu izleyeceği ihtimalini kuvvetlendiriyor.

Tabii Volkswagen Group haricindeki diğer otomotiv şirketleri de elektrikli araçlara ciddi yatırımlar yapıyorlar ve stratejilerini buna göre şekillendirmiş durumdalar. İngiliz haber ajansı Reuters'ın geçtiğimiz yılın başında paylaştığı bir habere göre, Mercedes-Benz'i bünyesinde bulunduran Alman otomotiv şirketi Daimler AG, tüm araçlarını elektrikli hale getirmek amacıyla 10 elektrikli ve 40 hibrit araç modeli geliştirmek için tam 11,7 milyar dolar harcayacak. General Motors, 2023 yılına kadar 20 yeni bataryalı ve yakıt hücreli elektrikli aracı piyasaya sürmeyi planlıyor. Ford, elektrikli araçlara 11 milyar dolarlık bir yatırım yaptı. Çinli otomotiv şirketi Geely'nin bünyesinde bulunan Volvo da bu yıldan itibaren sadece elektrikli araç modelleri piyasaya sürmeyi amaçlıyor.

https://pazarlamasyon.com/mercedes-benz-elektrikli-otomobil-uretimini-hizlandiriyor/

Reuters'ın paylaştığı bilgiye göre, Ocak 2018 itibarıyla otomobil üreticileri tarafından elektrikli araçlara yapılan -açıklanmış olan- yatırımların miktarı ABD'de 19 milyar dolar, Çin'de 21 milyar dolar ve Almanya'da ise 52 milyar dolar civarındaydı.

Fosil Yakıtla Çalışan Araçların Kullanımına ve Satışına Yönelik Yasaklar

Ülkelerin ve şehirlerin fosil yakıtla çalışan araçların yasaklanmasıyla ilgili geleceğe yönelik olarak aldığı kararlar da hem otomobil üreticilerinin hem de akaryakıt şirketlerinin, yenilenebilir enerji odaklı stratejiler belirlemelerinde son derece etkili oldu. Quartz isimli haber sitesinin geçtiğimiz ağustos ayında paylaştığı habere göre, ülkelerin ve şehirlerin fosil yakıtla çalışan araçlarını kullanımı ve satışıyla ilgili olarak ilerleyen dönemde yürürlüğe koymaları planlanan ya da beklenen yasaklar şu şekilde:

  • Norveç: 2025 yılı itibarıyla benzin ve dizel motorlu yeni araçların satışının yasaklanması planlanıyor.
  • Hindistan: 2030 yılı itibarıyla benzin ve dizel motorlu yeni araçların satışının yasaklanması planlanıyor. Ancak enerji bakanlığı, elektrikli araçların maliyetlerinin uygun olması durumunda bu yasağı yürürlüğe koyacak.
  • İsrail: 2030 yılı itibarıyla tüm benzin ve dizel motorlu araçların ithalatının yasaklanması planlanıyor.
  • Hollanda: 2030 yılı itibarıyla ülkedeki tüm araçların egzoz gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi planlanıyor.
  • Birleşik Krallık: 2040 yılı itibarıyla benzin ve dizel motorlu otomobillerin ve kamyonetlerin satışının yasaklanması planlanıyor. Bununla birlikte 2050 yılına kadar ulusal araç emisyonlarının sıfıra indirilmesi hedefleniyor.
  • Çin: İlerleyen dönemde fosil yakıt kullanan araçların kullanımının
    aşamalı olarak durdurulması planlanıyor. Böyle bir yasağın ne zaman yürürlüğe gireceği resmi olarak açıklanmadı, ancak uzmanlar 2030 yılı civarında bu yasağın uygulamaya konulacağını tahmin ediyorlar.
  • Almanya: Yeni dizel motorlu araçların satışlarının yasaklanması bekleniyor, ancak bu yasağın ne zaman yürürlüğe gireceğiyle ilgili olarak herhangi bir tarih verilmedi.
  • Danimarka: Danimarka Başbakanı Lars Lokke Rasmussen geçen yıl parlamentoda yaptığı bir konuşma sırasında, 2030 yılında fosil yakıt kullanan yeni araçların satışını yasaklayacaklarını ve o zamana kadar 1 milyondan fazla elektrikli ya da hibrit aracın yollarda olmasını hedeflediklerini açıkladı.
  • İrlanda, Fransa: 2030 yılı itibarıyla benzin ve dizel motorlu yeni araçların satışının yasaklanması planlanıyor.
  • ABD Eyaletleri (California, Connecticut, Maryland, Massachusetts, New York, Oregon, Rhode Island, Vermont), Quebec (Kanada Eyaleti): Ulusal araç emisyonlarının 2050 yılına kadar sıfıra indirilmesi hedefleniyor.
  • Kopenhag: Kopenhag'ın belediye başkanı geçen yıl yaptığı bir açıklamada, 2018'den sonra kayıt altına alınmış dizel motorlu araçların şehirde kullanımını yasaklayan bir kanunu yürürlüğe koyacağını söyledi.
  • Roma: 2024 yılı itibarıyla dizel motorlu araçların şehir merkezine girişinin yasaklanması planlanıyor.
  • Atina, Madrid, Mexico City, Paris: 2016 yılında gerçekleşen C40 konferansı sırasında, şehir liderleri, 2025 yılı itibarıyla dizel motorlu araçların kullanımını durdurmayı taahhüt ettiler. Bununla birlikte Paris şehri, 2030 yılı itibarıyla fosil yakıt kullanan bütün araçların kullanımını yasaklamayı planlıyor.
  • Brüksel: Brüksel yönetimi, 2030 yılı itibarıyla Belçika’nın başkentinde dizel motorlu araçların kullanımını yasaklamayı kabul etti. Bunun yanı sıra benzinli araçların kullanımına yönelik kısıtlamalar da değerlendiriliyor.

Bunların yanı sıra birçok ülke, elektrikli araç satışlarını teşvik etmek adına çeşitli avantajlar sağlıyorlar. Örneğin Norveç, elektrikli araç satın alan kişilere birtakım vergi indirimlerinin yanı sıra, ücretsiz ya da devlet destekli otopark, otoyol geçiş ücreti ve şarj etme gibi binlerce dolar değerinde avantajlar sunuyor ve bunun karşılığını da alıyor. Zira 2017 yılı içerisinde ülkede satılan yeni otomobillerin %52'si elektrikliydi.

https://pazarlamasyon.com/uber-londradaki-musterilerinden-temiz-hava-ucreti-aliyor/

Birleşik Krallık'ta da elektrikli araç satın alan kişiler, vergi indiriminden yararlanıyorlar. Londra şehri ise önümüzdeki nisan ayından itibaren aşırı kirlenmeye yol açtığı kabul edilen otomobiller için günlük 12,5 pound tutarında bir ücret talep edecek ve çok düşük emisyonlu bölgesini genişletecek.

Dünya Genelinde Yenilebilir Enerjiye Yapılan Yatırımlar

World Economic Forum'un internet sitesindeki habere göre, ABD merkezli global bir yönetim danışmanlığı şirketi olan McKinsey, 2025 yılı itibarıyla 350'den fazla yeni elektrikli araç markasının piyasada olacağını tahmin ediyor. Benzine olan küresel talep, elektrikli araçlar ve yakıt verimliliği kazanımları sayesinde 2021 civarında doruk noktasına ulaşacak. Enerji araştırması ve danışmanlığı şirketi Wood Mackenzie ise ABD'deki şarj altyapısı yatırımının; ekipman, kurulum, operasyonlar ve hizmetler için 2030 yılı itibarıyla yıllık 18 milyar doları aşacağını öngörüyor. Çin’in o zamana kadar elektrikli araçlardan üç kat daha fazla enerji talebinde bulunması bekleniyor.

İşte tüm bu tahminleri göz önünde bulunduran ve bu zamana kadar sırtlarını fosil yakıtlara yaslayan akaryakıt şirketleri, önümüzdeki birkaç yıl içinde beklenen milyonlarca elektrikli aracın ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli olan elektrik altyapısını elde etmek için aşırı derecede ya da doğrudan yatırım yapıyorlar. Şu anda dünyadaki tüm araçların yalnızca %2,2'si elektrikli olsa da, geçen yıl üstel büyüme ile yaklaşık olarak 2 milyon elektrikli araç satıldı ve bu rakam, şu aşamada bir rekor olarak kabul ediliyor.

https://pazarlamasyon.com/elektrikli-araclari-sarj-edebilen-yollar-test-ediliyor/

Tüm bunlara rağmen, henüz yapılan yatırımlar çok büyük değil. Örneğin Royal Dutch Shell’in yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlara yaptığı 1 milyar dolar tutarındaki yatırım, şirketin yıllık sermaye harcamalarının sadece %4’ünü oluşturuyor. Ancak bu yatırımlar, dünya genelinde hızla artıyor. Bloomberg New Energy Finance tarafından 2018 yılının başında yayımlanan "Temiz Enerji Yatırım Trendleri 2017" başlıklı raporda belirtilene göre, 2017 yılında, küresel olarak temiz enerjiye toplamda 334 milyar dolar tutarında yatırım yapıldı.

Bloomberg New Energy Finance'ın belirttiğine göre, kamunun kullanımına yönelik şarj altyapısı hemen hemen her yerde artıyor ve her bölgenin kendine özgü bir oyuncu karışımı var. Avrupa'da, halkın kullanımına sunulan şarj altyapısının %79'u kamu kuruluşları ve petrol şirketleri tarafından işletiliyor. ABD'de pazarın %62'si, tek bir alanda hizmet sunan elektrikli araç operatörleri tarafından yönetiliyor. Çin'de ise ekipman üreticileri çoğunluğu kontrol ediyor.

Petrol Şirketlerinin Yenilenebilir Enerji Yatırımları

Şimdiye kadar Avrupalı petrol şirketleri, bu alandaki en önemli hamleleri yaptılar. Bu alandaki en son hamle, Royal Dutch Shell’in elektrikli araç şarj ağları için yazılım ve hizmetler sunan bir girişim şirketi olan Greenlots’u satın alınmasıydı. Dev petrol şirketi, Kuzey Amerika’daki elektrikli araç işinin temelini inşa etmek amacıyla, Greenlots'un batarya şarj etme ve şebeke dengeleme hizmetlerini tek bir şarj platformunda optimize etmek için yazılımı birleştiren teknolojisini kullanacağını ifade etti. Bloomberg New Energy Finance'ın aktardığı başka bir bilgiye göre, Royal Dutch Shell, Batı Avrupa’daki 30 bin şarj istasyonunun satın alınması ve elektrikli araçlar için şarj teknolojisi geliştiren Ample isimli teknoloji girişimine geçen yıl yaptığı 31 milyon dolarlık yatırım gibi anlaşmalara yılda yaklaşık olarak 1 milyar dolar para harcıyor.

https://pazarlamasyon.com/elektrikli-sarj-istasyonlari-cephesinde-neler-oluyor/

Bunların yanı sıra Fransız petrol şirketi Total de geçtiğimiz yıl elektrikli araçlar için şarj çözümleri sunan G2mobility isimli şirketi satın almak için anlaşmaya varmıştı. Aynı zamanda Total, Direct Energie isimli elektrik şirketini de 1,7 milyar dolar karşılığında satın almak için anlaşmaya varmış ve bu da onu Fransa'nın önemli elektrik perakendecilerinden biri haline getirmişti. İngiliz haber ajansı Reuters'ın belirttiğine göre, Fransız petrol şirketi, bugün %5 oranında olan "düşük karbonlu enerji varlıkları"nın oranını 2035 yılı itibarıyla %20'ye çıkarmak istiyor. Yani sonuç olarak Avrupa'nın en büyük petrol şirketlerinin çoğunun yenilenebilir enerji, enerji ticareti, enerji depolaması, perakende elektrik satışı, şebeke yönetimi ya da elektrikli araç şarjı alanlarında faaliyetleri var.

Chevron ve ExxonMobil gibi ABD merkezli petrol ve doğal gaz şirketleri, kamu kuruluşlarının geleneksel bölgelerine girmeye yeni yeni başlıyorlar ve yenilenebilir enerji konusunda Avrupalı rakiplerine göre baya geride kalmış durumdalar. Pitchbook isimli şirketin belirttiğine göre, geçen yıl Chevron, 1,5 milyar dolar değerinde bağımsız olarak idare edilen bir şarj noktaları ağı olan ChargePoint için gerçekleştirilen 240 milyon dolarlık bir yatırım turunda yer aldı. Bunun haricinde ABD merkezli petrol ve doğal gaz şirketleri tarafından yenilebilir enerjiye yönelik olarak kayda değer bir yatırım yapılmadı.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir