Ali Palancı’nın girişimci cesaretiyle
1870 yılında küçük bir aile dükkânı olarak ilk adımlarını atan
Malatya Pazarı, giderek büyüdü ve özellikle de
1938 yılında
Mısır Çarşısı’ndaki o ünlü dükkânına yerleştikten sonra ticari performansını daha da geliştirdi. Bayilik vermeye de başlayan firma zaman içinde toplam
90 mağaza,
900 çalışan ve dört fabrikaya sahip oldu, cirosu ise
90 milyon dolara ulaştı.
Kuruyemiş konusunda Türkiye’nin en iyi ve güvenilir markalarından biri olarak kabul edilen Malatya Pazarı, günümüzde
Palancı Ailesi üyesi iki kuzen olan ve ailenin dördüncü kuşağını temsil eden
Hüseyin Murat Palancı ile
Mehmet Yılmaz Palancı tarafından yönetiliyordu. Fakat şirketin, kısa bir süre önce ikiye bölündüğü ortaya çıktı. Olmayacak iş değil. İkili ilişkilerde veya aile ya da yakınlarınızla olan bağlarınızda olduğu gibi, ticari hayatta da ayrılıklar yaşanabilir. Bu köklü bir aile şirketi olsa bile mümkündür. Fakat Malatya Pazarı’nın bölünme süreci hem aktarılan nedenler hem de bölünmenin dışa yansıma şekli açısından oldukça garip görünüyor.
[caption id="attachment_72469" align="alignnone" width="800"]

Malatya Pazarı, Türkiye'nın en köklü ve bilinen gıda markalarından biri durumunda.[/caption]
Çünkü durum ne bir ortağın hisselerini alıp başka yerlerde başka markalar altında faaliyet göstermesiyle sonuçlandı ne de esasen arada bir mal paylaşma sorunu var. Garip olan şu ki bölünmenin ardından, Mısır Çarşısı’ndaki o köşe dükkân da dahil olmak üzere, şirkete ait en bilinen mağazalar bile iki kuzen arasında bölündü. Örneğin şimdi canınız taptaze kuru meyve çekti diye kalkıp Mısır Çarşısı’ndaki Malatya Pazarı mağazasına giderseniz sağ tarafın Mehmet Yılmaz Palancı’ya, sol tarafın ise Hüseyin Murat Palancı’ya ait olduğunu göreceksiniz. İlk etapta bunu ayırt edemeyeceksiniz ama yönlendirildiğiniz kasaların ve aldığınız ürünlerin yerleştirildiği poşetlerin üzerindeki markaların farklı olduğunu gördüğünüzde durumu anlayacaksınız.
Bölünme sadece fiziksel alanlarla sınırlı kalmadı, markanın kurumsal internet sitesinde de devam etti. Hani şu an “
Yahu şu Malatya Pazarı’nın ürün gamına şöyle bir bakayım, aradığım kuruyemişleri ve taze kuru meyveleri bulurum belki.” deseniz ve
www.malatyapazari.com.tr adresine giderseniz, ikiye ayrılmış bir ekranla karşılaşacaksınız. Solda 1985 yılında kurulan ve şimdi
Hüseyin Murat Palancı’ya ait olan
Malatya Pazarı Kuruyemişçilik Sanayi ve Tic. A.Ş. , sağ tarafta ise diğer kuzen
Mehmet Yılmaz Palancı’nın annesiyle birlikte kurduğu yeni şirket
Malatya Pazarı Palancı Kuruyemiş San. Ve Tic. A.Ş.‘yi göreceksiniz. Logoların her biri, ziyaretçileri kendi internet sitesine yönlendiriyor.
[caption id="attachment_72468" align="alignnone" width="800"]

Malatya Pazarı'nın tıpkı mağazaları gibi ikiye bölünen kurumsla internet sitesinin girişi.[/caption]
Bu tuhaf bölünmenin nedeni olarak, Malatya Pazarı’nın yükselen iş hacmi nedeniyle şirketin daha rahat yönetilmek istenmesi öne sürülse de çok daha büyük çaplı ve aile şirketi nitelikli yerel zincir mağazaların bölünmeden yönetilebildiği düşünüldüğünde, sebep inandırıcılık konusunda oldukça su götürür cinsten gözüküyor. Eski ortak olan kuzenler, ticari ayrılık öncesinde şirketin tüm varlıklarını da bölüşmüş.
4 yurt dışı ve
3 de yurt içi olmak üzere toplam
7 mağaza Hüseyin Murat Palancı’nın olurken,
2 yurt dışı ve
27 yurt içi olmak üzere toplam
29 mağaza Mehmet Yılmaz Palancı’nın oldu.
Malatya Pazarı’nın bölünme hikâyesi son derece ilginç, zira aile şirketlerinde açılan miras davalarına, yönetimin ailenin hangi üyelerinde olması tartışmalarına veya ortaklıktan memnun olmayan akrabaların rakip firmalar kurmasına pek çok kez tanık olduk. Fakat Malatya Pazarı’nın fiziksel alanlarını terk etmeden bölerek ve iki farklı marka altında yönetmesi, internet sitesini bile çatı marka olan Malatya Pazarı üzerinden ikiye bölmesi, sanki bir tür “severek ayrılanlar” izlenimi veriyor.
Tüketici tarafından düşündüğümüzde ise durumun karışık olduğunu düşünüyorum. Zira
asırlık bir markayı bu adla benimsemiş kişiler,
Palancı ibareli logo ile bir önceki logoyu devam ettiren markalar arasında bir kafa karışıklığı yaşayabilir. Her ne kadar eski kuşak müdavim müşteriler için
Malatya Pazarı yazısını görmek yetse de, aynı mağazada farklı kasalara yönlendirilmeleri ve farklı poşetler taşımaları küçük ayrıntılar gibi gözükse de müşteriler ile bu denli köklü bir mağaza arasına, en azından iletişim ve duyulan sempati açısından mesafe girmesine neden olabilir.
[caption id="attachment_72470" align="alignnone" width="800"]

80 yıldır Mısır Çarşısı'nın en işlek köşelerinden biri olan Malatya Pazarı mağazası, mağazanın sağ ve sol tarafları iki kuzen arasında paylaşıldı.[/caption]
Peki, siz ne düşünüyorsunuz?
150 yıllık da olsa bir aile şirketinin bölünmesi daha önce tanık olduğumuz bir son mu, yoksa gerçekten de şirket yönetimini kolaylaştıran bir uygulama mı?