Küreselleşmenin en çok hissedilen yönlerinden biriside homojen ve heterojen sentezin kültürel kulvarda el sıkışmasıdır. Dünya üzerindeki toplumların kucaklaşarak tek bir küresel kültürün çatısı altında toplanma süreci ile toplumların kendi kimliklerini masanın üzerine koyma arzusu arasında gidip gelen bu yeni etkileşim küreselleşmenin nüfus cüzdanıdır. Bu anlamda kültürel dalgalar içerisinde seyir halinde olan küreselleşme için ‘’çifte vatandaş’’ uygulaması ona çok da uzak değildir.
Kültürler birbirlerinin varlıklarına karşı önlenemez bir istek duymaktadırlar. Küreselleşmenin homojen hattında zaman ve mekan konsantre bir hal almıştır nihai hedef bellidir. 18. yüzyılda mekanik saatin kullanımının yaygınlaşmaya başlamasıyla zaman belirli bölgelere özgü bir olgu olmaktan çıkmış, evrenselleşmiştir. Evrensel zamanın temel alınmasıyla toplumsal hayat küresel sistem içinde yeniden örgütlenmiştir. Küresel haritalar mekanın da evrensel boyutlarda algılanmasını sağlamaktadır.
Uluslararası alanda faaliyet gösteren işletmeler zihinlere kanalize olabilmek için sosyo-kültürel bir zemin oluşturmalıdırlar. Bu sayede görücüye çıkardıkları ‘’ Beyaz-Anglo-Sakson-Protestan’’ kitlenin kültürel alışkanlıklarını , hedef kitlenin tüketim mecraları içerisindeki raflarına yerleştirebileceklerdir. Böyle bir temel üzerine inşa edilen dünyada şirketler kendi kimliklerini korurken bir taraftanda nüfuz ettikleri kültürlerin varlıklarını kutlarlar. Eğer zemin esneklik göstermez ve bir direniş çabasına girerse nüfuz edilen kültürler dayatma gezegeninizde tekdüzelik içinde yaşamaktansa ölmeyi tercih ederler.
Bir şey mi aradınız Google size özel günlerinizle bezenmiş sayfasıyla yardım elini uzatır. Duygularınızı anlayarak empatiye giden yolda elinizi bırakmaz. 150 milyon ve üzeri kullanıcının merak ettiği birçok şeyi tek bir tuşla gözleri önüne seren bu sevimli arama motoru Yahoo’ya tercih edilmiştir. Üzerinde süsleri olan bir yılbaşı ağacı, Öğretmenler Gününü kutlayan bir kara tahta resmi kendinizden bir şeyler bulmanızı sağlayarak duygularınıza ve kültürel değerlerinize nüfuz etmiştir. Tüketiciler empati kurdukları arama motoruna olan vefalarını tek cümlede özetlemişlerdir : ‘’ Google’lamak’’.
2012 yılının sonlarına geldiğimiz bugünlerde, hepimizin göz bebeği Google, her zaman olduğu gibi ama her zamankinden farklı olarak bizler için oldukça önemli olan iki günü anmış ve kutlamıştır. Ulu önder Atatürk’ün ölüm yıldönümünü anmak amacıyla 10 Kasım’da tüm sosyal medyanın paylaşım trafiğine kapıldığı bir mecrada, Google hepimizi bu kanallara bağlamış ancak ana sayfasının en sonuna tesadüfen bir gül bırakmıştır yani geçerken uğramıştır. Halbuki 2010 yılında Google tarafından kullanılan 10 Kasım ‘’Doodle’ı ‘’ hislerimize hitap eden bir damla göz yaşından oluşmakta ve Türk bayrağı Google harfleriyle yükselmektedir. Bu oldukça onore edici kültürel bir yaklaşımdır. Bu iki görseli hemen aşağıda görebilirsiniz.
2012

---
2010

---
24 Kasım Öğretmenler Günü’ne özel olarak hazırlanan Doodle ise yatağımızın baş ucuna okumak için bıraktığımız bir kitap ve gece sindirimi kolay olsun diye kitap okurken atıştırmak için koymuş olduğumuz bir elmanın izlenimi vermektedir. Sınıf atmosferi yoktur. Bununla birlikte önceki yıllara ait Doodle’lara benzememekte siyah tahta, masa ve çiçek arşive doğru yol almaktadır. 2 yıl gibi bir süre zarfında göz dolduran Doodle aktörleri açılış sayfasındaki yerini neden figüranlara bırakmıştır ? Çin’in Güz Yarısı Festivaline nazaran eksik kalan yönümüz nedir ? Bu sorular kendimizi dinleyerek ve eleştirerek cevaplandırmamız gereken bir sorulardır.
2011

2012

Türkiye ile diğer yerel kültürler , küresel dünyanın sosyo-kültürel ve ekonomik haritasında renkli pano çivisi olmak istiyorsa küreselleşmenin doğasını çözmeli ve yerel değerlerini bu doğa içerisinde çürümeye bırakmamalıdır. Küresel haritada konumunu belirlerken nereye gideceğini bilememek ve olduğun noktada sabit kalmak televizyon karşısında uyuyakalmakla eşdeğerdedir. Bu yan etkiden kati suretle korunmak için yerel olanlar, dünya üzerindeki geometri çizimlerini yapmalı ve pergel görevi görerek hazır kıta durmalıdır. Sabit kolunu kendi ülkesinde tutup, hareket eden kolunu Amerika’ya uzatarak iki koldan hareket etmeli birinci dünya tomruklarının çaplarını dikkatle ölçmelidir