Elidor'dan yapay zekâ destekli dayanışma anıtı

Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri’ni ve proje kapsamında Türkiye’deki müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olarak hayata geçirilen Beşiktaş Akaretler’deki “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı”nın detaylarını Elidor Marka Müdürü Ahmet Adıyaman ile konuştuk.

6 Şubat’ta yaşanan ve 11 ili derinden etkileyen depremlerin hemen ardından Türkiye genelinde geniş çaplı dayanışma kampanyaları başlatıldı. Elidor Türkiye deprem bölgesindeki genç kadınlar için Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) işbirliğiyle açtığı destek merkezleriyle bu büyük dayanışma hareketindeki yerini aldı. Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’da açılan Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri’ni ve proje kapsamında Türkiye’deki müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olarak hayata geçirilen Beşiktaş Akaretler’deki “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” Elidor Marka Müdürü Ahmet Adıyaman ile konuştuk.

Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesi hakkında bilgi verebilir misiniz? 
2021 yılında genç kadınların güçlenmesine destek vermek için Kendi Yolumuzda projemize başladık. Bu proje kapsamında yollarımız Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile kesişti. Şimdi Kendi Yolumuzda projemize, TOG ile deprem bölgesinde açtığımız Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri ile devam ediyoruz. Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya’daki dört merkezde 17-25 yaş arası genç kadınlara yönelik TOG tarafından geliştirilen sosyal ve duygusal destek programları yürütülecek.

Merkezlerde neden özellikle genç kadınlara yönelik programlar yürütülüyor?
Deprem bölgesinde kadın erkek, genç yaşlı tüm grupların uzun dönemli ihtiyaçlarına yönelik kamu, sivil toplum ve özel sektör tarafından tüm gruplara yönelik kapsayıcı çalışmalar yürütülüyor. Elidor, tüm dünyada kadınların geleceklerini şekillendirmek noktasında kritik bir dönem olan gençlik dönemine odaklanıyor. Kadınların sosyal ve ekonomik açıdan güçlenmesi açısından bu dönemde aldıkları desteklerin önemi büyük. Bu alanda yıllar içinde edindiğimiz tecrübe ve kurduğumuz iş birlikleriyle genç kadınlara odaklanıyoruz.

"Hayallerimle aramda engeller var’ diyen kadınlar çıkış noktamız oldu"
Elidor X TOG Genç Kadın Merkezleri’nin çıkış noktası ve genç kadınları destekleme vizyonumuzu oluşturan dönüm noktası ise 2021 yılında ülke çapında yaptığımız bir araştırmaya dayanıyor. Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye’de her 10 genç kadından 6’sı “Geleceğim için hayallerimle aramda engeller var” diyordu. Bu engeller arasında; eğitime erişimdeki maddi güçlükler, geleceklerini planlamak için kendilerini yeterli görmemeleri, bir yol göstericinin eksikliği ve gelişmek istedikleri alanlarda gerekli bilgiye erişememek gibi pek çok sosyal ve ekonomik bariyer vardı. Bu noktada Kendi Yolumuzda projesi doğdu. Toplum Gönüllüleri Vakfı ile yolumuz da genç kadınların geleceklerine ve hayallerine giden kendi yollarında, onlara yol arkadaşı olmak amacıyla bu projeyle kesişti. 300’e yakın genç kadına üniversite hayatları boyunca burs vermenin yanı sıra binlerce genç kadının yararlandığı rehberlik çalışmaları gerçekleştirdik. Projeyi çeşitli iş birlikleriyle büyüterek süreç içinde daha çok genç kadına destek sağladık. 

Afetlerde kadınlar en kırılgan topluluklar arasında 
Tüm bu çalışmalarımız sürerken bu yılın başında hepimizi derinden sarsan büyük depremler yaşadık. Depremlerin ardından AFAD, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de aralarında bulunduğu belediyeler 4 ilde mobil duşlar kurdular. Bu hizmeti ürünlerimizle destekledik ve uzun dönemli planlamalar yaptık. Ürünlerimiz dışında da bölgedeki genç kadınlar için değer yaratabileceğimiz neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık. Depremden önce de gelecek yolculuklarında pek çok engelle karşılaşan genç kadınların depremden sonra yollarına farklı engeller ve yeni acılarla devam ettiğini biliyoruz. Buradan hareketle uzun dönemli partnerimiz Toplum Gönüllüleri Vakfı’na “Deprem bölgesindeki genç kadınlar için ne yapabiliriz?” diye sorduk. Aldığımız cevaplar, Kendi Yolumuzda projemize başlarken genç kadınlardan aldığımız cevaplar gibi çok çarpıcıydı.

Nasıl cevaplar aldınız?
Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından 2022 yılında gerçekleştirilen ve bizim de sonuçlarını dikkatle incelediğimiz Gençlerin İhtiyaçları Araştırması, gençlerin yüzde 60’ının burs desteğine, yüzde 54’ünün psikolojik desteğe, yüzde 32’sinin bilgisayara, yüzde 31’inin kitaba, yüzde 27’sinin mentorluğa ihtiyaç duyduğunu gösteriyordu. 6 Şubat depremleri bu ihtiyaçların daha da artmasına neden oldu. TOG’dan aldığımız verilere göre 11 afet ilinde 17-25 yaş arasında yaklaşık 990 bin genç kadın bulunuyor. Afet bölgesindeki kadınların yüzde 21’i istihdamda yer alırken erkeklerde bu oran yüzde 40. Kadınların yüzde 41’i ne eğitimde ne istihdamda yer alırken bu oran erkeklerde yüzde 18. Bu çarpıcı veriler, daha fazla sorumluluk almamız gerektiğini ortaya koydu. 2022-2023 eğitim yılı Türkiye Yüksek Öğretim Kurulu verilerine göre; depremden etkilenen illerde okuyan 300 binden fazla öğrenci olması ve bu sayının hemen hemen yarısının genç kadınlardan olması da bir diğer önemli veri. 

Deprem bölgesinde eğitimin devamlılığı alanındaki güçlükler, çadır ve konteyner kentlerde gençlerin sosyalleşebileceği alanların yetersizliği de öne çıkan başlıklar arasında. Afetten etkilenen insanların yaşadığı sosyal ve ekonomik koşulların zorluğu ise yine kadınların üzerindeki yükü artıran unsurlar. Özetle TOG ile yaptığımız görüşmeler, Elidor olarak sosyal ve duygusal anlamla genç kadınlara desteğimizi sürdürme noktasında bize gerçekçi bir bakış açısı sundu. Böylece Elidor & TOG Genç Kadın Destek Merkezleri için çalışmaya başladık.

"Birbirimizden aldığımız güçle kendi yolumuzda"

Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri’nde ne tür aktiviteler ve eğitimler yapılacak, bu merkezlerden kimler yararlanabilir?
Merkezlerde TOG tarafından hazırlanıp yürütülecek eğitimler, belirli bir odak ve planlama çerçevesinde tasarlanıyor. 17-25 yaş arasındaki genç kadınlar için kontenjan planlaması dahilinde sürdürülecek eğitimler TOG’un gönüllü uzmanları tarafından yürütülecek.  

Genç kadınların kendi yollarında yeniden güçlü adımlarla yürüyebilmeleri için kariyer, eğitim ve farkındalık odaklı seminer çalışmaları yapılacak. Bu bağlamda iş yaşamına atılırken mülakat, CV hazırlama, iş yaşamında karşılaşabilecekleri farklılıklar üzerine oturumlar yapılacak. Alanında uzman ve ilham veren kadınların da zaman zaman merkezlerde genç kadınlarla bir arada olmasına çalışacağız. Genç kadınların hayatın her alanında aktif rol alması için eğitimin ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu biliyoruz. Eğitimine devam etmek isteyen kadınlarla etüt, kurs imkanları ve merkez içinde ders çalışmalarını sağlayabilecekleri çalışmalar planlandı. Bunların yanı sıra onların güçlü adımlarını desteklemek için kadın erkek eşitliğine ilişkin atölyeler de gerçekleştirilecek. Kadın hakları, şiddete ilişkin başvuru mekanizmaları, gençlerin sıklıkla karşılaştığı dijital şiddet, pozitif ayrımcılık gibi birçok oturum planlanıyor. Kız kardeşlik merkezleri olarak da tanımlanabilecek bu merkezlerin, genç kadınların bilgilendikleri kadar birlikte ve yan yana vakit geçirebilecekleri yerler olmasını da önemsiyoruz. Onlara; kız kardeşleriyle bir araya gelerek beraber sohbet edebilecekleri, farklı etkinlikler yaparak kendilerini biraz olsun afetin yarattığı olumsuz etkilerden uzaklaştırabilecekleri güvenli bir alan yaratıyoruz. Projemizin mottosu da bu yüzden “Birbirimizden aldığımız güçle kendi yolumuzda!”

Projenin iletişim elçiliğini deprem sonrası katkı verdiği ulusal ve uluslararası projelerle bir kez daha öne çıkan Karsu üstlendi. Karsu ile yollarınız nasıl kesişti?
Karsu ile ilk olarak 2018 yılında bir kampanyamızda birlikte çalışmıştık. Adını Hatay’ın Karsu ilçesinden alıyor ve köklerine son derece bağlı, dünya çapında bir sanatçı. Genç kadınlar için de oldukça ilham verici bir karakter. Deprem bölgesi için pek çok insanı harekete geçiren Hollanda konserini de beğeniyle takip ettik ve yeniden iletişime geçtik. Proje içeriğine en az bizim kadar heyecanlandı ve iletişim elçiliğimizi üstlendi. Üstelik projemizin umut ve dayanışma temasını güçlendiren özel bir beste yaparak genç kadınlara armağan etti. Bizimle bu yolda yürüdüğü için mutluyuz. 

Genç Kadın Destek Merkezleri’nin yanı sıra Beşiktaş Akaretler’de “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” adını verdiğiniz bir çalışmanız daha var. Bu anıt hakkında bilgi verir misiniz?
Afetin etkileri henüz çok taze, iyileşmek çok uzun zaman alacak. Etkilenen insanların unutulmamak, yalnız hissetmemek gibi çok doğal bir ihtiyacı var. Ülkenin geri kalanının da manen ve madden destek vermek için büyük bir istek duyduğunu biliyoruz. Buradan yola çıkarak “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” projesini ürettik.

Dayanışma mesajları deprem bölgesinde gösterilecek

Şehirde kalıcı olarak yer alacak bir anıttan mı bahsediyoruz? 
Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı fiziksel olarak bir anıt olsa da aslında bilindik anlamıyla anıt kavramını ters yüz eden, interaktif bir eser. Fiziksel olarak İstanbul Beşiktaş’ta, Akaretler’de 12 Haziran’a kadar sergilenirken, eş zamanlı olarak deprem bölgesinde kurulan ekranlar aracılığıyla da mesajını genç kadınlara ulaştıracak. Anıtı özel kılan ise depremden etkilenen genç kadınların çizdiği resimleri, Karsu’nun özel bestesini ve isteyen herkesin Elidor sayfası üzerinden gönderebileceği dayanışma mesajlarını yapay zeka öğrenmesiyle birleştirmesi. Türkiye’de müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olan bu eser, Elidor Türkiye olarak bizim açımızdan da oldukça gurur verici.

Biraz daha teknik kısma girecek olursak; resim, müzik ve sosyal medyadan gönderilen mesajların dijital bir sanat eserine ve anıta dönüşme süreci nasıldı?
Deprem tüm insanları farklı yönleriyle etkiledi. Öncelikle depremden direkt olarak hasar alan, evlerini, yakınlarını, anılarını ve belki geleceğe dair umutlarını yitirme noktasına gelen insanlar var. Bu nedenle ilk olarak deprem bölgesinden sekiz güzel sanatlar fakültesi öğrencisine duygularını, dayanışma duygusunun onlar için anlamını resmetmek isteyip istemediklerini sorduk ve olumlu yanıt aldık. Gönderdikleri birbirinden özel resimler karşısında hem duygulandık hem de doğru bir adım attığımıza emin olduk. 

Depremden bu şekilde direkt etkilenmese de orada yaşananlarla duygudaşlık geliştiren Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında on binlerce insan var. Karsu ise depremde pek çok yakınını ve anılarının geçtiği sokakları yitiren hem de deprem bölgesinde olmasa da duygudaşlık eden pek çok insanın duygularını müzik yoluyla aktarması için simge bir isim. Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı’nı depremin etkilerini farklı açılardan deneyimleyen insanların duygularını aktarmaları için bir platform olarak da düşünebiliriz. 

Kendi yolumuzda dayanışma anıtı nasıl çalışıyor?
Bir yapay zekâ modeli, çizilen resimler üzerinden Gözetimsiz Öğrenme (Unsupervised Learning) metodu ile eğitildi. Model, resimlerdeki stil ve öğeleri içerik temelli analiz yöntemleri kullanarak öğrendi. Yapay zekâ modeli, genel olarak umut, cesaret, sevgi, dayanışma gibi kavramları temsil eden 200’den fazla anahtar kelimeye dayalı olarak da eğitildi.  Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gönderilecek dayanışma mesajları için Elidor’un Instagram hesabına bir chatbot uygulaması eklendi. Instagram'dan gelen destek mesajları tarandı ve bu mesajlar, yapay zekâ modeline verildi. Mesajların alınması ve işlenmesi için özel bir yazılım geliştirildi. Yapay zekâ modeli, anlık olarak gelen girdileri kullanarak, öğrendiği çizim stilleri ve öğeler ile yeni ve kesintisz bir video üretiyor. Oluşturulan video ve Instagram'dan gelen dayanışma mesajları, İstanbul, Beşiktaş Akaretler'deki Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı’na ve deprem bölgesinde kurulan ekranlara yansıtılıyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir