Günümüz dünyasında tüketiciler; markalardan yalnızca satın aldıkları ürün ve hizmetleri değil, büyük ve cesur somut girişimleri hayata geçirmesini bekliyor.
Dünya sorunlarıyla ilgili, duyarsız kalmayarak toplumsal faydaya odaklanan ve şeffaf bir şekilde paylaşan şirketlerin marka değerini artırdığı gerçeğinden söz edebiliriz. Bu bağlamda, Bosch Otomotiv Yedek Parça Türkiye, İran & Orta Doğu Direktörü Arda Arslan ile Bosch Otomotiv Yedek Parça Türkiye'nin geride bıraktığımız yıla dair en iyi projelerini ve yeni dönemde tüketicilerin markalardan beklentisini konuştuk.
"İşimizin sürdürülebilirliği ve hizmet kalitesinin korunması adına çalışmalarımıza devam ediyoruz"
Bu yıl içinde gerçekleştirdiğimiz, bizim için büyük değer taşıyan projemiz olarak, Türk Eğitim Vakfı (TEV) işbirliğiyle hayata geçen Bosch Car Service Burs Fonu projesini örnek verebilirim. Bu projeyi, Bosch Grubu’nun otomotiv yedek parça iş kolu bünyesinde faaliyet gösteren, dünyanın en büyük bağımsız bakım ve onarım araç servis zinciri olan Bosch Car Service’in dünyadaki 100. kuruluş yılı nedeniyle gerçekleştirmek istedik. Bu çok özel yıl dönümünde, Türkiye’nin farklı şehirlerinde okuyan ve maddi durumu yetersiz olan meslek liselerindeki öğrencilerin eğitimine destek olmak amacıyla Bosch Car Service Burs Fonu’nu oluşturduk. Proje kapsamında Motorlu Araç Teknolojileri (Otomotiv Elektromekanik, Otomotiv Gövde, Otomotiv Boya) alanında eğitim gören 100 öğrencinin eğitimine 4 yıl boyunca destek vereceğiz. Ayrıca yine TEV tarafından belirlenecek öğrencilere ayrıca staj imkânı da sağlanacak.
Bu projeyi salt bir sosyal sorumluluk çalışması gibi görmüyoruz. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de el sanatları, meslek öğrenen ve öğrenmek isteyen gençlerin sayısının hızla azaldığını gözlemliyoruz. Oysa işimizin sürdürülebilirliği ve hizmet kalitesinin korunması adına sektörümüzde yeni nesil ustaların yetişmesi gerekiyor. İşte biz bu projeyle onların yetişmesine destek olmak istiyoruz.
"Toplumun ve çevrenin çıkarlarını korumak için temkinli ve sorumlu hareket ediyoruz"
Bizim sürdürülebilir yaşam konusundaki yaklaşımımız mottomuzda saklı: ‘Yaşam için teknoloji’. Bosch Grubu, bu ilke doğrultusunda yaşam kalitesini artıran ve doğal kaynakları koruyan ürünler geliştirme hedefiyle hareket ediyor. Bizim açımızdan bu, şirket olarak ileriyi düşünmek, tamamen gelecek nesillere odaklanmak ve sürekli olarak sürdürülebilirliği kovalamak anlamına geliyor. Grubumuzun faaliyet gösterdiği tüm iş kollarında olduğu gibi otomotiv yedek parça iş kolunda da toplumun ve çevrenin çıkarlarını korumak için temkinli ve sorumlu hareket ediyoruz.
Teknolojinin karbon nötr olmasını istiyoruz. Bu amaçla iklim eylemine öncülük ediyoruz. Dünya genelinde 400’den fazla Bosch lokasyonu, 2020 yılının ilk çeyreğinden beri karbon nötr. Buna, Türkiye’deki tesislerimiz de dahil. Grubumuz, 2030 yılına kadar, tedarikçilerden müşterilere kadar tüm değer zinciri boyunca CO₂ emisyonlarını 2018 yılındaki seviyelerle karşılaştırıldığında yüzde 15 oranında, yani 67 milyon ton azaltmayı hedefliyor. Ancak bu konunun sadece bir ayağı. Ayrıca Bosch kendini, küresel ısınma ve hava kalitesi üzerinde kayda değer bir etkiye sahip olmayan mobilite çözümleri geliştirmeye de adıyor. Hidrojeni elektriğe dönüştüren yakıt hücresinin sanayileştirilmesinde giderek hızımızı artırıyoruz. Yenilikçi teknolojiler ve stratejik iş ortaklıklarıyla karayolu trafiğini olabildiğince iklim dostu hale getirme hedefimiz yolunda önemli mesafe kaydediyoruz.