Biz şimdi neyiz?

McCann Istanbul Kreatif Direktörü Varol Döken: "Gelecekte ilerlemenin geçmişi doğru değerlendirerek olacağına inanıyorum. Daha iyi işler, daha iyi bir gelecek, daha iyi bir dünya mümkün."

Bir yıl daha acısıyla tatlısıyla hatta tuzlusuyla (yazar burada ekonomiye gönderme yapıyor) geride kaldı. Benim de aklımda bu yıla dair çok önemli sorular kaldı…

  • Artık bu ilişkinin adını koyma zamanı geldi 2023!
  • Söyle lütfen, biz şimdi neyiz?
  • Eski, normal mi, yeni normal mi?
  • Yoksa artık her şey çok normal mi?

2022 yılı, sadece reklamcılık için değil ülkemiz ve dünya için de oldukça karışık, dalgalı, zaman zaman keyifli ama en çok da savaşlar ve yeni krizlerin gölgesinde biraz belirsiz geçti. Post pandemi döneminin ilk yılı olarak nitelendirebileceğimiz bu yılda ne normaller yeni kaldı, ne de yeni normal olarak adlandırılan birçok şey tam anlamıyla hayata geçti. Adeta arafta kaldık, kafalar karıştı, tanımlar birbirine girdi. Zaten dünya da kendini yenileme fırsatı bulamadan yeniden krizlerin, savaşların ortasında buldu kendisini. Oysa ne çok şey öğrenmiştik pandemiden, ne dersler çıkarmıştık; hem doğamız hem dünyamız hem de insanlar arası ilişkilerimiz için... Büyük bir krizden, yeniden doğarak çıkabilirdik; olmadı, olamadı.

Reklamcılık, pandemi, rüzgârıyla payına düşeni fazlasıyla aldı
Dünya, uzun süredir pek çok yeni sorunla uğraşıyor. Küresel ısınma, iklim krizi, göçler, canlı türlerinin yok olması, orman ve yeşil alanların azalması gibi tüm insanlığı yakından ilgilendiren bu problemler, 2020 yılı başında tüm dünyayı sarsan bir salgınla yeniden ele alınmaya başlandı. İnsanlığın sonunu getirebilecek bir salgın, hem kendimize hem dünyamıza bakış açımızı değiştirdi. Ancak ne yazık ki bu iyimserlik çok uzun sürmedi. Pandeminin etkileri azalır azalmaz eski normallerimize döndük, dünyaya, doğaya ve kendimize verdiğimiz yenilenme sözlerini unuttuk. Yılın hemen başlarında çıkan Ukrayna-Rusya savaşı gibi olaylar, ekonomik krizler vb… pandemi sonrası yaşanan iyimserlik havasını git gide azalttı. Ne yazık ki reklamcılık gibi, birçok sektörü olumsuz etkileyen Ukrayna-Rusya savaşı, neredeyse birinci yılına girecek olmasına rağmen bu satırları yazdığım şu anlarda bile maalesef devam ediyor. Ancak reklamcılık, pandemi ve sonrasındaki rüzgârın getirdiği iyi şeylerden payına düşeni fazlasıyla aldı. İş yapma şekillerimizden fikirlerimize kadar büyük bir değişim geçirdik. Bu değişimin en büyük sonuçlarından birini de bu sene Cannes Lions’ta gördük. Liquid Billboard’dan Eat A Swede’ye birçok büyük ödülü sosyal sorumluluk projeleri, goodvertising işleri, dünyamızı daha iyi bir yer yapma çabasındaki fikirler aldı. Hatta bu ödüller, reklamcılık dünyasında ‘‘artık ürünleri değil sosyal sorumluluk projelerini konuşuyoruz’’ tartışmalarını da beraberinde getirdi. Reklamcılık, toplumsal olayları her zaman ilk ele alan sektörlerden. Fakat dünyanın bu gidişatının uzun vadede sektörümüze ne gibi etkileri olacağı halen belirsiz.

Ülkemiz de Covid vakalarındaki azalmaya rağmen, zaten alttan alta kendisini hissettiren ama özellikle bu sene etkilerini tam anlamıyla gösteren dev bir ekonomik krizin içinde buldu kendisini. Ne ofislere tam dönebilmiş ne hibrit çalışma sistemine tam alışabilmişken, gün be gün azalan sosyalleşme olanaklarıyla, evden çıkma yasağı olmadan, evlerimizde daha çok kalmaya başladık. Her geçen gün giderek artan barınma ihtiyacı problemi, özellikle İstanbul’da yaşayanlar için, reklam insanlarını çok ciddi şekilde etkiledi. Artan yol masrafları, kiralar, iş sonrası sosyalleşme imkânlarının azalması vb… birçok etken ofislere dönmenin önünde halen büyük bir engel. Remote veya hibrit çalışma modellerinin daha doğru yapılandırılıp bir sisteme oturması, ilerleyen zamanlarda çok daha doğru, çok daha gerekli olacak. Çünkü bu krizin etkilerinin, çok yakın zamanda kendisini farklı şekillerde göstereceğini ve reklam ajanslarının yeni arayışlar içerisine girmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yeni bakış açılarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var
Hem ülkemiz hem dünyadaki tablo, reklamcılığın geleceği açısından çok parlak gözükmüyor. Ama belki de asıl fırsat burada yatıyordur… Yeni iş yapış şekillerine, yeni fikirlere, yeni bakış açılarına her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Dünyanın da reklamcıların ve reklamcılığın getireceği yeni açılımlara ihtiyacı var. Dünya birbirinden ayrıldıkça ve uzaklaştıkça insanlar birbirine daha çok yakınlaşıyor. İnsanları ortak duygu ve noktada birleştiren şeyler artıyor. Tanımlar değişse de sektörün özü değişmiyor. Ürün veya purpose iletişimi fark etmiyor, iyi reklamcılar dünyayı birleştirmeye devam ediyor.

Bu madalyonun bir yüzü. Yani dünyanın reklamcılığa etkileri. Bir de diğer yüzü var tabii. Reklam sektöründeki gelişmelerin reklamcılığa etkileri. İşte oralar biraz karışık oralar biraz dolambaçlı. Makineler sektörümüzün peşinde. Şu satırlar da dahil olmak üzere artık hem görsel hem metin anlamında insan zekâsıyla yarışan bir yapay zekâ var gündemimizde. Midjourney, Dall-E, Copy Ai gibi birçok platform tasarım ve metin anlamında gelişmiş algoritmalarıyla her geçen gün bizi şaşırtan işler ortaya koymaya devam ediyor. Hem dünyadan hem ülkemizden gördüğümüz örnekler gibi bu alanda daha pek çok işbirliği göreceğimiz açık. Peki bu gerçekten, reklam çalışanlarını (insan olanları) tehdit ediyor mu? Ben bunu tehditten çok bir fırsat olarak görüyorum. Yapay zekâyı da bir araç olarak kullanarak reklamcılık sektöründe yepyeni kapılar açabiliriz. İçerik tüketiminin üretiminden çok daha hızlandığı günümüzde en azından kampanya, satış vb… gündelik işlerde biz reklamcıları rahatlatacak çözümler bulabiliriz. Neticede yapay zekâyı reklamcılıkta kullanmak da bir insan fikri değil mi? Yoksa bu da yapay zekâ tarafından beynimize ekilmiş bir düşünce filizi mi? Bu paragraf, bir bilimkurgu hikâyesine dönüşmeden bitirelim.

Teknoloji alanında da oldukça fazla gelişmenin yaşandığı bir yılı geride bıraktık. Son iki yılda gündemimizi oldukça meşgul eden NFT rüzgârı biraz dindi. Geçenlerde Londra’da çok önemli bir NFT Meeting’inin seyirci sıralarının bomboş olduğunu görüp üzüldüm, ancak bunun geçici olduğunu ve NFT’nin 2023 yılında yeniden gündemimize gireceğini düşünüyorum. Kripto paralarda olan büyük dalgalanmalar, Blockchain dünyasını oldukça etkiledi. Metaverse şu an hayatımızda çok büyük bir yer kaplamasa da 2023’te sanal evrende iş yapma metotlarımız ve bu alanda göreceğimiz işler artacaktır. Şu bir gerçek ki, adı ne olursa olsun günümüzün teknolojik gelişmelerinden yararlanan reklam projeleri bir adım öne çıkıyor. Bunun 2023’te de artarak süreceğine inanıyorum. 

Reklamcılar Platformu'nun sektöre olumlu etkileri olacağını düşünüyorum
2022 yılının sonuna doğru gelirken ülkemizdeki reklam sektörünü çok yakından ilgilendiren bir gelişme daha yaşandı. Yıllardır konuşulan reklam emekçilerini bir sendika altında toplama fikri ‘‘Fikir Birliği’’ mottosuyla Reklamcılar Platformu adı altında gerçekleşiyor. Kurulum sürecinde yer almasam da fikren desteklediğim platformun sektöre olumlu etkileri olacağını düşünüyorum. İş hayatındaki tüm çalışanlar gibi reklam çalışanlarının da daha iyi maddi şartlara, daha düzgün mesai saatlerine, daha belirlenmiş kurallar bütününe ihtiyacı var. Bu satırların yazıldığı tarihte Reklamcılar Platformu ilk basın toplantısını gerçekleştirmemişti. Gelişmeleri herkes gibi ben de yakından takip ediyorum.

Yıl, reklamcılar açısından çok önemli bir aktivite ile sona eriyor. 2022 Dünya Kupası ilk defa kış aylarında Katar’da düzenleniyor. Açıkçası Dünya Kupası’yla ilgili şu ana gördüğüm en çarpıcı reklam, kupanın sponsoru olmayan Pepsi’den geldi. Kış aylarına denk gelmesi, birçok açıdan tartışılan bir ülke Katar’da yapılması, dünyanın birçok başka sorunla uğraşması gibi sebeplerden mi bilmiyorum ama ortada büyük bir Dünya Kupası rüzgârı dönmüyor. Turnuvanın başlamasıyla umarım bu değişir. Bunu hem büyük bir futbol hayranı hem de bir reklamcı olarak söylüyorum.

2023'ten umutluyum
Şöyle bir 2022 yılına durduğum yerden geri baktığımda benim gördüklerim bunlar. Hissettiklerim ise bambaşka. Ne olursa olsun hem mesleğim hem kendi adıma 2023’ten umutluyum. Çünkü gelecekte ilerlemenin geçmişi doğru değerlendirerek olacağına inanıyorum. Daha iyi işler, daha iyi bir gelecek, daha iyi bir dünya mümkün. Ama gelin şunun artık bir adını koyalım. Sahi biz neyiz 2023?

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir