Yeme içme sektörümüz ve "Michelin Yıldızları"mız

Michelin rehberine, 53 Türk restoranı girdi.

Dün İstanbul’da gerçekleştirilen ve Michelin rehberine girmeye hak kazanan restoranlarımız ile beş restoranımızın Michelin yıldız(lar)ı ile derecelendirilmesi, gastronomi açısından bir mihenk taşı olacak.

Türkiye’de restoranlar on üç kategoriye ayrılıyor. Bu kategoriler ağırlıklı olarak kişi başı harcanan tutarla belirleniyor. En üst düzey, üst düzey, orta restoranlar, standart restoranlar, alkolsüz restoranların yanı sıra fast food restoranlar ve sokak lezzetlerine kadar farklı kategoriler var. Türkiye’de gastronomi sektörünün kalbinin İstanbul’da attığı da herkesin malumu.

Geniş nüfusu, Türkiye’deki ticaret hacminden aldığı paya bağlı olarak oluşan sosyo-ekonomik yapısı, turizm değeri, çekim noktası olmasının verdiği tüm artılarla birleşince gastronomi sektörünün burada gelişmesi kaçınılmaz olarak gerçekleşiyor. Aynı zamanda Türkiye’de hane halkının en çok harcama yaptığı dördüncü kategorinin restoran ve otel harcamaları olması da elimizdeki önemli verilerden biri. Genel olarak yeme-içmeye olan yatkınlığımız sektörün büyümesini etkiliyor.

Michelin Yıldızı ise taşıdığı anlam, kattığı değer ve yarattığı olumlu algı bakımından oldukça etkileyici bir boyut. Fransız tekerlek üreticisi Michelin’in 1900’lü yıllarda haritalarda yeme-içme noktalarını işaretlemeye başladığı, ardından uzmanlaşmaya bağlı olarak geliştirdiği restoran derecelendirme yöntemi tüm dünyada kabul görüyor.

Bir yıldız, restoranın kendi kategorisinde “en iyilerden biri” olduğu sembolünü taşıyor. İki yıldız, restoranın üst düzey yemeğini, servis ve sunumunu, mutlaka tekrar ziyaret edilmesi gerektiğini ve benzersiz bir restoran olduğunu sembolize ediyor. Üç yıldız, restoranın mükemmele yakın olduğunu, sadece bu restorana gitmek için plan yapılabileceğini, restoran şefinin kendi karakterini menüye ve restoran ortamına yansıttığını ve şefin kariyerinin tepesinde olduğunu açıklıyor. Restoranların değerlendirilmesi gizli bir biçimde ve kimliğini ailesinden bile gizleyen uzmanların restoran ziyaretleri ve deneyimleri neticesinde gerçekleşiyor. 

Türkiye’den 53 restoranın Michelin rehberine, 4 restoranın bir Michelin yıldızı ve 1 restoranın iki Michelin yıldızı ile derecelendirilmesi hem gastronomi sektörümüze hem de gastronominin ülke için yaratacağı katma değerin potansiyeli noktasında oldukça önemli. Şimdi sıra, bu başarının sürdürülebilir hale getirilerek iyi bir biçimde pazarlanmasına ve daha fazla restoranımızın bu seviyelere çıkartılmasına geldi. Yeme-içme sektörüne olan ilgi, güçlü potansiyel, eğitim ve uzmanlaşma olanaklarımız ile bu başarılar artarak sürecektir. 

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir