Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’u engelli. Yani yaklaşık 9.2 milyon vatandaşımız. Belki yakın belki uzak akrabamız. Bu vahim durum her ne kadar bizler görmezden gelsek de hayatın bir gerçeği. O insanlara karşı toplumun her kesimi sorumluluk üstlenmeli. Yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri, devlet ve tabi ki markalar. Markalar ürünlerini onlara da pazarlıyor şüphesiz fakat onların bu ürünlere ulaşması o kadar da kolay olmuyor.
httpv://www.youtube.com/watch?v=spWGMJ6j1g8
İşte Turkcell bu konuda sorumluluk aldığını bizlere duyurdu. Yayınlanan reklam filminde işitsel engelli bir vatandaşın Turkcell iletişim merkezinde isteğini iletirken yaşadığı zorluktan bahsediliyor. Bu sorundan yola çıkarak Turkcell iletişim merkezlerinde 100’ ü aşkın çalışanına işitme engelli vatandaşlarımızın iletişim taleplerini karşılamak amacıyla işaret dilini öğretmiş. Reklam filminde gelin ile kaynana arasındaki ilişki ile hoş bir şekilde anlatılıyor bu durum.
Sosyal Sorumluluk konusunda hemen hemen Türkiye’nin her sorununa el atmış bir marka olan Turkcell özellikle eğitim konusunda sorumluluk alan öncü markalarımızdan biri. Kardelen Projesi başarılı bir sosyal sorumluluk çalışması olarak önümüzde duruyor. Van depreminden sonra da TEV ile birlikte yine taşın altına ellerini sokmuşlardı.
Bütün bu çalışmalardan sonra Turkcell’i bu duyarlılığı için tebrik ediyorum. Umarım Türkiye’deki bütün Turkcell iletişim merkezlerine de taşınır bu çalışma. Çünkü bu duruma şiddetle ihtiyaç var. Tabi bu sadece Turkcell ile sınırlı kalmamalı. Bütün markalardan bu ve buna benzer duyarlılıklar bekliyoruz. Bu tip çalışmalar hem engelli vatandaşlarımız hem de diğer vatandaşlarımızda şüphesiz ki karşılık bulacaktır.
Bu konuda hatırladığım başarılı bir örnek de Türk Telekom’un geçen yıl yaptığı “Konuşan Kitap” projesi. Bu projede de görme engelli vatandaşlarımız için sesli kitaplar bir Türk Telekom hizmeti olarak sunulmuştu. Başarılı bir çalışmaydı.
http://www.youtube.com/watch?v=1mnipud5Uag
Ayrıca televizyonlarda, sinemalarda ve tiyatrolarda yine engellilere yönelik çalışmalara şiddetle ihtiyaç var. Umarım bu duyarlılığın gösterilmesinde iletişimciler olarak bizler de katkı sağlarız. Geçen ay Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde Engin Alkan’ın yönettiği Vişne Bahçesi oyununu izlemiştim. Bu oyunda da ilk defa bir tiyatro oyununda üst yazı uygulaması yapıldığını görmüştüm. Bu bahaneyle Engin Alkan’a da teşekkür ederim.