Tekinsiz Vadi’de bir Emo!

Yapay zekâ teknolojisindeki yenilikler, kullanıcı deneyimini sürekli olarak dönüştürmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, fotoğrafları videoya dönüştürüp seslendirebilen yapay zekâ aracı EMO'nun reklam ve medya sektörünü nasıl etkileyeceğini Yapay Zekâ Medya Reklam Yaratıcısı Merve Kurtuluş'a sorduk.

Geçtiğimiz hafta, Çin merkezli teknoloji şirketi Alibaba Group'un, fotoğrafları videoya dönüştürüp seslendirebilen yapay zekâ aracı EMO’yu tanıttığını sizlere aktarmıştık. EMO sayesinde, tarihten bir kişiyi konuşturabilir, bir fotoğraftaki şarkıcıya en sevdiğiniz şarkıyı söyletebilir ya da yapay zekâ ile oluşturduğunuz görseldeki karakterlere hayat verebilirsiniz. Peki, EMO'nun reklam ve medya sektörüne etkisi nasıl olacak? Yapay Zekâ Medya Reklam Yaratıcısı Merve Kurtuluş'a sorduk...

merve-kurtulus-1

Tekinsiz Vadi’de bir Emo!

Gün geçmiyor ki yapay zekâ dünyasında bir olay daha çıkmasın. OpenAI Sora’yı tabir-i caizse “ortaya salınca” birçok şirketin elindekini paketleyip canlıya aldığı bir iki hafta yaşıyoruz.

Midjourney’le yakın dönemlerde, yani 2022’nin ikinci çeyreğinden sonra tanıştığımız D-ID de EMO’yla tam olarak aynı görevi yapıyordu. Tek bir farkı var ve o yüzden bugün D-ID’yi değil, EMO’yu konuşuyoruz: EMO daha iyi. En azından demolarda görünen o. Gerçek fotoğraflarda hızlıca anlayabiliyorsunuz yapay zekâ ürünü olduğunu fakat animasyon karakterlerde oldukça başarılı. Bu gözlemden yola çıkarak ve Tekinsiz Vadi Teorisi’nin farkında olarak yakın gelecekte reklam ve medya sektöründe başımıza neler geleceğini gelin, birlikte tahmin etmeye çalışalım. 

EMO’nun çıkışı nelere sebep olabilir ve mevzunun Tekinsiz Vadi Teorisi’yle ne alakası var?  

“Tekinsiz Vadi" aslında bir nesnenin insana benzerliği ile insanların bu nesneye nasıl tepki verdiğini açıklayan bir teori. Robotlar, 3D animasyonlar ve hiper gerçekçi bebekler gibi örneklerde bu durumu görebiliriz. Bu ilginç fenomen, 70'lerde bir robotik uzmanı olan Masahiro Mori tarafından keşfedilmiş. Bir robot "biraz insansı" ile "tamamen insansı" arasında bir yerdeyse ve bu garip bir şekilde itici geliyorsa, işte o zaman "tekinsiz vadi" denen fenomen ortaya çıkıyor. EMO’nun Audrey Hepburn demosunu izlerken yaşadığımız garip his işte bu. 

Birkaç demoya göz atarsanız fark edeceksiniz, animasyon karakterlerin konuşması doğal ve tatlı gelirken, gerçek fotoğrafların kullanıldığı demolar biraz üzüyor. Ve bu henüz satılabilir, markalar dünyasında sağlam yer edebilir bir şey değil. Tabii ki öngörebileceğimizden çok daha kısa sürede bu konuyu da çözecekler fakat o zamana kadar EMO’yu bu haliyle iletişimlerimizde nasıl kullanabiliriz? 

EMO'nun Yükselişi ve Potansiyeller Denizi 

EMO'nun piyasaya çıkışıyla birlikte, markaların animasyon karakterleri kullanımında önemli bir yükseliş olacağını öngörüyorum. Eğer Sora’nın yaptığı gibi, kendi kulvarında çığır açan bir alternatifi ortaya çıkmazsa, EMO'nun sunduğu imkanlar sayesinde, bir süre boyunca çok daha fazla animasyon karakterle karşılaşabiliriz. EMO, özellikle animasyon karakterlerin üretiminde gösterdiği başarı ile ön plana çıkıyor çünkü animasyonda tekinsiz vadi hissi yaşamanız mümkün değil. Bu özelliğini ortaya alıp, reklam ve medya işlerinizde iş üretebilirsiniz. Bu sayede tüketiciyle bir karakter yoluyla bağ kurmuş, çağı takip ederek bir yapay zekâ projesi geliştirmiş olursunuz. Teknolojinin, yaratıcılık, reklam&pazarlama dünyası ve medya sanatlarını yönlendirdiği nokta tam olarak anlamı budur. Kullanacağınız yapay zekânın izin verdiği en iyi versiyona göre içerikler üretmek.

Bir diğer dikkate alınması gereken konu şu: Karakter oluşturmak bir yıl önceye kadar bile çok zordu. Doğru illüstratörü bulmak, brief’i doğru anladığından emin olmak, üretim sürecindeki git geller, uzun süre ve yüksek maliyetler vardı. Ve sonunda yaptığınız karakter markanıza uyuyor mu, her hedef kitlenizde benzer titreşimler yaratıyor mu emin olamıyordunuz. Şimdi EMO ve Midjourney sayesinde, yapay zekâ araçlarına hakim bir (1) kişiyle birçok karakteri eskisinden daha kısa sürede ve daha az maliyetle üretebilir; kampanyanıza kişiselleştirilmiş içerik üretimi açısından büyük bir avantaj sağlayabilirsiniz. Bu, pazarlama ve reklamcılık alanında devrim niteliğinde bir değişim anlamına gelir. Tabii değerlendirebilirseniz… 

Başka başka? 

EMO'nun yetenekleri, tabii ki reklam sektörüyle sınırlı değil. Müzik dünyasına klipler üretebilir veya çizgi filmler oluşturarak yeni sanatsal ifade biçimleri sunabilirsiniz. 

Yapay zekâyla sürekliliği olan karakter üretebilme yeteneği belli ki önümüzdeki dönemlerde çok önemli olacak. Eğer bir reklam ve medya yaratıcısı iseniz bu bilgiyi yetenek portföyünüze eklemeniz için Midjourney’nin kendi discord kanalında yaptığı “Creating consistent characters” atölyelerini izlemenizi öneririm.

Sonuç olarak, EMO ve benzeri yapay zekâ tabanlı uygulamalar, animasyon karakter üretiminde yeni bir dönemi işaret ediyor. Bu teknolojiler, kişiselleştirilmiş içerik üretimini kolaylaştırarak, pazarlama ve eğlence endüstrilerinde önemli değişimlere yol açacak. Yapay zekâ, sanatsal ifade biçimlerini ve içerik üretim süreçlerini dönüştürürken, bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmek ve yeni teknolojileri anlamak, sektör profesyonelleri için giderek daha önemli hale geliyor, benden söylemesi :) 

Tüm bu bilgiler ışığında sizce EMO başka hangi sektörlerde kullanılabilir?

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir