Tarihe Geçen Yanlış Kararlar I

Hayat denilen olgu insanın verdiği kararlardan oluşan uzun bir yol. Verdiğiniz her karar yolun şeklini, büyüklüğünü, uzunluğunu ve istikametini belirliyor. Bu, hem özel hayat hemde iş hayatı için geçerli bir durum. Steve Jobs'ın fahri doktora ünvanı alırken yaptığı konuşmada yaşamında verdiği kararlar için dediği gibi, noktaları ileriye bakarak birleştiremezsiniz, onları ancak geriye doğru bakarak birleştirebilirsiniz. Bugün için çok anlamlı ve doğruymuş gibi duran bir karar, hem sizi hem de insanlığı etkileyebilecek çok önemli, yanlış bir karar olabilir. Bunun için ne olursa olsun, karar vermeden önce mutlaka iyi düşünmeli. Başarının yalnızca başarısızlıktan elde edilen tecrübeyle mümkün olduğuna inanan biri olarak böyle bir yazı dizisine başlamak istedim. Bu yazı dizisinde tarihe geçen yanlış kararlardan bahsedeceğim. İlk yazıya belki de en ünlüleri olan iki yanlış kararla başlayalım.

Sene 27 kasım 1962 yani bundan tam 50 yıl önce, 4 genç albüm çıkarma hayaliyle yanıp tutuşurken, bir plak yapımcısına giderek albüm yapmak istediklerini söylerler ve bunun üzerine yapımcıya bir deneme kaydı bırakırlar. Yapımcı deneme kaydını dinledikten sonra, şov dünyasında yeriniz yok diyerek red cevabı verir gruba. Yapımcı şirketin adı Decca Plak'tır. Bunun üzerine bu grup ileride birçok albüm çıkartacak, Elvis Presley'den sonra bir milyardan fazla satış rakamına ulaşan 2. isim olacak ve tarihe gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu olarak geçecektir. Kimden mi bahsediyorum ? Tabi ki The Beatles'dan. The Beatles tarihe gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu olarak geçerken, Decca Plak şirketinin verdiği karar ise müzik tarihinin en kötü kararı olarak tarihteki yerini alacaktır.

Şimdi kararlarıyla teknoloji dünyasına çağ atlatan Steve Jobs'a geçelim. Yıl 1983, Apple Apple III’ü piyasaya sürmüş ve o dönem muazzam bir başarı elde etmiş. Şirketin artan karı ve giderek çok daha büyük bir hal aldığını gören Jobs, şirketin ticari yeterliliğe sahip bir yöneticiye ihtiyaç duyduğunu düşünmeye başlar. Bunun üzerine o dönemde Pepsi'nin CEO'su olan John Sculley'e, Apple'ın başına geçmesi için bir teklif yapar. Sculley'le Central Park'ta buluşan Steve Jobs, yanında bir çantayla gelmiştir buluşmaya. Çantanın içinde ise o zamana kadar eşi benzeri görülmemiş bir portatifliğe sahip bir Mac bilgisayar vardır. Jobs çantayı açar, Mac'i Sculley'e gösterir ve tarihe kazınacak o teklifi yapar: Hayatının sonuna kadar şekerli su mu satmak istersin, yoksa benimle gelerek dünyayı değiştirmek mi?

Bu tekliften çok etkilenen Sculley, Pepsi'de ki görevini bırakarak Apple'ın başına geçer. Ancak işler bundan sonra ne Sculley'in ne de Jobs'ın istediği gibi gider. Sculley'in Apple dinamizmine ayak uyduramaması ve Jobs'la anlaşmazlığa düşmesi sonucunda Sculley, 1985 yılında Jobs'ın Apple'dan ayrılmasını ister. Yönetim kurulu toplanır ve Steve Jobs'ı kendi kurduğu şirketten ayrılmak zorunda bırakır.Yani Jobs, kendi işe aldığı yönetici tarafından kendi kurduğu şirketten istifaya zorlanır.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir