Salgın Döneminde E-Ticaret Sektöründe Yaşanacak 4 Değişiklik

Corona virüs salgını, pek çok sektörü ekonomik anlamda olumsuz olarak etkilese de, bazı sektörlerde de işlerin inanılmaz bir hızla artmasına neden oldu. Bu sektörlerin başında da hiç şüphesiz e-ticaret sektörü geliyor. İnsanlar evlerine kapandıkları için market alışverişi de dahil olmak üzere ihtiyaçları olan her şeyi online olarak sipariş etmeye başladılar. Hatta normalde online alışveriş ile arası iyi olmayan yaşlı kesim bile bu dönemde alışverişlerini online olarak yapmaya başladı. Bu süreçte e-ticarette yaşanan değişime dair sizlere daha net bir fikir vermesi açısından bazı önemli istatistikleri paylaşalım:

  • 650'den fazla perakende müşterisi bulunan lojistik firması Narvar Inc.'e göre, e-ticaret sipariş hacmi, 20 Nisan'da sonlanan 30 günlük dönemde, şubat ayı ortalamasına kıyasla yaklaşık olarak %47 arttı.
  • Adobe Analytics'in yaptığı araştırmaya göre, nisan ayında ABD'deki online giyim satışları, geçen yılın aynı dönemine göre %34 arttı. Tüketicileri çekmek için Black Friday düzeyinde indirimler sunulması, bu artışa neden oldu.
  • Acosta'nın yapmış olduğu araştırmaya katılanlardan salgın döneminde online market alışverişi yapmış olanların %33'ü, ilk kez bu dönemde online market alışverişi yaptığını söyledi.
  • Gıda pazarlaması ve satışına odaklanan bir danışmanlık firması olan Brick Meets Click'in yaptığı araştırmaya göre, ABD'de, mart ayında online market alışverişi yapan hane sayısı, ağustos ayına göre %145,3 artarak 39,5 milyona ulaştı.
  • Nielsen ve Rakuten Intelligence'ın verilerine göre, 12-18 Nisan haftasında, ABD'de paketlenmiş tüketim ürünlerinin online satışları, bir önceki yılın aynı dönemine göre %56 arttı.
  • BKM verilerine göre, salgın döneminde Türkiye'deki 5 milyon kart, internetten alışveriş için ilk kez kullanıldı.
https://pazarlamasyon.com/e-ticaretin-gelecegine-damga-vuracak-7-teknoloji-ve-strateji/

Online alışverişe olan bu aşırı talep, salgın bitene kadar devam edecek gibi görünüyor ve salgın sonrasında da alışveriş alışkanlıklarındaki bu değişimin büyük oranda kalıcı olması bekleniyor. İşte bu yüzden daha şimdiden pek çok şirket, e-ticaret yatırımlarını hızlandırmaya ve artırmaya başladı. Neredeyse tüm spot ışıklarının e-ticaret sektörünün üzerine çevrilmesi, sektörde bazı önemli değişikliklerin yaşanmasına da neden olacak.

Teslimat Süreleri, Satın Alma Kararında Önemli Bir Rol Oynayacak

Teslimat süreleri, bu zamana kadar da e-ticaret için önemli bir rekabet unsuruydu. Ancak bu dönemde daha da önem kazandı. Zira e-ticaret ve lojistik firmalarının omuzlarına yüklenen aşırı yük nedeniyle bazı siparişlerin teslimatı iki haftayı bulabiliyor. Bu da tüketiciyi farklı arayışlara yönlendiriyor. 

Öyle ki, Adobe Analytics’in hazırladığı e-ticaret raporuna göre, online siparişlerin teslimatında yaşanan aksaklıklar nedeniyle bu dönemde pek çok tüketici, online olarak satın aldığı ürünleri yakınındaki bir mağazadan teslim almayı tercih etti. Adobe Digital Insights Direktörü Taylor Schreiner’ın belirttiğine göre, nisan ayının ilk üç haftasında mağazadan teslim alınan online siparişlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemindeki sayının üç katıydı.

https://pazarlamasyon.com/tuketiciler-uzun-kargo-sureleri-nedeniyle-online-siparislerini-magazadan-aliyor/

Tabii, olağanüstü bir dönemde olduğumuz için tüketicinin şu anda daha hızlı teslimat yapan bir e-ticaret sitesini seçme gibi bir şansı yok. Ancak bundan sonraki süreçte, özellikle online market alışverişini de hesaba katarsak hızlı teslimatların son derece kritik olacağını söyleyebiliriz. Zira market alışverişi dendiğinde tüketicinin temel ihtiyaçları söz konusu oluyor ve tüketici bu ürünlerin hemen elinde olmasını istiyor, bu yüzden de özellikle online market hizmeti sunan firmalar, hızlı teslimatlarla tüketiciyi elinde tutmaya çalışıyor. Aksi takdirde tüketicinin eskisi gibi fiziksel olarak markete gidip ihtiyaç duyduğu ürünleri alması oldukça mümkün.

İşte önümüzdeki dönemde, online market alışverişi alanında önemli olan hızlı teslimatların e-ticaret genelinde bir standart haline gelmesini bekleyebiliriz. Halihazırda Amazon -ülkemizde Hepsiburada- gibi büyük e-ticaret şirketleri, kendi lojistik ağlarını kurarak belirli ürün kategorilerinde “aynı günde teslimat” seçeneği sunuyorlar, ancak ilerleyen süreçte bunun sektörün geneline ve daha fazla ürün kategorisine yayıldığını görmemiz son derece olası bir durum.

Online Market Alışverişlerinin E-Ticaret İçindeki Payı Artacak

Salgın döneminde online market alışverişlerinin hızla arttığını belirttik. McKinsey, corona virüs salgınından önce ABD’deki market satışlarının yaklaşık olarak %3’ünün online olarak gerçekleştiğini tahmin ediyor. Salgın döneminde ise bu oran %8 ile %10 arasına geldi. Şirket sokağa çıkma yasaklarının gevşetilmesiyle birlikte bu oranların düşmesini beklese de, salgından önceki orana göre daha yüksek olacağını tahmin ediyor.

https://pazarlamasyon.com/zeo-agency-online-market-sektor-raporu-yayinlandi/

Online market sektörü, tüketicinin düşük talebi nedeniyle son birkaç yıla kadar göz ardı ediliyordu. Ancak son birkaç yılda çok sayıda online market platformunun çıktığına ve bunların yükselişine şahit olduk. Salgın döneminde, talepte yaşanan bu artış, online alışveriş sitelerinin bu alanı daha yakından takip etmelerine neden olacak. Hatta pek çok e-ticaret şirketinin marketlerle iş birliği yaparak kendi platformlarında online market kategorisi açtıklarına şahit olabiliriz.

E-Ticarete Geçiş Süreci Hızlanacak

Salgının bize gösterdiği en önemli şeylerden biri, e-ticaretin ne kadar hayati bir öneme sahip olduğuydu. Bu zamana kadar e-ticarete fazla yatırım yapmayan ve e-ticarete geçiş sürecini ağırdan alan pek çok şirket de ekonomik açıdan yaşadıkları kayıplarla bunu çok iyi bir şekilde öğrendiler. 

Aslında bu kriz, şirketlerin dijitale (perakende şirketleri özelinde konuşursak e-ticarete) geçiş süreçlerini hızlandıracak. Zira pek çok şirket, önümüzdeki birkaç yıla yaydığı dijitalleşme planlarını daha kısa bir periyoda yaymaya başladı. Perakende ve e-ticaret özelinde konuşacak olursak, önümüzdeki dönemde perakende şirketlerinin fiziksel mağazalarının sayılarını azaltarak e-ticarete daha fazla yatırım yaptıklarına şahit olacağız.

Zaten e-ticaretin gölgesinde kalan perakende sektörünün salgın nedeniyle çöküşü, perakende şirketlerinin e-ticarete daha fazla odaklanacaklarına dair iddiaları destekliyor. ABD Ticaret Bakanlığı’nın paylaştığı rapora göre, ülkedeki perakende satışlar nisan ayında %16,4 oranında azaldı.

https://pazarlamasyon.com/adidas-e-ticarete-daha-fazla-odaklanacak/

Perakende şirketlerinin önümüzdeki süreçte e-ticarete daha fazla odaklanacaklarına dair en büyük örneklerden biri ise Alman spor giyim markası Adidas. Geçtiğimiz ay Adidas, salgın sırasında dünya genelindeki mağazalarının %70’inden fazlası kapalı kaldığı için dijital varlığını artırmayı planladığını açıkladı. Zira şirketin bu yılın ilk çeyreğindeki net geliri, geçen yılın aynı dönemine göre %97 azalarak 20 milyon euro’ya geriledi.

Bu alanda bir başka dikkat çekici hamle de PepsiCo’dan geldi. PepsiCo, geçtiğimiz günlerde Frito-Lay, Quaker, Muscle Milk, Gatorade, Hilo Life gibi pek çok markasının ürünlerini sattığı iki farklı online alışveriş sitesini hizmete açarak direkt olarak tüketici satış yapmaya başladı

Hijyen, Tüketici İçin Bir Kriter Haline Gelecek

Bu zamana kadar tüketici için gıda ürünlerinin sağlıklı olması önemli bir unsurdu ve diğer ürün kategorileri için böyle bir durumdan bahsetmek pek mümkün değildi. Örneğin bir giyim mağazasına gittiğimizde, beğendiğimiz bir kıyafeti bizden önce kaç kişinin denediğini önemsemeden deneyebiliyorduk. Ancak corona virüs salgını bu durumu değiştirdi. Giyim ürünleri başta olmak üzere pek çok ürün kategorisinde hijyen hayati bir unsur haline geldi. Bunun yansımalarını perakende sektöründe görmeye başladık.

Bu nedenle e-ticaret platformlarının tüketicilerin endişelerini gidermek için özellikle gıda ve giyim ürünlerinin tedariği ve müşteriye teslimatı konusunda birtakım hijyen kurallarını uygulamaları ve bu konuda gösterdikleri çabayı şeffaf bir şekilde tüketiciyle paylaşmaları faydalı olabilir. Bu noktada fark yaratan platformlar, endişeli tüketiciyi kendilerine çekerek bir rekabet avantajı sağlayabilirler. Her ne kadar bu hijyen takıntısı salgın döneminde özel olsa da, bunun bazı tüketiciler için kalıcı bir davranış haline gelmesi son derece mümkün.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir