Pegasus Nasıl İletişim Kuruyor?

Uçağımızda 3 adet tıkış bulunmaktadır. Ön, orta ve arka tıkışlar… Biz bu cümleyi Pegasus’un çocuklarla yaptığı eğlenceli mi eğlenceli, gülümseten, sıcacık güvenlik kuralları videosunda duymuştuk. Üstelik büyüyen, kocaman olan bu çocukları geçenler de yeniden gün yüzüne de çıkarıverdi havayolu markası. Pegasus çıkışından itibaren belki de en yoğun ve akıllı pazarlama adımlarıyla, müthiş bir süreç yarattı kendine. Krizlerden, hatalardan, rakibinin çukura düştüğü anlardan iyi yararlandı. Fırsatları gördü. Boşlukları doldurdu ve kendini mükemmel bir şekilde konumladı. Ucuz bilet uçuşlarının lideri oldu. Bunun yanında bir karakter yarattı. Pegasus gerçekten de mitolojideki kanatlı atın coşkusuna sahip olmak için çabalıyor. THY’nin gücünün yanında bir havayolu olmak zordu. Bunu başarabilmek için çok çabalaması gerekiyordu. Ne de olsa dünyada kabul gören ve her zaman lider havayollarından biri olarak bilinen Türk Havayolları’ndan pazar kapmak zorundaydı. Pegasus bunu çok ciddi bir yükseliş fırsatı olarak değerlendirdi. Tıpkı hiç uçulmayan bir dünyada, yepyeni bir şey icat etmiş gibi davranmaya başladı. Uçuruyorum dedi! Ben, size uçuruyorum! Bunda ne kadar başarılı oldu araştırmalarda görmek lazım ama epey bir yol kat etmek istediği bir gerçek. Pegasus kalkış havaalanı olan Sabiha Gökçen alışkanlığını başlatmak için çabalamalıydı önce. Burası benim çöplüğüm ama size aynı derecede konfor sağlayacak demek için uğraştı. Düşük fiyata uçuruyorum. Herkes uçsun, ‘uçağa ben hiç binmedim’ demeyen biri kalmasın diye uğraşıyorum bilinciyle yola çıktı. Güler yüzlü çalışanı ve dahası aksamamasına özellikle dikkat ettiği kalkış zamanlamalarıyla en memnun olunan havayolu şirketlerinden biri haline gelmek için uğraştı. Rötar oranını minimumda tutmak temel odak noktasıydı. Çünkü çok geniş çaplı bir uçuş yelpazesi ve sefer sayısı olan THY’den farklı olabileceği en temel noktalardan biri buydu. Az sayıda olan seferlerin ona sağlayacağı avantajı iyi değerlendirmesi gerekiyordu. Pegasus doğduğu andan beri bize şunları söylemek için çabalıyor; Ucuza uçuruyorum ve emin olun ortalama bir konfor da sunuyorum. Uzaktan kalkıyorum ama buna değeceğine emin olabilirsiniz, etrafım bir dolu otoparkla dolu, arabanızla gelip, arabanızla dönebilirsiniz bile. Gülümsüyorum, sizinle hep mutlu uçuyorum. Başkaları rötardan dolayı sürekli kan kaybı yaşıyor olabilir ama ben kesinlikle %94 oranla zamanında kalkıyorum. Gerçekten. Bu istatistiksel olarak kanıtlı. Yani şu MARVEL anlaşmasını hala görmediyseniz, lütfen bir göz atın, kendinizi süper kahraman gibi hissedeceğinize bahse girerim. https://youtu.be/HFJ89HUOWso Bu sesleniş tarzı, Pegasus’un edinmeye çalıştığı iletişim stratejisi için uyumlu bir ton. Sonunda insanları tüm bunlara inandırmak için çabalıyor. Çalışkan bir marka ama ne kadar yol katetti bunu müşterilerine sormak daha mantıklı. Yine de kesin olan bir şey var. Daha önce yaptığı çocuklu video, herkese güvenlik kurallarını sıkılmadan izlettirmiş. Uzunca bir süre de tekrar tekrar yakınmadan buna baktırmayı başarmıştı. Bu marka isminin bilinirliğinin artışı ve imajının olumlu anlamda yükselişine de katkı sağlamıştı. Şimdi MARVEL filmini de ilk andan itibaren aynı yolda ilerletmek için uğraşıyor. Bu filmler bunu başarıyor ama diğer pazarlama ve hizmet konularında emin olmak mümkün değil. Hiçbir marka sonsuz olamıyor en nihayetinde. Çalışkan görünmek her şeyi çözüyor mu, bunu sorgulamak gerekiyor.
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir