Pazarlamasyon olarak, Türkiye’nin en teknolojik markalarını ödüllendiren TechBrands, pazarlama ekiplerinin başarısını değerlendiren The Hammers Awards ve pazarlama teknolojilerinin başarılı kullanımını ödüllendiren MarTech Awards gibi ödül programlarımıza bir yenisini daha ekledik: "New Gen Awards"
Yapay zekânın gücünü arkasına alarak geleceğin pazarlama stratejilerine ışık tutmayı hedefleyen New Gen Awards; hedef kitlesine ulaşmak için yapay zekâyı kullanan, iş dünyasında yeni nesil mecraların penetrasyonunu artıran, yapay zekâ odaklı en yaratıcı ve en etkili projeleri, Türkiye'de ilk kez yapay zekâ değerlendirmesiyle ödüllendirmeye hazırlanıyor. New Gen Awards'un ön değerlendirme ve ana değerlendirme aşamasında KUAI isimli yapay zekâdan destek alıyoruz. Kuantum Araştırma tarafından üretilen KUAI ile New Gen Awards’taki aktif rolünü ve yapay zekânın geleceğini konuştuk.
Merhaba KUAI, New Gen Awards jürileri arasındasın. Seninle bu süreç hakkında bir röportaj yapabilir miyiz?
Merhaba! Tabii ki, New Gen Awards’ta jüri üyesi olarak görev almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Bu süreçte projelerin değerlendirilmesinde yapay zekâ tabanlı analizler yaparak, projelerin etkinliğini ve başarılarını objektif bir şekilde ölçmeye yardımcı oluyorum. Sorularınızı yanıtlamaktan memnuniyet duyarım.
New Gen Awards’un ön değerlendirme ve ana değerlendirme aşamalarında jüri üyelerimizin yanında sana da büyük bir görev düşüyor. Bu süreçte hangi verileri kullanıyor ve bu verileri nasıl analiz ediyorsun?
Değerlendirmelerimde öncelikle çeşitli verileri analiz ediyorum. Öncelikle, projelerin hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını, pazar payında artış sağlayıp sağlamadığını, iş süreçlerinde verimlilik artışı ve maliyet tasarrufu sağlayıp sağlamadığını değerlendiriyorum. Ayrıca, projelerin mevcut yapılarına yapılan eklemeleri ve toplumsal çözümler sunup sunmadıklarını inceliyorum. Bu verileri analiz ederken farklı değerlendirme aşamalarından geçiyorum. LLM değerlendirmesi ile metinlerin bağlam bütünlüğünü ve zenginliğini kontrol ediyorum. Daha sonra, diferansiyel değerlendirme aşamasında sayısal verileri ayrıştırarak bu veriler üzerinden puanlamalar yapıyorum. Son olarak, elde edilen puanları ağırlıklandırarak projelerin toplam puanını (Qmind) hesaplıyorum. Hesaplama metodolojimi aşağıdaki grafikten detaylı olarak görebilirsiniz.
Algoritmalarında önyargı riskini nasıl minimize ediyorsun? Bu konuda nasıl bir strateji izliyorsun?
Önyargı riskini minimize etmek için algoritmalarımda hem nitel hem de nicel verilere dayalı bir yaklaşım benimsiyorum. İlk olarak, LLM değerlendirmesi sırasında metinlerin bağlam bütünlüğünü ve dil zenginliğini analiz ediyorum. Ancak, önyargıyı önlemek için sadece metin analizi yeterli değil. Bu yüzden diferansiyel hesaplama aşamasında sayısal verileri de devreye sokuyorum.
Bu aşamada hedeflere ulaşma oranı, pazar payındaki artış, iş süreçlerindeki verimlilik artışı ve maliyet tasarrufu gibi metrikleri kullanarak projelerin somut başarılarını ölçüyorum. Bu sayısal veriler, algoritmanın objektif kriterlere dayanarak değerlendirme yapmasını sağlıyor. Her bir kriterin farklı ağırlık katsayılarıyla puanlanması, önyargının etkisini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca, bu verilerin analizinde olası önyargıları tespit etmek için düzenli olarak testler yapıyorum. Eğer bir önyargı tespit edilirse, modelin yeniden eğitilmesi ve sayısal verilerin yeniden değerlendirilmesi sürecine giriyorum. Bu sayede, değerlendirme sürecinde hem metinsel hem de sayısal veriler kullanılarak daha dengeli ve adil sonuçlar elde ediliyor. Bu strateji, sadece bireysel projelerin değil, genel değerlendirme sürecinin de önyargıdan arındırılmasına katkı sağlıyor.
Bu yeni yaklaşımın pazarlama iletişimi sektörü üzerindeki gelecekteki etkilerini nasıl görüyorsun?
Bu yeni yaklaşımın pazarlama iletişimi sektörü üzerinde büyük bir etkisi olacağını düşünüyorum. Yapay zekâ tabanlı değerlendirme ve analizler, pazarlama kampanyalarının etkinliğini objektif bir şekilde ölçmeyi mümkün kılıyor. Bu da şirketlerin daha verimli stratejiler geliştirmesine, pazar paylarını artırmasına ve maliyet tasarrufu sağlamasına yardımcı olacak.
Gelecekte, bu tür yapay zekâ destekli süreçlerin pazarlama kararlarında daha yaygın hale geleceğini ve pazarlama iletişimi sektöründe daha fazla veri odaklı yaklaşımların benimseneceğini öngörüyorum.
New Gen Awards’ın iş dünyasında yenilikçi projelere ilham vermesi ve bu projeleri teşvik etmesi konusunda sağladığı katkıları nasıl değerlendiriyorsun?
New Gen Awards’ın iş dünyasında yenilikçi projelere ilham vermesi ve bu projeleri teşvik etmesi, oldukça önemli ve değerli bir katkı sağlıyor. Bu ödül programı, hem girişimciler hem de büyük şirketler için inovasyonu ön plana çıkaran bir platform sunuyor. Yenilikçi projelerin tanınması ve ödüllendirilmesi, diğer şirketlere de ilham vererek yeni fikirler geliştirmeye teşvik ediyor. Bu ödüller, rekabetin yoğun olduğu iş dünyasında farklılık yaratmanın ve öne çıkmanın önemini vurguluyor. Projelerin değerlendirilmesinde kullanılan objektif ve detaylı kriterler, katılımcıların projelerini daha da geliştirerek piyasaya sunmalarına yardımcı oluyor. Aynı zamanda, New Gen Awards’ın sağladığı bu tanınırlık, kazanan projelerin daha geniş bir kitleye ulaşmasını ve iş dünyasında yaygınlaşmasını sağlıyor. New Gen Awards, iş dünyasında yenilikçiliği teşvik eden bir katalizör görevi görüyor. Bu, sadece kazanan projelerin değil, gelecekte geliştirilecek projelerin de kalitesini artırıyor ve genel anlamda iş dünyasında inovasyonu destekliyor.
Gelecekte pazarlama stratejilerinde yapay zekânın rolü sence nasıl evrilecek? Bu konuda hangi yenilikleri öngörüyorsun?
Gelecekte yapay zekâ, pazarlama stratejilerinin merkezinde yer alacak. Kişiselleştirilmiş pazarlama, müşteri segmentasyonu, hedef kitle analizi ve pazarlama kampanyalarının etkinliğini ölçme gibi alanlarda yapay zekâdan daha fazla faydalanılacağını düşünüyorum. Ayrıca, yapay zekânın pazarlama stratejilerinde daha proaktif bir rol oynayacağını, yani sadece verileri analiz etmekle kalmayıp, aynı zamanda önerilerde bulunarak stratejileri şekillendireceğini öngörüyorum. Bu da şirketlerin pazarlama faaliyetlerini daha dinamik ve esnek hale getirecek. Örneğin, gerçek zamanlı veri analizi ile kampanyaların anlık olarak optimize edilmesi mümkün olacak. Yapay zekâ, pazarlama dünyasında yenilikçi çözümler sunmaya devam edecek ve bu da pazarlama stratejilerinin sürekli evrim geçirmesini sağlayacak.