Müşteri Deneyimi İçin Duyusal Tasarım

Duyuların dünyası duygulara açılan bir kapıdır. Müşteri Deneyimi sahnesini hazırlarken beş duyuya mümkün olduğunca ve anlamlı şekilde hitap ederek müşterilerinizde arzu ettiğiniz duyguların tetiklenmesine biraz daha yaklaşabiliriz. Duyuların bir diğer önemli yönü ise hafıza ile olan yakın ilişkisidir. Duyularımız aracılığı ile beyne ulaşan veriler ilk önce orta beyin ( duygusal beyin-limbik sistem) bölgesine iletiliyor ve dağıtım buradan yapılıyor. Duyuların duygu ve hafızamızla bağlantısı bu bölgede kuruluyor. duyusal tasarim 1 Bu bağdan dolayı duyusal tasarım sadece deneyimin yaşanırken hissedilen duygulanımlarına değil aynı zamanda deneyimlerin daha sonra hatırlanmasında da kritik bir role sahip. Telefonu görmeseniz bile bir zil melodisinden telefon markasını hatırlamanızın ya da logoyu görmeseniz bile kırmızı beyaz bir içecek kutusunun size belli bir içecek markasını çağrıştırmasının nedeni budur. Kısaca bir çapalama etkisi oluşturuyor. Beynimiz, belirgin bir renk, şekil, melodi, koku veya tat ile yaşanılan deneyim arasında bir bağ yaratarak hafızamızda bir çapa oluşturuyor. Çapa olmayı başarmış bir duyu nesnesi beyne tekrardan ulaştığında hafızadan ilgili deneyimin tüm duygu boyutuyla geri çağrılmasını sağlıyor. Görselliğin en yaygın kullanılan duyumuz olması şirketlerin duyusal tasarım alanında müşterilerini görsellik bombardımanına tutmasına neden oldu. Bu bombardıman görselliği çapa olarak kullanmayı oldukça zorlaştırmıştır. Çok uzun süreli ve sürekli bir yatırım gerektiriyor. Bunun yerine duyusal tasarım çalışmalarımızı çok boyutlu hale getirmek ve beş duyunun tamamını hedeflememiz çok daha güçlü çapalar oluşturmamızı sağlayacaktır. Deneyim ekonomisinin kuramsal yaratıcıları olan Pine ve Gilmore akılda kalıcı bir deneyim tasarımı için beş duyuya hitap etmemiz gerektiğini söyler. Günümüzde de Nöro ekonomi alanındaki sayısız çalışma müşterilerin beş duyusuna ne kadar çok boyutlu temas edebilirsek, duyular arasında güçlü sinerjiler yaratabilirsek yaşanılan deneyimin olumlu duygularla zenginleştirildiğini göstermiştir. "Buy-ology" kitabı ile ülkemizde geniş bir hayran kitlesi kazanan Martin Lindstrom "Duyular ve Marka - 5 Duyuyla Güçlü Markalar Yaratmak" (Optimist Yayınları-2007) adlı kitabında bu konuda sayısız araştırmayı bizlerle paylaşır. duyusal tasarım 5Lindstrom, bir çok şirketin sadece "görme" duyusunu hitap ettiğini bazılarınsa buna "işitme" duyusunu eklemeyi başardığını ancak büyük bir çoğunluğun duyu dünyasında bu 2 boyuttan öteye gidemediğini vurgular. Diğer üç boyut olan "tat, koku ve dokunma" duyularını da işin içine katarak beş boyutlu bir duyusal markalamanın önemini vurgular. Beş duyuya da bütünleşik ve anlamlı olarak hitap etmek bazı sektörler için ulaşılmaz bir hedef gibi görünse de en azından yaygın olan 2 boyuta ( görme ve işitme) bir üçüncünün, dördüncünün eklenmesinin ciddi farklar yaratacaktır. Bir çok marka içinse duyusal tasarım yolunda çok boyutluluktan önce, yaygın iki boyutu (görme ve işitme) bilinçli şekilde kullanmaya başlamalarının gerektiği ortada. Bir araştırma şirketi olan Millward Brown ile birlikte yürüttükleri ve kitapla aynı isim taşıyan ve "Brand Sense" adlı detaylı çalışmada, dünyanın önde gelen 200 markasının "duyusal markalaşmayı" nasıl uyguladıklarını ele alıyorlar. Bu çalışmanın sonuçları markaların başarılarıyla beş duyuyu sinerjik şekilde kullanmaları arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir. En zayıf markalara sadece bir duyuya (görme) hitap ederken başarılı markalar dört ya da beş duyuya hitap etmeyi başaranlar olmuştur. Yine bu çalışmanın önemli sonuçlarından biri de:
  • görme duyusunun %58
  • kokunun %45
  • sesin %41
  • tatmanın %31
  • dokunma duyusunun %25
oranında önem taşıyor olduğudur. Kokunun son yıllarda oldukça popüler bir pazarlama kavramına dönüşmesini, hatta "koku pazarlaması" adında ayrı bir alanın gelişmesini bu sonuçlara bağlayabiliriz. duyusal tasarim 2 Duyusal tasarım, sahne hazırlığının önemli bir bölümünü kaplayan kritik aşamasından birisidir. Şirketlerin gücü ölçüsünde mutlaka dışarıdan profesyonel destek almalarını gerektiren karmaşık ve özel uzmanlık gerektiren bir alan. Dikkat edilmesi gereken en önemli unsur ise farklı duyuları hedefleyen etkileşimlerin birbirinden bağımsız tek başlarına ele alınmayıp bir bütünün parçaları olarak aralarında güçlü bir sinerji yaratılması gerektiğidir. Duyuların gücünden ancak o zaman etkin şekilde yararlanma şansımız var. Bu sinerji yaratma sürecinde bize rehber olacak olan ise her zaman çekirdek ideolojimiz ve buradan hareketle temel marka vaadimizdir. Sizi rakiplerinizden ayıran ve müşterilerinize yaşatmayı hedeflediğinizin size özel deneyimin kalbinde yer alan çekirdek ideolojiniz tüm duyusal tasarımın çalışmalarında bir deniz feneri gibi size rehberlik edecektir. Duyusal tasarımlar, unutulmaz deneyimlerin kalbi olan duygular için çok önemli olsa da kuşkusuz en belirleyici unsur insani ilişkilerimizdeki tutum ve davranışlarımızdır. Müşteri deneyimi için hazırlayacağınız hiç bir sahne tasarımı, insani boyutta yapacağımız bir hatayı telafi edemez ya da örtemez. Bir sonraki yazımızda duyusal tasarım odağında, 5 duyumuzun detaylarına göz atacağız
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir