Michael Jordan ve Nike arasındaki devrim niteliğindeki anlaşma

Nike'ın günümüzde spor ayakkabı endüstrisinde yarattığı muazzam etki, büyük ölçüde tüm zamanların en büyük sporcusu olarak anılan Michael Jordan ile gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki ilk anlaşmaya dayanıyor.

Sadece spor dünyasında değil dünya tarihinde iz bırakmış büyük sporcular arkalarında öylesine büyük bir iz bırakır ki, isimleri zamanın akışından koparak sonsuzluğa ulaşır. Kuşkusuz, Michael Jordan gibi az sayıda figür dünyada gerçek bir ikon haline gelmiştir. Ancak Jordan, sadece kendi ismini sonsuzluğa taşıyanlardan değildi, aynı zamanda bir markanın kara talihini de tersine döndürdü.

michael-jordan-3

Zaferlerle dolu basketbol kariyerinin ötesinde, tüm zamanların en büyük sporcusu olarak anılan Michael Jordan, aynı zamanda spor endüstrisinde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bu büyük başarının arkasında şüphesiz, Nike'ın büyük ölçüde Jordan ile gerçekleştirdiği devrim niteliğindeki ilk anlaşmaya dayanıyor. 

Michael Jordan, sadece kendi ismini sonsuzluğa taşıyanlardan değildi, o bir markanın kara talihini de tersine döndürdü 

Nike ile Michael Jordan arasındaki anlaşmanın imzalandığı dönemde, her iki isim de yeterince tanınmış değillerdi. Henüz NBA sahnesine adım atmayan Jordan, seçmelerde üçüncü sırada yer alan genç bir sporcuydu. Nike ise koşu ayakkabılarıyla tanınan bir marka olarak basketbol dünyasında henüz bir ün sahibi değildi. Nike'ın Kurucusu Philip Knight'ın şirketi halka arz etme kararının ardından marka ciddi büyüme sorunlarıyla karşı karşıya kaldı. Knight, basketbol pazarına girerek bu sorunların üstesinden gelebileceğine inanıyordu. Bu nedenle pazarlama faaliyetlerini yönetmesi için Sonny Vaccaro'yu şirkete dahil etti. Nike'ın basketbol dünyasında yükselmesi için ligin en iyi yeteneklerini keşfetmeye ve onlarla sponsorluk anlaşması imzalamaya kafa yoran Vaccaro, henüz 21 yaşında olan NBA çaylağı Michael Jordan'da olağanüstü bir potansiyel gördü.

michael-jordan-2

Vaccaro, pazarlama ekibindekilerin birden fazla oyuncuyla anlaşma yapmayı önermesine rağmen, tüm kaynakların Jordan'la anlaşma imzalamak için kullanılması gerektiğini savundu. Başta ekip bu fikre sert bir şekilde karşı çıksa da Vaccaro, Jordan'ı ve daha da önemlisi annesi Deloris'i, Nike'ın doğru marka olduğuna ikna etmek için büyük bir tutkuyla çaba sarf etti ve Nike ve Jordan, spor dünyasında eşi benzeri görülmemiş bir anlaşmaya imza attı. Anlaşma aynı zamanda Jordan'ın "Air Jordan" adı altında satılan her ayakkabıdan yüzde 25 pay almasını içeriyordu. Bir sporcunun kendi adıyla satılan üründen pay alma fikri, spor endüstrisinin sponsorluk anlaşmalarına yaklaşımını kökten değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. 

air-jordan

Sonny Vaccaro, yapılan anlaşmanın üç aydan fazla süren bir çabanın sonucunda gerçekleştiğini belirterek, "Amacım, Jordan'ı bu genç şirkete inanmaya ikna etmek ve daha önce hiç yapmadıkları bir şeyi yapmalarını sağlamaktı. Jordan ailesinin anlaşma yapmayı düşündükleri Adidas ve Converse gibi birkaç spor devi vardı. Nike kesinlikle bunlardan biri değildi ve benim için zorlu bir yolculuk oldu." diyor.

Jordan ise, "Aslında, Nike ile anlaşma imzalayana kadar Nike marka ayakkabı hiç giymemiştim. Kolejden mezun olurken Adidas ve Converse'e takıntılıydım. Sonra ebeveynlerim beni Nike'ın merkezine gitmeye ve tekliflerini dinlemeye zorladı." diyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir