Sadakat programı olarak yola çıkan, 10 yıl içinde alışveriş ve perakende deneyimini baştan sona dönüştüren bir uygulama düşünün. Hopi tam da bu dönüşümün adı. Boyner Grubu’nun 2015 yılında hayata geçirdiği dijital girişim, bugün finansal teknolojilerden reklam çözümlerine, veri analizinden kişiselleştirilmiş pazarlamaya kadar geniş bir platforma evrildi. Hopi, yalnızca bugünün değil, perakendenin geleceğinin de mimarlarından biri. Bu vizyonun en güçlü göstergelerinden biri ise Türkiye’nin en kapsamlı tüketici davranışları analizini sunan “Hopi Perakende Raporu 2024”. 30 farklı sektörden 300’den fazla markanın verilerine ve 19 milyon kullanıcının alışveriş alışkanlıklarına dayanan bu kapsamlı rapor, perakende ve pazarlama dünyasına yön verecek içgörüler sunuyor.
“Stratejik bir hareket kılavuzu”
Raporla ilgili açıklama yapan Hopi CEO’su, Boyner Grup Strateji ve İş Geliştirme Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Elif Ateşok Şatıroğlu, “Hopi artık müşteriyi tanıyan, ihtiyacını bilen, cebindeki gücü artıran bir yol arkadaşı” cümlesiyle Hopi’nin yeni vizyonunu da ortaya koyuyor. Günde 150 bin işlem ve 350 bine yakın uygulama açılışıyla Hopi’nin alışverişin ötesinde sektörünün ilk ve tek büyük veriye dayalı müşteri teknolojileri şirketine dönüştüğünü açıklayan Şatıroğlu, “Artan rekabet ortamında sadece tüketiciler değil markalar da daha etkili, düşük maliyetli ve hedefe odaklı çözümlere her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor” diye ekliyor. Şatıroğlu, şöyle devam ediyor: “Hopi olarak bu ihtiyaca hem tüketici hem de marka tarafında çift yönlü beklentiyi karşılayacak yeni bir dünya kurgusu ile yanıt veriyoruz. Veriyi içgörüye, içgörüyü aksiyona dönüştürüyoruz: 30 farklı sektörde, 300’ü aşkın markaya veri odaklı pazarlama ve reklam çözümleri sunarken, tüketici davranışlarını yapay zekâ destekli analizlerle değerlendiriyoruz. Lokasyon bazlı kampanyalarla satış verimliliğini artırırken, ileri teknoloji ve doğru veri analiziyle markaları kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleriyle buluşturuyoruz. İşte bu nedenle teknolojik birikimimizin ve veri gücümüzün somut bir çıktısı olarak 10. yılımızda yayınladığımız ‘Hopi Perakende Raporu 2024’, yalnızca bir içgörü kaynağı değil, aynı zamanda Türkiye perakende sektörü için rehber niteliği taşıyan stratejik bir ‘hareket kılavuzu’… Ve bu rapor devam edecek serimizin ilk adımı…”
Rapor, sektöre ve pazarlama yöneticilerine stratejik planlamalarında yol gösterici olmayı hedefliyor. Hangi şehirde, hangi yaş grubunun, ne zaman, neye ve neden harcama yaptığına dair kapsamlı içgörüler içeren analizler, kampanya planlamaları ve müşteri deneyimi stratejileri açısından önemli fırsatlar sunuyor. İşte raporda öne çıkan bazı başlıklar:
Yılın kahraman kelimesi “Sadakat”
2024’te markalar yeni müşteri peşindeydi ama asıl dönüşüm, sadık müşterilerdeydi. Hopi’nin verilerine göre markasına bağlı kalan tüketici, harcamalarını reel bazda yüzde 73 oranında artırarak sektörde gerçek anlamda “doping etkisi” yarattı. Yeni müşteri peşinde koşan markalar ise bütçelerini çoğunlukla boşa harcadı. Yani kriz döneminde sadakat programları büyümeyi mümkün kılan ana unsurdu. Tüketici bildiği markaya, güvendiği deneyime döndü.
Mağaza gezen azaldı, hedefe giden arttı
2024, fiziksel mağazalar için de bir uyanış yılıydı. AVM’lerde mağaza gezme oranı yüzde 38 azaldı ama müşteri başı harcama reel olarak yüzde 63 arttı. Bu, şu anlama geliyor: Müşteri 2024 yılında sadece ihtiyaç duyduğu ya da sadık olduğu markalara doğrudan ‘ulaştı’. Zamanı değerli, ihtiyacı net, sadakati güçlü…
2025’te ise ilk işaretler değişimin sürdüğünü gösteriyor: Müşteri sayısı sabit kalsa da gezilen mağaza sayısında yüzde 11’lik bir toparlanma var. Bu da demek oluyor ki, markaların satışlarını artırabilmesi artık sadece büyük indirimlerle mümkün değil. Doğru lokasyonda, doğru anda yapılan temas yeniden oyunu değiştirebilir.
Alışverişin haritası yeniden çiziliyor
Raporun en kritik noktalarından biri alışveriş coğrafyasındaki değişim. Ege evine yatırım yaptı, Akdeniz tatil planladı, İç Anadolu evcil dostlarını önceliklendirdi, Marmara ulaşımı seçti. Alışveriş artık sadece ne aldığınla değil, nerede yaşadığınla da ilgili.
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde moda harcamaları yükselirken, küçük şehirlerde akaryakıt ve ev dekorasyonuna ayrılan bütçe dikkat çekti. Bir başka ilginç bulguysa 1 milyon Hopilinin sadece siyah renk giymesi. Bu kitlenin mağazada kombinini tek reyonda görmek istemesi, kişiselleştirilmiş deneyimin ne kadar kritik olduğunu gösteriyor.
Özel günlerde indirim değil, refleks kazandı
Rapor, özel gün alışverişlerinin de hikayesini anlatıyor. Sevgililer Günü’nde işlemlerin yüzde 70’i son üç günde gerçekleşti; Eskişehir son dakika alışverişinde liderliği aldı. Yılbaşı daha planlı geçti, alışveriş üç haftaya yayıldı. En büyük sürpriz, Kurban Bayramı ve Babalar Günü’nün çakıştığı haziran ayıydı. Alışveriş hacmi yüzde 58 arttı. Bu dönemde alışveriş yapan müşteri sayısı Black Friday’e kıyasla yüzde 20 fazlaydı ama markaların çoğu bu büyüme fırsatını kaçırdı. Kısacası tüketiciler harcamaya hazırdı ama markalar kampanya ve zamanlama konusunda geride kaldı.
Yılbaşı alışverişlerinde kozmetiğe büyük ilgi
Yılbaşı döneminde kozmetik kategorisi adeta parladı. Müşteri başına harcama ortalamasında kozmetik, diğer kategorilerin tam 6 kat üzerine çıktı. Satışları en çok artan ürünler arasında yüzde 2 kat artışla yüz bakım ürünleri başı çekerken, onu yüzde 80’e yakın artışla maskaralar ve 1.7 kat artışla serumlar izledi.
Hopi verileri, tüketicinin yalnızca hediye değil, aynı zamanda kendine de yatırım yapmayı tercih ettiğini gösteriyor. Özellikle yılın son günlerinde artan bakım ve güzellik harcamaları, kendini iyi hissetme arzusunun alışveriş davranışlarına güçlü bir şekilde yansıdığını ortaya koyuyor.
Hopi raporunun temel bulgularını içeren özet sunumuna buradan ulaşabilirsiniz.