Gaziantep'ten İstanbul'a Uzanan Baklavacılık Öyküsü: Karaköy Güllüoğlu

Hepimizin Karaköy'deki büyük dükkanından tanıdığımız Güllüoğlu efsanesi, 19. yüzyılda baklavanın başkenti Gaziantep'te ortaya çıkıyor. Meşhur Karaköy Güllüoğlu baklavalarının Gaziantep'ten İstanbul'a uzanan serüvenine bir göz atalım.

Mutfağıyla ünlü Gaziantep'in en ünlü ögelerinden biri de baklava. Antep'li Güllü ailesi de 1800'lü yıllardan beri baklavacılık yapıyor, bu işe başlayan ilk kişi ise "Güllü Çelebi" adıyla anılan Hacı Mehmed Çelebi. Güllü Çelebi, bu alanda ilerleyebilmek için tatlılarıyla ünlü Halep ve Şam'a gitti ve baklava sanatının inceliklerini öğrendi. Gaziantep'e döndüğünde bir baklava tezgahı açtı. Güllü Çelebi'nin ölümünden sonra eşi, baklava yapmaya devam etti ve yaptığı baklavaları oğullarına sattırarak evin geçimini sağladı. Güllü Çelebi'nin oğlu Hacı Mahmud Güllü de baba mesleğini devraldı ve oklava ile ince ince açılan yufkalardan baklava yapmaya başladı.

https://pazarlamasyon.com/turk-kahvesini-dunyaya-tanitan-marka-kurukahveci-mehmet-efendi/

Hacı Mahmud Güllü'nün oğulları da dedelerinden ve babalarından kalan mesleği devam ettirince, baklavacılık ailede bir gelenek haline geldi. 1930'larda diğer şehirlere kutuda gönderilen baklavalarla birlikte Güllü ailesinin baklavalarının ünü Antep dışına çıktı. Ayrıca 1930'lara kadar yalnızca kebapçı dükkanlarının baklava sattığı Antep'te, Güllü Ali ve Güllü Said'in girişimleriyle sadece baklava satan dükkanlar açıldı.

Baklavaların iyice rağbet görmesinin ardından Hacı Mahmud Güllü'nün torunu Mustafa Güllü, 1949 yılında büyük bir adım atarak bu geleneği İstanbul'a taşımaya karar verdi ve Karaköy'de bir dükkan açtı. Bu dükkan İstanbul'da açılan ilk fırınlı baklava dükkanıydı, fakat İstanbul'da da baklava yapan pek çok usta vardı. Dükkanda aynı zamanda börek, fıstık ezmesi ve kurabiye de satılıyordu. Mustafa Güllü, İstanbullulara baklavayı tanıtma çabasını şu şekilde açıklıyor:

"Birkaç yıl bedava baklava ikram ettik. Bedava baklava ikramı için davetiye yerine geçen el ilanları bile bastırıp sokaklarda dağıttırdık. Baklavanın kilosu 5 lira idi. Taksim’den, Nişantaşı’ndan, Şişli’den telefonla sipariş verenlere yol masrafı almadan baklava gönderdik. Bir yandan da Atlas Sineması’nda reklam filmi göstererek, gazete ve dergilere reklam vererek, tünel ve tramvaylara reklam levhaları astırarak baklavayı tanıtmaya çalıştık. Ama asıl reklamı baklavamızı tadanlar yaptı."

Yine 1949 yılında Gaziantep'te faaliyet gösteren Atıf Sait Güllü, "Baklavacı Güllüoğlu" ismini ve logosunu tescil ettirdi. Mustafa Güllü ise 1953 yılında dükkanını Karaköy’deki Halil Paşa Sokağı’ndan Havyar Han No. 23 adresine taşıdı. 1970'lerde ise bugün bulunduğu Karaköy'de katlı otopark altındaki yerine geçti.

Mustafa Güllü'nün ürün çeşidini ve şube sayısını artırmama prensibinden dolayı babasıyla fikir ayrılığına düşen Nejat Güllü firmadan ayrıldı ve kendi işletmesini kurdu. 1980'li yıllarda Mustafa Güllü'nün kardeşlerinin çocukları da Güllüoğlu adıyla kendi işletmelerini açmaya başlayınca Mustafa Güllü şirketleşmeye gitti ve 1990 yılında "Güllüoğlu Gıda San.Ve Tic. A.Ş." ticari unvanını aldı; "Karaköy Güllüoğlu" olarak bilinen işletme, "Güllüoğlu" adıyla faaliyet gösteren diğer işletmelerden tamamen ayrıldı. Küçük bir dükkanla başlayıp dünyanın ilk baklava fabrikasını açan Karaköy Güllüoğlu'nun katlı otopark altındaki ve fabrikanın zemin katındaki iki mağazadan başka satış yeri yok.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir