Feyza D. Fedar: "E-ticaret sektöründe hizmet veriyorsanız yerinizde sayma lüksünüz yok"

İş hayatımızda geriye dönüp baktığımız, bulunduğumuz noktadan ne kadar memnun olduğumuzu değerlendirdiğimiz dönemler olmuştur. Kariyer hayatımızda yol aldığımız süre boyunca özellikle bazı noktalar vardır ki bunlar bulunduğumuz uzun yolun kilometre taşlarını oluşturmada büyük rol oynar. Aldığımız bazı kararlar, yaşadığımız bazı anlar, zorlukları aşmadaki motive kaynaklarımız gibi; aldığımız ilk maaş, yaşadığımız ilk heyecan da kilometre taşının oluşmasındaki etkenler arasında yer alır. Yaptığı işi sürekli bir adım ileriye taşımaya odaklanan bir yapıya sahip olduğunu söyleyen GittiGidiyor Pazarlama Direktörü Feyza Dereli Fedar, kariyer yolculuğundaki kilometre taşlarını ve tecrübelerini tüm samimiyetiyle paylaştı.

Boğaziçi Üniversitesi mezunu olarak aldığınız lisans eğitiminin kariyerinizdeki etkileri neler oldu?

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Lisans eğitimimim sırasında aldığım akademik bilginin yanı sıra, okul hayatımın bana kazandırdığı vizyonun, sorgulama yetisinin, farklı bakış açılarını değerlendirme fırsatına sahip olmanın kariyer hayatımda bana çok değerli katkılar sağladığını düşünüyorum.

Bugünkü başarınızın sizce kilometre taşları nelerdir?

Kariyer hayatımdaki dönüm noktasının kesinlikle e-ticaret sektöründe çalışmaya başlamam ve özellikle de GittiGidiyor ile tanışmam olduğunu söyleyebilirim. Yaptığım işi sürekli bir adım ileriye taşımaya odaklanan bir yapıya sahibim ve beraber çalıştığım arkadaşlarıma da bu anlayışla hareket etmelerini öneriyorum. Çünkü yaptığın işi her gün bir önceki günden daha farklı yapmaya çalışmanın, hem kendini geliştirmek hem de çalıştığın kuruma daha fazla katkı sağlamak için en önemli yol olduğunu düşünüyorum. Bu, aynı zamanda kariyer hayatında önünüze yeni yollar da açıyor. Yerinde durmayı sevmeyen biri olarak sorumluluk almaktan asla çekinmiyorum; tam aksine hep daha iyisine ulaşmaya çalışıyorum.

Diğer yandan e-ticaret sektöründe çalışan biri olarak şunu söyleyebilirim ki, bu alanda hizmet veriyorsanız yerinizde sayma lüksünüz yok. Gelişen teknoloji ve değişen tüketici davranışları sayesinde e-ticaret sektörü de sürekli bir dönüşüme uğruyor. Bu bizim de değişen koşullara adapte olmamızı gerektiriyor. Hızlı değişen bir sektörde yer almamız nedeniyle hayatımıza sürekli bir yenilik dahil oluyor ve açıkçası bu durum beni oldukça motive ediyor. Ayrıca, GittiGidiyor kurum kültürü gereği çalışanların gelişimini sürekli destekleyen uygulamalara sahip. Risk almaktan korkmamak, kurum içi girişimci olmak, hataları öğrenmek için bir fırsat olarak görmek kurum kültürümüzün önemli birer parçaları. İşini özveriyle yapan, sorumluluklarının bilincinde olup hem kendine hem de GittiGidiyor markasına katkı sağlamak isteyen herkes kurum içinde önemli bir destek görüyor. Kariyerimin ilk yıllarında, aradığını bir türlü bulamayan ve sık sık iş değiştiren biri olarak, GittiGidiyor’da yaklaşık 10 yıldır her gün yeni bir heyecan duyarak zevkle çalışıyorum.

Kariyerinizin ilk yıllarına gitmek gerekirse, o dönemlerde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bu zorlukları aşarken en büyük motive kaynağınız neydi?

Beni en çok zorlayan, içinde bulunduğum organizasyonların hantallığı, karar verme süreçlerinin uzunluğu, yeni şeyler deneme konusundaki endişeler oldu. Bu bariyerleri aşmak için çok çalıştım ve elimden gelenin en iyisini yapmaya odaklandım. Özellikle kariyerinizin başlarında, bu engelleri aşmak için yeteri kadar yetkiniz olmuyor. Ancak ben hiçbir zaman bunları kabullenmedim ve asla pes etmeden inandığım yolda yürümeye devam ettim. 

Aileniz hayattaki seçimlerinizde ne kadar etkili oldu?

Boğaziçi Üniversitesi’nde okumayı seçmem konusunda ailemin dolaylı da olsa bir etkisi olduğunu söyleyebilirim. Amcam ve yengem de Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olmuşlardı. Ben 6 yaşındayken annem ve babamla beraber onların mezuniyetine gitmiştim. O dönemde kep töreni bugünkü gibi halı sahada değil, çim alan olarak bilinen yerde, yani Güney Kampüs’te yapılıyordu. O gün okulun ortamından, binaların güzelliğinden ve kep töreninin ihtişamından çok etkilenmiştim. O kadar büyüleyici gelmişti ki, hep aklımın bir köşesinde kaldı. Bu anının Boğaziçi’ni seçme konusundaki ısrarımda etkili olduğunu düşünürüm hep. 

Genel olarak topluluk önünde konuşmak bizleri tedirgin eder. Eğitim hayatımızdaki alıştırmalarla birlikte bu durumu aşmaya adım atsak da iş hayatında bu durum daha farklı oluyor. Sizin iş hayatınızdaki ilk sunum heyecanınız nasıldı? Ya da önemli bir sunum yaptığınız zaman yaşadığınız heyecan sizi nasıl etkiledi?

Maalesef biz jenerasyon olarak akademik bilginin ağırlıkta olduğu bir eğitim aldık. Sunum yapmak, topluluk önünde konuşmak, aldığımız eğitimin odağında değildi. Oysaki gerçekten zorlayıcı bir durum ve iş yaşamında daha başarılı olmak için de bu korkuyu mutlaka aşmak gerekiyor. 

Benim bu alanda ciddi bir kaygım olmadı ancak kariyerimin henüz ikinci ya da üçüncü senesinde bir otomotiv markası için çalışıyordum. Bir toplantıda birdenbire tüm Türkiye’deki bayilerin ve çalışanlarının karşısında sunum yapmam gerekmişti. O an yaşadığım heyecanı hâlâ bugün gibi hatırlıyorum. Fakat bu iş kilometre işi. Ne kadar çok pratik yaparsanız, o kadar rahatlıyorsunuz sahnede. Bir de tabii hazırlık yapmak çok önemli. Ben bu konuda endişe eden tüm arkadaşlarıma, her sunuma mutlaka hazırlıklı, içeriğe tamamen hâkim bir şekilde çıkmalarını, her sunum veya kalabalık ortamda konuşma fırsatını değerlendirmelerini öneriyorum.

Öğrencilik yıllarımızda hepimizin olmak istediği bir yerler vardır, siz o yıllara dönüp baktığınız zaman olmak istediğiniz yerle bulunduğunuz yer arasında nasıl bir farklılık veya benzerlik görüyorsunuz? Bu durumdan ne kadar memnunsunuz?

Aslına bakarsanız tam olarak olmak istediğim yerdeyim. Sevdiğim işi yapıyorum, bulunduğum kuruma katkı sağlamak için her gün daha çok çalışıyorum ve verdiğim emeğin karşılığını alıyorum. İş hayatında benim için iş tatmini her zaman çok önemlidir. Takım arkadaşlarımla beraber yaptığımız her işin, sonuca etkisini görmek inanılmaz mutluluk verici.  Beni asıl mutlu eden şey ise beraber çalıştığım insanların gelişimine şahit olmak. Kendi ekibimdeki yeni mezun arkadaşlarımın, bugün yönetici rollerinde çalıştıklarını, işini çok iyi yapan başarılı insanlar olduklarını ve şimdi onların da başka insanlara değer katıyor olduklarını görmek gerçekten çok güzel. Benim de bu yolda onlara bir parça katkım olabiliyorsa ne mutlu bana.

Bugünkü aklınız olsa bu sektörde çalışır mıydınız?

Buna kesinlikle evet derim. Çünkü her an yeni bir şey öğrenmeyi, değişimi takip etmeyi seviyorum. E-ticaret sürekli yenilenen ve değişen, hızla gelişen bir sektör olduğu için aradığım çalışma ruhuna çok uyumlu. 

Sporcu olmak istediniz mi?

Çok isterdim. Spora karşı her zaman ilgim vardı. Farklı birçok sporu da denedim aslında ama devam etme fırsatım olmadı. Profesyonel olmasa ve hep düzenli olarak devam edemesem de sporu olabildiğince hayatımda tutmaya gayret ediyorum. Bulunduğum sektörün temposu da çok yüksek olduğu için spor yapmak zihnen ve bedenen bu tempoya ayak uydurmamı destekliyor.

İş hayatınızda hiç unutamadığınız sizi güldüren bir anınız var mı? 

Kariyerimin başlarında iş hayatındaki hiyerarşinin, demokrasinin önüne geçtiğini deneyimlediğim birkaç anım var. Hiyerarşinin demokrasi önündeki üstünlüğü karşısında yaşadığım şoku bugün dahi çok net hatırlıyorum. O yaştaki şaşkınlığım aklıma gelince de hâlâ gülüyorum. Ama bunlar kariyerimin ilerleyen süreçlerinde, kendi etki alanımın olduğu organizasyonlarda doğru yapıyı kurmam konusunda bana önemli katkı sağlayan deneyimler oldu. 

Gündelik hayatınızda veya iş hayatınızda sizi en çok motive eden 3 şey nedir?

Beraber çalıştığım ve vakit geçirdiğim insanlar, bir hedef doğrultusunda çalışıp onu hayata geçirebilmek ve yeni bir şeyler öğrenmek.

Mesleğinizin ilk yıllarındaki kendiniz, şu an yanınızda olsa ona nasıl tavsiyelerde bulunurdunuz?   

Böyle bir şansım olsaydı, “Hayallerinin peşinden koşmaktan asla vazgeçme. Çok çalış ve hep bir adım ilerisini hedefle” derdim.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir