Elidor Türkiye, yapay zekâ ile dayanışmayı anıtlaştırdı

Elidor Marka Müdürü Ahmet Adıyaman ile deprem bölgesindeki genç kadınların duygusal ve sosyal olarak desteklenmesi amacıyla hayata geçirdikleri Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesini ve yapay zekâ ile dayanışmayı anıtılaştırma sürecini konuştuk.

Deprem bölgesindeki genç kadınlar için Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) işbirliğiyle açtığı destek merkezleriyle dayanışma hareketini başlatan Elidor Türkiye, Türkiye’deki müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olarak hayata geçirilen “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı” ile de dikkat çekiyor. Projenin detaylarını Elidor Marka Müdürü Ahmet Adıyaman ile konuştuk.

Elidor 50 yıldır Türkiye’nin en beğenilen şampuan ve saç bakım markaları arasında yer alıyor. Sürekli geliştirdiğimiz formülümüz ve ürün gamımızın sunduğu fonksiyonel fayda kadar gösterdiğimiz amaç odaklı yaklaşımla da bu yeri koruyoruz. Bir Unilever markası olarak toplumsal sorumluluk anlayışımız da Unilever’in bu konudaki vizyonu doğrultusunda şekilleniyor. Unilever’in güzellik ve kişisel bakım ürünleriyle her gün 1 milyar insana ulaşan, pazarlama çalışmalarıyla etki alanı bunun da üzerine çıkan uluslararası bir kuruluş olmaktan ileri gelen gerçek anlamda fark yaratma gücü var. Bu güç bizi güzellik ve kişisel bakım işini daha kapsayıcı ve eşitlikçi, gezegen için daha sürdürülebilir kılmak adına tüm iş yapış şeklini A’dan Z’ye yeniden tasarlamaya itti. Böylece Unilever “Pozitif Güzellik” vizyonunu geliştirdi. 

Güzellik ve kişisel bakım sektörünün “güzellik” kavramına daha kapsamlı bir tanım getirmesini de içeren “Pozitif Güzellik” vizyonuyla çevresel ayak izini azaltmanın ötesinde insanlar ve gezegen için daha fazla pozitif etki sunmak için harekete geçtik. İnsanlar için eşitlikçi ve kapsayıcı, gezegen için sürdürülebilir bir güzellik anlayışına öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bununla birlikte yine Unilever’in gerçek sorunlardan yola çıkma, insanları iyilik için harekete geçirme, görünür ve erişilebilir olmak gibi ilkeler çerçevesinde şekillenen “Get On The Frontline” yaklaşımını da işlerimizin çerçevesini çizerken kılavuz olarak belirliyoruz. 

Çevre boyutunun yanı sıra sosyal sürdürülebilirlik de çok önemli
Sürdürülebilirlik, markaların toplumsal sorumluluk projelerini gerçekleştirirken odağına aldıkları en önemli konular arasında. Sürdürülebilirliğin çevre boyutu konuşuluyor ancak sosyal sürdürülebilirliğin de oldukça önemli ve üzerinde konuşulması gereken bir mesele olduğunu düşünüyoruz. Markaların etki alanının gücü, sosyal sürdürülebilirliğe katkı sunmak üzere kapsamını genişletebilir. Markaların gücünü sosyal düzlemde var olan sorunlar üzerine farkındalık ve konuşulurluk kazandırmak ve insanlara bu sorunları çözmek üzere harekete geçme motivasyonu vermek üzere kullanmasının yaratacağı etki muazzam olur.

Elidor’da da tam olarak bunu yapıyoruz aslında. Elidor’la kadınların geleceklerini şekillendirmek noktasında kritik bir dönem olan gençlik dönemine odaklanıyoruz. Bu dönemde aldıkları desteklerin sosyal ve ekonomik açıdan kadınların güçlenmesi açısından önemi büyük. Bu alanda yıllar içinde edindiğimiz tecrübe ve kurduğumuz iş birlikleriyle genç kadınlara odaklanıyoruz. 

2021 yılında başlattığımız “Kendi Yolumuzda” bu bakış açısıyla başlattığımız projelerimizden biri. Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliğiyle şimdiye dek 300’e yakın genç kadına üniversite eğitimleri boyunca burs sağladığımız ve çeşitli iş birlikleriyle binlerce kadının yararlandığı rehberlik çalışmaları gerçekleştirdiğimiz Kendi Yolumuzda projesine haziran itibarıyla hayata geçirdiğimiz Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri ile devam ediyoruz. 6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye tek yürek halinde acil ihtiyaçlar için kenetlenirken Elidor olarak biz de AFAD koordinasyonuyla belediyelerin kurduğu mobil duşlar için uzun dönemli bir destek planlaması dahilinde şampuanlarımızı sevk etmeye başladık.

Deprem bölgesinde gündelik yaşam için gerekli ihtiyaçların yanı sıra devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sosyal hayat için de önemli adımlar atılıyor. Bununla birlikte afet, salgın ve savaş gibi olağanüstü hallerde kadınlar, en kırılgan gruplar arasında yer alıyor. Afetten etkilenen insanların yaşadığı sosyal ve ekonomik koşulların zorluğu cinsiyet eşitsizliklerin artmasına neden oluyor. TOG’dan bu doğrultuda aldığımız verilerle birlikte genç kadınlara desteğimizi sürdürmek üzere Elidor X TOG Genç Kadın Merkezleri projesini hayata geçirmek için çalışmaya başladık. 

Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’da olan toplam dört destek merkezi kurduk. Bu merkezlerde Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) tarafından afetten etkilenen 17-25 yaş arası genç kadınlara duygusal ve sosyal destek sağlamak üzere programlar yürütülecek. Bu merkezler aynı zamanda deprem bölgesindeki genç kadınların acılarını paylaşabileceği ancak aynı zamanda içlerindeki umudu birlikte büyütecekleri bir topluluğa olan ihtiyaçlarını da karşılayacak. 

Odağımızda genç kadınlara duygusal ve sosyal destek sağlamak var
Elidor X TOG Genç Kadın Merkezleri kurulurken odağımızda genç kadınlara duygusal ve sosyal destek sağlamak vardı. Daha büyük resimde ise depremden farklı açılardan etkilenen tüm insanları ortak bir duyguda buluşturmayı da önemsedik. Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri kampanyasını da bu amacı benimseyerek yürüttük. Bu noktada kampanyanın iletişim elçisi olarak Karsu ile çalıştık. Karsu, depremde yakınlarını kaybeden, acısını içtenlikle paylaşarak pek çok kişiye tercüman olan, ulusal ve uluslararası yardım kampanyalarını büyüterek farkındalığın artmasını sağlayan bir isim. Genç kadınlara ilham ve cesaret de veren bir isim. Kampanyanın iletişim elçiliğini üstlendi ve bununla kalmadı, destek merkezleri özelinde oradaki genç kadınlar için “Umut” adını verdiği özel bir de beste yaptı.

Afetten etkilenen insanların unutulmadıklarını ve yalnız olmadıklarını hissetme ihtiyaçlarından ve depremin etkilerini farklı açılardan hisseden insanların duygularını birbirlerine aktarmaları için bir platform kurma fikrinden yola çıkarak bir de “Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı”nı hayata geçirdik. Anıtın açılışını da Karsu’nun anıt önünde kurulan piyanoda “Umut” bestesini seslendirmesiyle yaptık.

Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı Türkiye’de müzik, görsel ve yazılı içeriği birleştiren ilk yaratıcı yapay zekâ uygulaması olarak dayanışmayı anıtsallaştırdı. Deprem bölgesinden sekiz güzel sanatlar fakültesi öğrencisinin duygularını, dayanışma duygusunun onlar için anlamını ifade eden resimleri, Karsu’nun “Umut” bestesi ve Elidor’un Instagram hesabına gönderilen dayanışma mesajlarının yapay zekâ öğrenmesi aracılığıyla birleştirildiği anıt, sürekli güncellenen bir dijital eser olarak ortaya çıktı. Bu eserin fiziksel olarak sergilenmesi için ekranlardan oluşan bir anıt enstalasyonu oluşturduk ve İstanbul Beşiktaş’ta, Akaretler’de 12 Haziran’a kadar sergiledik. Ortaya çıkan dijital eserler, eş zamanlı olarak deprem bölgesinde kurulan ekranlar aracılığıyla da ülkenin hatta dünyanın farklı yerlerinden gelen mesajları genç kadınlara ulaştırdı.

Dayanışmayı büyütmek amacıyla Türkiye’nin en çok izlenen televizyon dizilerinden “Kızılcık Şerbeti” ile de iş birliği yaptık. Dizi akışı içerisinde Elidor X TOG Genç Kadın Merkezleri’ni anlattık ve Kendi Yolumuzda Dayanışma Anıtı’na mesaj gönderilmesi için çağrı yaptık. Kampanyamızla sadece dört gün içinde 16 bin tekil kullanıcıdan dayanışma mesajı toplandı ve META’nın bugüne kadarki en iyi chatbot kampanyasına imza atıldı. META ile yaptığımız iş birliği sayesinde yüzde 50 medya desteği aldık ve toplamda 44 milyon tekil kullanıcıya ulaştık. 136 milyon etkileşim ve +179 bin tıklanma elde ettik. TV entegrasyon projelerinde offline’dan online’a uzanan kurguyla yaklaşık 2,5 milyon kişiye tek bir gecede ulaştık ve sosyal medyanın en çok konuşulan kampanyası olduk. Başarılı rakamların ötesinde kampanyamızın deprem bölgesindeki genç kadınlarla dayanışma ruhunu yeniden canlandırdığını, ortak acılardan ortak umutlar yaratma noktasında bir platform ihtiyacına karşılık geldiğini görmekten büyük mutluluk duyuyorum. 

Elidor’un Türkiye’deki 50. yılında kapsayıcı ve kız kardeş dayanışmasını büyüten Elidor X TOG Genç Kadın Destek Merkezleri projesine imza attığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Geçtiğimiz yarım asırda olduğu gibi bundan sonra da Elidor olarak genç kadınlara hayallerine uzanan yolda yol arkadaşlığı yapmak üzere çalışmaya devam edeceğiz. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir