Dietrich Mateschitz ve Red Bull mirası

Kısa bir zaman önce vefat eden Dietrich Mateschitz, ardında bir marka imparatorluğu bıraktı.

Dietrich Mateschitz 20 Mayıs 1944’te Avusturya’da doğdu. Viyana Üniversitesinde işletme ve ekonomi eğitimi aldıktan sonra profesyonel hayata atıldı. Kariyerindeki önemli basamaklardan ilki Blendax markasının pazarlama direktörlüğü olarak kayıtlara geçti. Bu marka için gerçekleştirdiği iş ziyaretleri hem onun iş hayatını şekillendirecek hem de dünyanın “enerji içecekleri sektörü” ile tanışmasını sağlayacaktı. Uzakdoğu’ya yaptığı ziyaretlerde içmekten keyif aldığı ve sonradan enerji içeceği olarak modernize edeceği içecek çok kısa bir zamanda fenomene dönüştü. Taylandlı ortağı Chaleo Yoovidhya’nın “Krathing Daeng” ismini verdiği içeceğin İngilizce karşılığı “Red Bull” idi. Dietrich Mateschitz, içeceği modernize ederek ve markanın adını Red Bull olarak belirleyerek 1987 yılında vatandaşı olduğu Avusturya’da faaliyete başladı. Günümüzde Red Bull, Avusturya’nın bayrak taşıyıcı markası olarak anılıyor. 

Red Bull’un 10 yıl gibi kısa bir sürede başta Avusturya olmak üzere Avrupa’da yakaladığı başarı, 1997’de markanın ABD pazarına giriş yapması ile küresel bir enerji içeceği sektörünün oluşumunu hızlandırdı. Ürünün üretiminde Alplerden elde edilen suyun kullanımı, Avusturya-İsviçre-ABD’de bulunan üretim tesisleri ve ürün dağıtımında ağırlıklı olarak tren veya denizyolunun kullanımı gibi faktörler Red Bull’un üretimde öne çıkan ana özellikleri arasında bulunuyor. Markanın internet sitesinde paylaştığı veriye göre sadece 2021 yılında 8 milyar kutu Red Bull satışı gerçekleşti. Bu sayının dünyanın toplam nüfusuna eşit olduğu düşünüldüğünde ise başarının boyutları ortaya çıkıyor.

1997 yılından başlayarak ABD’de faaliyete başlanması, bu ülkede yakalanan başarı neticesinde markanın çok kısa bir süre içinde küresel bir fenomen hale geldiğini söylemek mümkün. Red Bull denince çoğu insanın aklına spor ve sponsorluk geliyor. Dietrich Mateschitz, basına oldukça nadir verdiği röportajlarından birinde “Spor pazarlamadır; pazarlama spordur.” cümlesi ile spor ve pazarlama arasındaki ilişkiyi nasıl kullandıklarını özetlemişti. Her ne kadar insanların aklına Red Bull dendiğinde ekstrem sporlar ve sponsorluk ilişkisi gelse de Red Bull’un yalnızca sporculara sponsorluk verdiğini görüyoruz. Fakat spor organizasyonlarının düzenleyicisi olarak pazarlama stratejisini belirlediğini vurgulamakta fayda var.

Spor etkinliklerini düzenleyen veya organizasyonların paydaşlarından biri olan Red Bull; spor takımlarına sponsorluk vermeyi tercih etmemekte ve kendi takımlarını oluşturmaktadır. Formula 1 takımı Red Bull Racing; futbol takımları Red Bull Salzburg ve RB Leipzig bu çalışmaların en önemlileri olarak görülüyor. Formula 1’de “boğa logosunu” taşıyan ve Red Bull’un geliştirme takımı olarak misyonu bulunan Alpha Tauri ise Red Bull’dan ayrı bir marka kimliği ile varlığını sürdürüyor. Logo konusu açılmışken, Red Bull logosunun kafa kafaya çarpışan iki boğadan çıkan gücü sembolize eden güneşi temsil ettiğini vurgulayalım. 

Red Bull’un gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeye devam ettiği birçok tutundurma (promosyon) çalışması içinde Mateschitz’in değer verdiğini gösterdiği en önemli çalışma 2012 yılındaki “Red Bull Stratos” idi. Dietrich Mateschitz, bu projede stratosfere çıkıp serbest atlayışını gerçekleştiren Felix Baumgartner’i atlayış sonrası bizzat tebrik etti ve nadir olarak basında görüldüğü anlardan biri kayıtlara geçmiş oldu. Medyada görünmemeyi tercih eden, bir dönem kendisini kapakta magazin haber yapacak bir basın kuruluşunu satın alarak haberi engellediği de bilinen Mateschitz, basına karşı oldukça mesafeliydi. Vefatından sonra Red Bull internet sitelerinde herhangi bir içerik paylaşılmaması ve Red Bull çalışanlarına gönderilen vefat e-postasında taziye mesajlarında “ölçülü” olunmasına yönelik direktif verildiği New York Times’a haber oldu.  

Yaklaşık 1 ay önce 78 yaşına hayata gözlerini yuman Dietrich Mateschitz, dünyanın en zengin 75. iş insanı unvanına sahipti. Red Bull’un yüzde 49 hissesine sahip olan Mateschitz 19,4 milyar USD değerinde bir servete sahipti. Hiç evlenmedi. 29 yaşında Mark isminde bir oğlu bulunuyor. Pazarlama ve marka literatürüne “marka bilinirliği” ve “marka çağırışımı” kavramları konusunda önemli katkı sunan ve örnek gösterilen en önemli markalardan biri olan Red Bull, yoluna kurucusu olmadan devam edecek. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir