Deneyim mimarı markalar

Pazarlama iletişiminde sektörün ilham kaynağı Pazarlamasyon Dergi, yeni sayısıyla sonbahar boyunca yanı başınızda...

DENEYİM MİMARI MARKALAR

Markalar uzun yıllar yalnızca hikâye anlatıcısı olarak öne çıktı. Bugün ise anlatmak yetmiyor; hissettirmek gerekiyor. Ürün veya hizmetin ötesine geçen, duyulara dokunan ve dijital ile fiziksel dünyayı buluşturan deneyimler, pazarlamanın en güçlü rekabet alanına dönüştü. Bu dönüşümün temelinde yükselen beklentiler var. Tüketiciler artık sadece bir ürün satın almak değil, kendini özel hissetmek istiyor. Teklifler birbirine benzerken farkı yaratan, markanın sunduğu deneyimin ortaya çıkardığı etki. Üstelik bu etki yalnızca mağazada değil; işe alım süreçlerinden pop-up mağazalara, kültür-sanat mekânlarından konaklama deneyimlerine kadar her temas noktasında markanın kimliğini yeniden hissettiriyor.

Hiper kişiselleştirme, yapay zekâ destekli etkileşimler, duyusal pazarlama, kapsayıcı tasarımlar… Farklı biçimlerde karşımıza çıksa da hepsi aynı noktada buluşuyor: Tüketiciye değerli hissettirmek.  “Ürün mü satıyoruz, yoksa deneyim mi inşa ediyoruz?”sorusu artık markalar için bir tercih değil, varlık stratejisi haline geldi. Bu bağlamda, farklı sektörlerden yöneticilerle bir araya gelerek, markaların deneyim yaratma yaklaşımlarını, tüketicilerle kurdukları bağı ve geleceğe dair stratejilerini konuştuk. Ortaya çıkan tablo net: Deneyim, artık sadece dikkat çekmenin değil, kalıcı bağ kurmanın  en güçlü yolu.

Pazarlamasyon Dergi, sonbahar sayısıyla sizlerle…



ÇALIŞAN DENEYİMİNİ ZİRVEYE TAŞIYANLAR

Son yıllarda iş dünyasında en çok konuşulan başlıklardan biri “çalışan bağlılığı” oldu. Ekonomik belirsizlikler, pandemi sonrası esnek çalışma talepleri ve yeni nesil beklentileri, bağlılığın tek başına yeterli olmadığını ortaya koyuyor. Bağlılık, ekonomik dalgalanmalarda, zorlu dönemlerde veya kişisel öncelikler değiştiğinde kırılabiliyor. Oysa güven, sürdürülebilir bir iş kültürünün temelini oluşturuyor. Yeni nesil çalışanlar artık yalnızca maaş veya unvan için değil; iş-yaşam dengesi, kurumsal kültür, anlamlı projeler, kişisel gelişim fırsatları ve özgürlük alanları için şirketlerini tercih ediyor. Bu nedenle kurumlar için asıl sınav, bağlılık yaratmak değil, güveni inşa etmekten geçiyor.

Peki, sürdürülebilir bir iş ortamında güven nasıl inşa edilir? Türkiye’de insan kaynakları stratejilerinde hangi dönüşümler yaşanıyor? Çalışan deneyimini zirveye taşıyan şirketler hangi yöntemleri benimsiyor? Son dönemde öne çıkan araştırmalar ve sektör liderlerinin deneyimleri, iş dünyasının yeni başarı formülünü net bir şekilde ortaya koyuyor: “Geleceği, güven ve denge temelli kurumsal kültürler şekillendirecek.” 

TÜKETİCİNİN GÖZÜNDEN ÜNLÜ-MARKA UYUMU

Reklam dünyasında ünlü kullanımı yıllardır markaların en sık başvurduğu stratejilerden biri. Ancak her ünlü, her markada aynı etkiyi yaratmıyor. Sia Insight tarafından Pazarlamasyon için gerçekleştirilen "Ünlü-Marka Uyumu" araştırması, tüketicilerin gözünde hangi eşleşmelerin akılda kaldığını, hangilerinin satın alma tercihlerini şekillendirdiğini ortaya koyuyor.

İlerleyen sayfalarda; ilham verici hikâyeler, pazarlama dünyasındaki trendler ve özel röportajlarla dolu bir sayı sizleri bekliyor.

Pazarlamasyon Dergi’nin sonbahar sayısına ulaşmak için buraya tıklayabilir veya Getir, Hepsiburada ve Türk Telekom e-Dergi uygulamalarından hemen erişebilirsiniz.




Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir