Kabul edelim ki giderek grileşen bir dünyanın içinde, kendimize yer açma çabası halinde yaşar durumlara geldik artık. Rutinleşmiş günlük yaşantılar, iş hayatının kaos hali ve daha benzeri birçok durum içerisinde kaybedilen değerlerin çoğu kez farkına bile varamıyoruz. Yeşil unutulan renklerin ilk listesinde, değerlerden bahsetmek dahi oldukça iç karartıcı.
Firmaların, markaların başarı stratejilerinin yanında sosyal sorumluluk ve toplumsal mutluluk anlamındaki çalışmalarını hep destekler ve teşvik bekler olarak görmüşümdür. Fakat teşvik veya destek konusunda eksik bir toplum olmamız ayrıntısı biraz moral kırıcı olmuştur hep.
Dünya çapında markaların uyguladığı milyonlarca Gerilla projesi mevcut. Birçoğu oldukça yaratıcı ve pek çoğunun örneğini Türkiye’de görmek biraz zor olabiliyor. Coca Cola da bu firmalar arasında, sahada teşvik ve Gerilla anlamında oldukça yaratıcı ve sıra dışı projeler üretebiliyor.
Hele ki bu tür projelerin içinde toplumsal mutluluk, bazense sosyal sorumluluk gibi temalar işlenebiliyorsa, marka algısı tüketici gözünde bulunduğundan çok daha farklı, çok daha başarılı yerlere çekilebiliyor. Müşteri sadakatinin sağlanması bu kadar zor olan bir rekabet ortamında, markaların interaktif projelere yönelmesi elbette kaçınılmaz bir etmen haline geldi.
Coca Cola’nın Amsterdam’da gerçekleştirdiği bu gerilla, insanları binaların arasından özledikleri ortamlara bir anda taşıyıveriyor. Sonuç : Elbette mutluluk, ya da Coca Cola’ nın sloganıyla “Hayatın Tadı”...
İşte Coca Cola'dan o Gerilla,
http://www.youtube.com/watch?v=6Ih0Drtuufc
.
