Ben yapay zekâ, beni yanlış anladınız

Consciouslab Kurucusu Kayhan Dural yazdı: Yaratıcılık, tutkulu bir çaba gerektirir. Keşiften yoksun çaba ise yaratıcılığın ışığını yansıtmaz. Keşfe daha fazla zamanın gerçek yaratıcılığa ne zararı olabilir?

Son zamanlarda yapay zekânın işleri nasıl ele geçirdiğini çokça okuyorsunuz: Bir yaratıcının yeteneklerini çalıp işsiz bırakıyor. Şok şok şok! Bir yaratıcı deha, sıradan bir 9-5 rutinine transfer oluyor. Yeni AI modelleri ile görsel, müzik/ses ve metin oluşturma konusunda daha önce hayal dahi edilemeyecek olanaklar göz önüne alındığında, bu korku kesinlikle anlaşılabilir. Ancak daha yakından incelendiğinde, bu egosal bir durum olduğu anlaşılıyor.

Yapay zekânın "yaratıcı işleri çalması" veya "yaratıcılığı öldürmesi" korkusu, yaratıcılar olarak gerçekte ne yaptığımıza (ve bunun için ödeme aldığımıza) dair sınırlı bir görüşten kaynaklanıyor. Bu korkunun temelde yaratıcılığın yanlış anlaşılmasından beslendiğini düşünüyorum. Ne de olsa bizim sektörde herkes kendi daha iyi yaptığına, daha yaratıcı diyor. 

İşte tam da bu yüzden Üretken Yapay Zekâ, yaratıcılığın gerçekte ne olduğunu yeniden değerlendirmemize neden olabilir; birlikte inceleyelim.  

Yaratıcılığın yanıltıcı algısı
Yaratıcı ekiplere iş akışları hakkında sorarsanız, birçok farklı cevap alırsınız. Ancak tekrar tekrar karşılaşacağınız temelde iki tür görev vardır:

  1. Orijinal düşünmeyi, duygusal anlamayı, sosyo-kültürel bağlamı, kişisel dünya görüşünü içeren görevler.
  2. Tekrarlayıcı ve mekanik görevler.

Bu iki yönü, yaratıcı mesleklerin günlük iş rutinlerinde nasıl yer aldığına dair örneklerle hızla düşünelim:

Yazar
Orijinal düşünme, sosyo-kültürel bağlam vb. içeren görevler: Duygusal derinlik, kültürel bağlamlar ve kişisel perspektifle benzersiz hikayeler geliştirmek.

Tekrarlayıcı ve mekanik görevler: Araştırma, metni düzenleme, biçimlendirme ve revize etme.

Görsel sanatçı
Orijinal düşünme, sosyo-kültürel bağlam vb. içeren görevler: Duyguları harekete geçiren, sosyo-kültürel temaları yansıtan ve dünyaya kişisel bir yorum getiren sanat eserleri yaratmak.

Tekrarlayıcı ve mekanik görevler: Ön taslakları çizmek, malzemeleri hazırlamak, araçları temizlemek.

Müzisyen/Besteci
Orijinal düşünme, sosyo-kültürel bağlam vb. içeren görevler: Müzikal cihazları yeniden birleştirme, müzikal sözcük dağarcığını keşfetme, kültürel etkileri yansıtma ve kişisel deneyimleri veya bakış açılarını aktarma.

Tekrarlayıcı ve mekanik görevler: Melodi ve yapıda müzikal kuralları uygulama, ölçekleri pratik yapma, enstrümanları akort etme ve parçaları prova etme.

Oyun Tasarımcısı
Orijinal düşünme, sosyo-kültürel bağlam vb. içeren görevler: Kişisel görüşleri, sosyo-kültürel bağlamları yansıtan ve duygusal bağ kurmayı teşvik eden benzersiz oyun dünyaları, hikâyeleri ve mekanikleri geliştirme.

Tekrarlayıcı ve mekanik görevler: Kodlama, hata ayıklama, oyunu test etme, tekrarlayan oyun varlıklarını oluşturma.

Çoğu insan, AI sistemlerinin herhangi bir tekrarlayıcı veya mekanik görevde mükemmel ve muhtemelen insanlardan daha iyi olduğunu kabul edecektir. O halde yaratıcı iş akışlarının temel iki görevinden birinde bizi zaten geride bıraktığı anlamına gelir. AI sistemlerinin pattern ve ilişkileri tanıma konusunda usta olduğu göz önüne aldığınızda bu çok da şaşırtıcı değil sanki. 

Peki ya diğeri? 

"Orijinal düşünme" kısmı?

Görünen o ki, AI günümüzde bu tarafın sonuçlarını da üretmekte giderek daha yetenekli hale geliyor. Şu an kullanılabilen bazı AI modelleri insanın orijinal düşünce, duygusal anlama ve sosyo-kültürel çağrışım yoluyla yarattıklarına benzeyen bir şeyler üretebiliyor. 

Üretken Yapay Zekâ — ister imaj, metin, ister ses olsun — desenleri ve ilişkileri yeniden birleştirme konusunda o kadar ileri gitti ki, insanların daha önce düşünmediği yeni kombinasyonlar üretebilir hatta üretmekte. 

Hmm. 

Bu, bir tür yaratıcılık mı demek?

Net bir “Evet”!

AI işimizi (aslında egolarımızı) tehdit ediyor

Bariz olan şey, üretken yapay zekânın yaratıcı sonuçlara ulaşabiliyor olması. Ancak bunu insanların yapmak zorunda olduğu şekliyle yapmıyor. Yapay zekâ farklı olarak sosyal bir bağlamda ve dünya görüşünde duygusal bir yol izlemek zorunda değil.

Ve bu herkesi çok şaşırtıyor.

Çok…

AI, yaratıcılığa farklı bir açıdan ulaşıyor. Süper insan yetenekleriyle desenleri ve yapısal ilişkileri tanıma ve onları hiçbir insanın yapamayacağı şekillerde yeniden birleştirme.

Ayrıca, AI, duygusal, sosyal veya ideolojik çağrışımlarını bilmeden veya umursamadan anlamlı desenleri ve ilişkileri yeniden birleştirebiliyor. Sanatsal tercihleriniz, bohem ideolojiniz veya dini duygularınızı pek de umursamıyor. Yani insan duygularından bağımsız bir yaratıcılıktan bahsediyoruz. (En azından şimdilik)

Mesela yapay zekânın yaratıcı olmak için bir ilhama, sabah kahvesine veya bir yönetene ihtiyacı yok. Şöyle ayağını bi masanın üzerine atıp tavana bakmasına gerek yok. Yaratıcılığı bunlardan bağımsız.

"İşte tam da bu, yaratıcılığı öldürüyor demektir!”

Hayır, öldürmez. 

Öldüremez.

Dünyada yaratıcı bir şekilde yer almanın insanlara verdiği sevinci ve tatmini öldüremez. İnsan yaratıcılığı, bulmanız veya eğitmeniz gereken bir şey değil, insan davranışının ayrılmaz bir parçasıdır. Bu, başka bir şey tarafından alınamaz, öldürülemez.

Yoksa gerçekten insanların elle çizim yapmayı veya şeyler yapmayı bırakacağını ya da çocukların dünyayı yaratıcı bir şekilde keşfetmeyi bırakacağını mı düşünüyorsunuz? Mesela Alpha Go, Go sensei’si Lee’yi yendi diye insanlar Go oynamayı bıraktı mı? 

Yapay zekânın aslında yaptığı şey: Yaratıcılık için temel olan bilişsel süreçleri otomatikleştiriyor ve bunu o kadar şaşırtıcı bir şekilde yapıyor ki, sonuçları bir tehdit olarak hissediliyor.

Bu tehdidin iki yönü var:

AI, iş konusunda bir yer değiştirmeye neden olacak; normalde yaratıcı çalışana ihtiyacı olan şirketler maliyetleri kısacak, yapay zekâ kullanacak. Bu kaçınılmaz ve bu anlamda tehdit yüzde 100 gerçek. Yaratıcı sektördeyseniz, ayak uydurmalı ve şimdi uyarlanmalısınız.

AI, yaratıcı egoları tehdit ediyor. Kendi “güçlü” yaratıcılıklarıyla fazlasıyla özdeşleşen egolar ve haliyle yaratıcı sonuçlar sunan bir makine zekâsından kişisel olarak tehdit hisseden insanlar... Bu tehdit gerçek olmaktan çok bir ilüzyon. Bu bir ego yolculuğu.

Taklit yaratıcılık
Peki, yaratıcılar olarak bu durumda nasıl pozitif kalabiliriz? Aslında, bir AI sisteminin görünüşte yaratıcı sonuçları, "insan yaratıcılığının bir simülasyonu”dur.

Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi, AI, sosyo-kültürel bağlamlarla iç içe olan insanlardan farklı bir yaratıcılık yolunu benimser.

Taklit yaratıcılık, sadece onu bir ilham veya iç görü aracı olarak kullanabilecek bir insan karşılığı olduğunda anlam ifade eder... Düzenli olarak tekrar ederim, büyük dil modelleri bugüne kadar gördüğüm en iyi brainstorming partner’ları. 

Benim gördüğüm şekliyle, taklit yaratıcılık, insan karşılığı için gerçek bir nimet. Yukarıdaki iş örnekleriyle bunu tekrar gösterelim.

Yazma
Bir yazar olarak, araştırmamda, çevirilerimde, yapılandırmamda ve düzenlememde bana yardımcı olması için yapay zekâyı yoğun bir şekilde kullanıyorum. Bu, işimde en çok zevk aldığım şeye odaklanmamı sağlıyor. Fikirler arasında bağlantılar bulma, duygusal olarak ilişkilenebildiğim (ve umarım okuyucuların da yapabileceği) bir hikâye anlatma, cümleleri ve kelimeleri rafine etme ve en önemlisi, dil ile oynaşma... 

Müzik
AI, besteciye detaylara dalmak için alan açarak otomatik olarak müzik tarzına uygun bileşenleri sunar. Bu, müzisyenin yeni melodiler keşfetmesine yardımcı olur ve dinleyiciye farklı bir deneyim sunabilir.

Grafik Tasarım
AI, tasarımcının ana fikre odaklanmasına yardımcı olurken, tasarımın farklı versiyonlarını hızla hazırlar. Bu, yaratıcılığa daha fazla zaman ayırmamıza olanak tanır. Örneğin, bir fikir taslak aşamasındayken hızla müşteriye sunulup geri bildirim alınabilir. Bu, yaratıcı süreci tamamen dönüştürebilir! 

Geniş konseptleri, özenle seçilmiş kelimelerle oluşturulmuş cümlelere indirgemeye bayılırım. Böyle bir denemeyle makaleyi sonuçlandırmak isterim: “Yaratıcılık, tutkulu bir çaba gerektirir. Keşiften yoksun çaba ise yaratıcılığın ışığını yansıtmaz. Keşfe daha fazla zamanın gerçek yaratıcılığa ne zararı olabilir?”

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir