2020 Yaz Olimpiyatları: Rihanna vs Müezzin

Malumunuz ülkemiz 2020 Yaz Olimpiyat oyunları aday ülkelerinden ve olimpiyat meşalesini yakacak ülkenin açıklanmasına az bir zaman kaldı. 7 Eylül'ü merakla bekliyoruz hepimiz. İçimdeki ses, sonucun Japonya lehine sonuçlanacağını söylese de gönlüm tabi ki Türkiye'den yana.

Daha önce 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası gibi önemli organizasyonlara ev sahipliği yapan ülkemize Olimpiyat ruhunun iyi geleceğini düşünüyorum. Zira  sporun barışçıl ruhuna oldukça ihtiyacımız var.

Ülkemiz adına iyi dileklerde bulunduktan sonra konumuza dönelim. İstanbul ile birlikte  adaylığını açıklayan diğer şehirler Tokyo ve Madrid. Aday şehirlerin tanıtım filmlerini zaten izledik ama benim, Türkiye'nin tanıtım filmiyle ilgili bazı sorunlarım var. Daha doğrusu beni rahatsız eden bazı noktalar... Bu noktaları belirtmek istiyorum. Tabi önce şunu söyleyeyim de filmi hazırlayanlara haksızlık etmiş olmayayım; Filmleri duygusal olmayıp tamamen objektif bir şekilde izlemeye çalıştım ve  3 şehir arasında en beğendiğim tanıtım filmi İstanbul'un. Buna rağmen bana göre filmin bütününü bozan ve rahatsız eden bazı yanlışlar var. Önce filmi tekrar izleyelim;

http://www.youtube.com/watch?v=EpvKadugvos

Filmde kullanılan, Rihanna'nın Diamonds şarkısı yapılabilecek en kötü seçimlerden. Görüntülerin nispeten yavaşlığına karşı şarkı oldukça hareketli. İnsan videoyu izlerken sesin başka yerden geldiğini düşünüyor. Asıl felaket ise filmin hem şarkı hem ezanla başlaması. Bir yandan Rihanna "Shine bright like a diamond" diyor diğer yandan müezzin ezan okuyor ve namaz kılan bir adam görüntüsü. Üstelik aynı hata iki kez yapılmış, 02.37. saniyede tekrar aynı durumla karşılaşıyoruz.

Şarkı seçimi neresinden tutsak elimizde kalacak türden çünkü uyumsuzluk sürekli devam ediyor. Rihanna'nın "mutlu olmayı seçiyorum" sözü ile kahve hazırlayan çocuğun dünyanın tüm dertlerini sırtına almış, kara kara ne yapacağını düşünen yüz ifadesi de yine birbiriyle "uyum" içerisinde.

Aklımda soru işareti uyandıran diğer konu da 37. saniyede beliren, ne yaptığı anlaşılmayan kırmızılı kızın kim olduğu. Üzerindeki kırmızı kıyafet milli takım üniforması ise bu kız bir milli  atlet. Eğer öyleyse şehrin ara sokaklarında hızla koşmasının nedeni nedir? Antrenman mı yapıyor ya da birinden mi kaçıyor? Bunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz çünkü kendisini ikinci kez gördüğümüzde  de hala koşuyor ve görünüşe bakılırsa ulaştığı bir yer yok. En iyi ihtimalle filmde verilmek istenen mesaj şehrin her yerinin spor yapmak için çok müsait olduğu, her an herkesi spor yaparken görebileceğimizdir ki bu da hiç inandırıcı olmaz.

Tanıtım filmiyle ilgili olumsuz düşüncelerim bunlar. Saydıklarım haricinde filmin geneli güzel olmuş. İstanbul'un güzelliklerine ve kültürüne de değinilmiş. En beğendiğim nokta ise basketbol ya da voleybol oynayan sporcuların yanı sıra, iskelede ayağını suya değdiren çocuk, oltasını çeviren balıkçı ya da dükkanın kepenklerini açan çocuğun görüntüleri gibi fiili olarak spor yapmayan ama bazı spor dallarına göndermede bulunan ya da beden gücüne vurgu yapan görüntüler.

Umarım gülen taraf Türkiye olur ve Olimpiyat heyecanı bu topraklarda da yaşanır.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir