10 Yıl Sonrasının Trendlerini Görmek O Kadar Zor Mu ?

Aylardır üzerinde durduğum, her yazımda mutlaka bahsettiğim, geleceğin temellerini oluşturacak, tahmin olmaktan çıkıp geliyorum diye bas bas bağıran iki kavram var: deneyim ve mobil. Aslına bakarsanız bu iki kavrama birçok kez yer verdik yazılarımızda ancak mobilin üstünü, deneyime göre biraz daha açık bıraktık sanırım. Bu yazımda, İngiltere'de yapılan bir araştırmanın sonuçlarından bahsedeceğim.

Geleceğin trendleri neler olacak, on yıl sonra insanlar daha mı çok televizyon seyredecek yoksa televizyon kanalları tarihe mi karışacak ? Peki ya mobil cihazlar gerçekten herkesin söylediği gibi piyasaya hakim mi olacak ? Peki ya bilgisayarlar, onlar da mı tarih olacak ?

Aslına bakarsanız verileri dikkatli incelediğinizde, puzzle'ın parçalarını birleştirerek, 10 yıl sonrasına uzanmak o kadar da güç değil. İngiltere'de 12-15 yaş arası çocuklara, yani yakın geleceğin gençlerine yönelik bir araştırma yapılmış. 10 yıl sonrasının tüketim alışkanlıklarının bu yaşlarda atıldığını düşünürsek, araştırmanın ilginç sonuçları çok daha fazla önem kazanıyor.

Gelelim araştırmanın sonuçlarına. 12-15 yaş arası çocuklar üzerinde, mobil cihazlar ve internet kullanımı alışkanlıkları üzerine yapılan araştırmaya göre:

  • 12-15 yaş arası çocukların %90'ı her gün mutlaka internet kullanıyor

    • %90'lık kesimin %44'ü internete mobil cihazlarıyla bağlanıyor.

  • 12-15 yaş arası çocukların %62'si akıllı telefona sahip.
  • Araştırmaya katılan kızların %80'i sosyal medyayı kullanırken, bu rakam erkeklerde %72.

Araştırmanın en önemli bulgularından biri de şu: katılımcılara eğer elinizden alınsaydı en çok özleyeceğiniz cihaz ne olurdu dediklerinde, kızların %53'ü cep telefonu yanıtını vermiş. Televizyon diyenlerin sayısı ise yalnızca %17.

Varmak istediğim nokta, diğer yazılarımın ana fikirleriyle de paralel olarak, mobilin geleceğin bir numaralı kitle iletişim aracı olacağı! Yeni trendler, yeni iletişim araçları, yeni pazarlama yöntemleri, yeni reklam kanalları hepsi mobil cihazlar için yaratılacak. Bu potansiyeli göremeyen, kendini hazırlayamayan, yeni teknolojiler geliştiremeyen ve bu değişime ayak uyduramayan her marka, yok olmaya mahkumdur.

Kodak'ın fotoğraf makinasını icat eden marka olmasına rağmen, geçtiğimiz aylarda iflasını açıklaması gibi, var olmak yada öncü olmak değil, ayakta kalabilmek için bunların yanında ayakta uydurabiliyor olmak gerekiyor. Geleceğin büyük markalarını, bugün yalnızca var olanlar değil, bu potansiyeli gören, buna yönelik stratejiler geliştiren, teknolojiler üreten, yeni yollar ve kanallar geliştiren markalar oluşturacak.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir