İz İletişim Ajans Başkanı Nedim Özkan "İletişim dünyasındaki sektör profesyonelleri olarak esnek iş modellerini tartışmaya başlamalıyız." diyor. Özkan ile 2022 değerlendirmelerini, yeni trendleri ve İz İletişim'in 2023’e ilişkin hedeflerini konuştuk.
Zamanı okumak: Değişimin dinamiklerini analiz etmeden mesafe alamayız
2022 yılı küresel ölçekte pek çok açıdan zorlayıcı bir yıl oldu. Ekonomik ve toplumsal sorunlarla mücadele ülkelerin, iş dünyasının ve elbette bireylerin gündemini belirleyen önemli bir unsur olarak bizim de ajandamızın ilk sıralarında yer aldı. Global sağlık krizinin küresel ekonomi üzerindeki etkilerini derinden hissettiğimiz bu yıl, sektörler üzerinde izler bıraktı. Öte yandan uluslararası ilişkilerdeki sıcak gündem hem global hem de lokal markaların iletişim stratejilerini etkiledi. Çin-Tayvan gerginliği, Rusya-Ukrayna Savaşı ve devamında Avrupa’nın ana gündem maddesi haline gelen enerji krizi ve göçmen sorunları artık sadece siyasi figürlerin değil şirketlerin de gündemini belirledi. İletişim profesyonelleri olarak bizlere de şirketlerin iletişim gündemini belirmede önemli roller düştü. Değişimin dinamiklerini analiz etmeden mesafe alamayacağımızın farkındalığıyla hareket ettik.
Böyle bir dönemde mevcut markalarımızı müşteri havuzumuzda korurken, özellikle global markaları portföyümüze katmaya odaklandık. 26 ana marka altında 50’yi aşkın şirkete danışmanlık hizmeti veren bir iletişim ajansı olarak yılı kayıpsız kapatmanın ve Panasonic Electric Works Türkiye ve BP Türkiye gibi iki global marka ile işbirliği yapmanın, sektördeki 12’nci yılımızı başarıyla tamamlamanın gururunu taşıyoruz.
Ortak aklı çalıştırmak başarı getirdi
Bu yıl, pandemi nedeniyle bir süre ara verdiğimiz fiziki etkinliklerimize, basın toplantılarımıza geri döndük. Ülke ve dünya konjonktürü sebebiyle iş liderlerinin verdiği mesajlar her zamankinden daha fazla önem taşıdı. Yılı hassas ve kaygan bir zeminde geçirdik. İletişim stratejilerimizde güvenli alanda kalmayı, mesajların hedef kitleye doğru kanallar aracılığıyla doğru zamanda ulaşmasını sağlamayı, bunları yaparken de ortak aklı çalıştırmayı başardık. Dönüp geriye baktığımızda bu zorlu süreci esnek ve dinamik bir yapıyla, çevik hareket ederek başarılı şekilde yönettiğimizi görüyoruz. Elbette sektördeki derin tecrübelerimiz de ışığımız oldu.
Sürdürülebilirliğe odaklanan markaların iletişim performansı yükselecek
2023 yılında da gündemi ekonomik gelişmeler belirleyecek. Tüketime dayalı olsa da Türkiye bu yıl da dünya ortalamasına göre yüksek bir büyüme kaydedecek ve bu büyüme farklı sektörleri olumlu etkileyecek. Bu süreçte markaların ihtiyaçlarını tespit etmek, hedef kitlesiyle bütünleşmesine katkı sağlayacak projeler geliştirmek ve kurumsal kültürü yaşatmak kritik önem taşıyacak. Başarılı bir marka algısı oluşturabilmek için yapılması gerekenler yine çok net: Hedef kitle taleplerini, gündemi ve trendleri iyi okuyarak bütün bileşenleri eksiksiz analiz etmek, zamanın ruhuna uygun hale getirmek ve popülizme kapılmadan gerçekçi stratejiler belirlemek.
Araştırmalar, özellikle Z kuşağının sorumlu markaları tercih ettiğini, toplumun farklı kesimlerinin iş dünyasından çevreye ve sosyal hayata katkı sunmasını beklediğini ortaya koyuyor. Sürdürülebilirliğe odaklanan, toplumsal meseleler karşısında duyarlı duruş sergileyen ve bu yönde çaba sarf eden markaların iletişim performansı yükselecek. Bu kapsamda iletişim ajanslarının proje yönetim kaslarını geliştirmesi ve markanın kimliğine uygun şekilde aşamaları yönetmesi gerekiyor.
Yetenek yönetimi 2023’ün en önemli sınavı
İletişim sektörü açısından iş hacminin yoğun olduğu bir yılı geride bırakırken, sektörümüzün içinde bulunduğu durumun fotoğrafını çekmekte de fayda var. Sektörümüzün başlıca sorunlarından biri şüphesiz ‘yetenek maliyeti’. İş dünyasının ve paydaşı olan iletişim sektörünün yeteneğe ulaşması ve iyi yeteneklerin tutulması her gün biraz daha zorlaşıyor. Yeni yetenekler bulmak, onlara yatırım yapmak, hizmet verdiğimiz sektörlerin beklentilerini karşılayacak yetenekleri yetiştirmek ve onlara bir gelecek vermek bizler için 2023’ün önemli sınavı olacak.
Pek çok sektörde olduğu gibi iletişim endüstrisinde de maliyet artışları yaşandı. Temel maliyeti insan kaynağı girdisi olan bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Teknolojinin şekillendirdiği ve hız kattığı bu çağda, dijital okuryazarlık, stratejik danışmanlık, itibar ve kriz yönetme yetkinliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Ekiplerinin beceri ve yetenek sevilerini yükseltip nitelikli hizmete devam etmeyi hedefleyen ajanslar artan maliyet baskılarıyla karşı karşıya.
Müşterilerin talep ettiği hizmetin niteliği ve süresi artarken ajansların gelirleri düşüyor. Sektörde üç yıl öncesine kadar nispeten rasyonel olan ajans gelirleri ile giderler arasındaki marj maalesef giderek açılıyor.
İş dünyasının oyuncuları çağın gereklerine ve ihtiyaçlarına çözüm ararken nitelikli danışmanlığa yatırım yapmamakta ısrar ettiği sürece, soruna çözüm üretmek mümkün olmayacak. İletişim sektöründeki bazı şirketlerin bu yıl hayli zorlanacağını söylemek yanlış olmaz.
İletişim ihtiyacı bu kadar yükselmişken nitelikli ve ihtiyaçlara uygun hizmet üretmek için birlikte konuşmak şart. İletişim dünyasındaki sektör profesyonelleri olarak esnek iş modellerini tartışmaya başlamalıyız.