Birleşmiş Milletler'in desteği ile bu yıl Rio'da toplanacak olan Sürdürülebilirlik Konferansı'nda tüm gözler alınacak kararlarda olacak. Gezegenimizin her geçen gün tükenmeye hızlı bir şekilde yaklaştığı ve tüketim çılgınlığının doruk noktaya ulaştığı günümüzde, bu zirvenin önemi oldukça büyük. Pek çok şirket planlarını sürdürülebilirlik üzerine kurmuş durumda, çünkü gezegenemizin bize daha uzun yıllar hizmet etmesini hayal ediyorsak, bunları yapmak zorundayız.

Tabi şirketleri buna iten ikinci bir etki de müşterilerin artık daha bilinçli davranarak, aldıkları ürünün çevreye olan etkilerini araştırmaları, bu nedenden ötürü şirketler yarattıkları sürdürülebilirlik politikaları ile hem ürünlerine artı bir değer katıyor, hem de dünyanın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmuş oluyor. Tabi ekstra gelen yeşil kârlar da bir diğer artı.

Pek çok uluslararası şirket bu politikayı benimsemekte olmasına rağmen karşılarında, tüketicinin satın alma kararını önemli ölçüde etkileyen bir rakip buluyorlar. Kim diye sormamıza gerek yok, bu tabii ki "ÇİN". Çin, piyasanın oldukça altında fiyata sattıkları ürünler ile pazarı etki altında tutuyor, gayet tabii ürettikleri pek çok ucuz ürün kalite açısından oldukça düşük ve çevreye verdikleri zarar maksimum düzeyde, fakat yinede pek çok tüketici için fiyat ön planda olabiliyor.

Tabii ki bu negatif yönleri sebebiyle Çin ürünleri pazarda hem müşteriler hem de diğer rakipler tarafından küçük görülüyor ve eleştiriliyor. En büyük etkende Çin ürünlerinin pek çoğunun çevreye verdikleri zararlar. Edinilen verilere göre Çin şu anda dünyayı en çok kirleten ülke olarak göze çarpıyor ve bu politikasını da değiştirmeye yönelik hiç bir adım atmamıştı bu güne kadar.

Fakat bu yılki Sürdürülebilirlik Konferansı'ndan önce Danimarka ve İngiltere'nin dünyada çevreye en fazla önem veren ülkelerden ikisi olma kararlılığını açıklamasından sonra Çin de geri kalmadı ve en çevreci ülke olmaya oynama kararı aldı. Bu yönde de pek çok çalışma ve kampanyaya başlayacaklarını açıkladılar. Hayatımızın her köşesinde bizlere göz kırpan "Made in P.R.C." etiketi belki de bu çalışmalardan sonra birer prestij etiketi olabilir. Çünkü o zaman hem ucuz olduğu için hem de çevreci ve gezegene katkıda bulunan ürünler olduğu için bu malları tercih edeceğiz ve gayet tabii bu da Çin'in elinde bulundurduğu dünya üretiminin artık sadece ucuzluktan ibaret olmamasına neden olacak.

Çin'li yöneticiler dünyada konuşulmaya başlanan pek çok yeniliği ve politikayı güzel bir biçimde okuyup, uygulamaya koymaya gayret ediyorlar. Ellerinde bulundurdukları müthiş kaynaklarla bunları yapmaları içten bile değil. Çin yine trendleri takip ediyor ve tepeye oynamaya devam ediyor. Belki bir 10-20 yıla kadar Çin ürünleri kullanmak herkes için prestij kaynağı olacak, kim bilebilir.. İzleyelim ve görelim.

Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir