Contactplus İletişim Hizmetleri Ajans Başkanı Orkide Gökhan, "Son döneme damgasına vuran ‘yapay zekâ’ neredeyse her sektörün ezberlerini kökten değiştirdi. Önümüzdeki dönemde bu alanda yaşanan gelişmelerin hız kesmeden devam edeceğini öngörmek hiç de yanlış olmaz." diyor. Gökhan ile 2023 yılını, 2024 yılına dair öngörülerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Yeni nesil iletişim çözümlerimizi dinamik bir stratejiyle yürütmeye devam edeceğiz
Ardımızda bırakmaya hazırlandığımız yıla damgasını vuran ve ülkemizi derinden etkileyen depremlerin üzüntüsünü yaşamaya devam ediyoruz. Deprem gerçeğinin yadsınamayacağı ülkemizde gerekli önlemlerin alınarak bir daha böylesine büyük çapta felaketlerin yaşanmaması en büyük arzumuz.
Pandeminin etkilerinin silinmeye başlamasıyla global piyasalarda ekonomik anlamda olumlu rüzgarların esmeye başladığı kısa sayılabilecek bir dönem yaşadık. Pozitif ekonomik göstergeler, Rusya-Ukrayna arasında uzun süredir yaşanan gerilimin sıcak savaşa dönmesiyle negatife dönerken, küresel piyasaların bu gelişmelere verdiği tepki birçok ülke ekonomisinde kriz olarak hissedildi.
Enflasyonun hızla yükselişe geçtiğini gösteren ekonomik veriler, beraberinde hem üretici hem de tüketici fiyatlarındaki dalgalanmayı getirdi. Bu süreçte, bulunduğumuz jeopolitik konum sebebiyle tüm bu olayların etkisini en yakında hisseden ülkelerin başında geldik diyebilirim. Doğal gaz ve petrolün varil fiyatındaki ani yükseliş, dövizdeki yukarı ivmelenmeyi daha da artırırken, bu hareket direkt tüketici enflasyonu olarak sokağa yansıdı. Global ve yerel piyasalarda yaşanan bu negatif yönlü hareket her sektörde olduğu gibi faaliyet gösterdiğimiz sektörde de derinden hissedildi.
2023, sektörümüzün en büyük dinamiklerinden biri olan kesintisiz iletişimin öneminin maalesef tam olarak hala kavranamadığını gözlemlediğimiz bir yıl oldu diyebilirim. Kriz dönemlerinde ekonomik önlem bağlamında bazı markaların iletişim faaliyetlerine ara vermek gibi bir yaklaşım sergilediklerini görmekteyiz. Markalar, bu eğilimlileriyle şirket bilançolarına kısa dönemli katkı sağlamaya çalışsalar da bu iletişimsizliğinin negatif etkilerini uzun vadede hissetmeye devam edeceklerdir.
İletişimi, uzun soluklu ve planlı bir süreç olarak yürüten markalar bu yaklaşımlarının karşılığını almaya devam ediyor ve ekonomik konjonktürden bağımsız hareket etme yetisine sahip oluyor. İletişimi, ürün ve hizmet satmak olarak yorumlayan markalar ise kurumsal iletişimin en temel prensiplerinden olan tüketiciyle konuşmak ve bir ‘hikaye’ yoluyla büyümek fırsatını kaçırıyor.
Sektörümüzde en çok dile getirilen konuların başında ‘hikâye anlatımı’ kavramı geliyor. Bu stratejiye yalnızca kavramsal olarak yaklaşılması ise büyük resmin gözden kaçırılmasına neden oluyor. Kısa vadede, plansız bir şekilde başarı elde etme peşinde koşulmasını, bir süreç olarak bakılması gereken iletişimin hatalı bir şekilde uygulanması olarak yorumluyorum. ‘Hikâye anlatımının’ klişe anlamından çıkartılarak geniş bir perspektife oturulması ise doğru iletişime giden yolda markaların en büyük yardımcısı oluyor.
Geleneksel stratejilerin doğru bir şekilde uygulanmasının önemini her zaman koruyacağını düşünüyorum. Bunun yanında iletişim stratejilerini dinamik bir bağlama oturtamayan kurum ve ajansların da bu ‘maratonda’ her zaman geride kalacaklarını söyleyebilirim. İletişimi ‘itibar yönetimi’ olarak konumlandırıyor ve ‘itibarın’ zor kazanılıp yanlış kararlar neticesinde çok kolay bir şekilde kaybedilebileceğine inanıyorum.
Son döneme damgasına vuran ‘yapay zekâ’ neredeyse her sektörün ezberlerini kökten değiştirdi. Önümüzdeki dönemde bu alanda yaşanan gelişmelerin hız kesmeden devam edeceğini öngörmek hiç de yanlış olmaz. Kısa süre önce hayatımıza giren ve sunduğu esnek çözümlerle aslında çok daha geniş bir potansiyel barındıran metaverse evreninin de her sektörün faydalanacağı yeni çözümleriyle dikkat çekeceğini düşünüyorum. Bu bağlamda; proaktif bir iletişim stratejisi yürüten ve bu teknolojileri kendi projeleri içine en hızlı şekilde entegre eden kurumların başarıya ulaşacağını düşünüyorum.
2024’te de sunduğumuz medya iletişimi, marka itibar yönetimi ve dijital strateji danışmanlığı gibi yeni nesil iletişim çözümlerimizi dinamik bir stratejiyle yürütmeye devam edeceğiz. Bugün, online ve offline medyaya yönelik yenilikçi projeler üretmeyi sürdürüyoruz. ‘Yeni nesil dijital iletişim üssü’ olarak adlandırdığımız yaklaşımımızın temelindeki ‘öğrenerek yeni çözümler geliştiren’ yapıdan güç alıyoruz diyebilirim.
Önümüzdeki dönemde; çizgi altı reklam tasarımları ve dijital pazarlama stratejilerimizle danışmanlık sunduğumuz markaların iletişim dilini oluşturmayı sürdürürken, globalde de yurtdışındaki iş ortaklarımız aracılığıyla müşterilerimize uluslararası alanda hizmet sunarak yeni projeler geliştirmeyi sürdüreceğiz.