Yapay zekâda yeni paradigma: "Gerçek zamanlı tahmin"

Quin Engine AI'ın kurucu ortakları Gonca ve Gülşah Gülser ile Quin Engine AI'ı ve yapay zekânın geleceğini konuştuk...

Gonca ve Gülşah Gülser kardeşlerin kurduğu Londra merkezli yapay zekâ girişimi Quin AI, kullanıcıların davranışlarını gerçek zamanlı olarak tahmin eden bir teknoloji şirketi olarak kısa sürede Londra ofisini açtı. Kurucu ortaklar Gonca ve Gülşah Gülser ile Quin Engine AI'ı ve yapay zekânın geleceğini konuştuk... 

İnsan beyninin karar verme mekanizmasını dijitale aktaran bir yapay zekâ şirketi olarak hizmet veriyorsunuz. Öncelikle sizi ve Quin AI’ı yakından tanıyalım…
Gonca Gülser:  Boğaziçi Üniversitesi'nde “Yönetim Bilişim Sistemleri” alanında okudum, masterımı da aynı alanda aynı üniversitede tamamladıktan sonra LSE’de organizasyonel araştırma yöntemleri üzerine eğitim aldım. Büyük veri ile olan akademik ilişkim; uzun yıllar kurumsal hayatta Virgin Holidays, Turkcell gibi firmalarda veri bilimci olarak çalışmaya dayanıyor. Kurumsal hayat hepimizin bildiği gibi biz veri bilimcileri, çeşitli formlar ve yapıların belli bir stabilizasyonuna ve kabullenişlere itiyor. Bu kabullenişleri red ederek içimde uzun zamandır var olan girişimcilik heyecanı ile birleştirdim.

Gülşah Gülser: Koç Üniversitesi'nde ekonomiden mezun olduktan sonra Manchester Business School’da MBA’imi tamamladım ve uzun yıllar KPMG de strateji ve yatırım danışmanlığı yaptım. Danışmanlıkta veri ve müşteri analitiğinin önemi ve karmaşıklığı üzerinde çalıştığımız konulardı. Gonca ilk Quin’in fikri ile geldiğinde data yaklaşımındaki fark ve bildiğimiz doğruları farklı yaklaşımla inovatif boyutta ele alması beni çok heyecanlandırdı ve beraberce fikri hayata geçirmek için yola çıktık.

Bir veri bilimcisi ve bir yönetim danışmanı olarak böyle bir girişimde bulunma fikri nasıl ortaya çıktı? Quin AI’ın ürünleştirme sürecini ve globale açılma hikâyesini anlatabilir misiniz? 
Gonca Gülser: Kurumsal hayatta var olan kısıtlar nedeniyle sürekli aynı şeyleri yapıp ve sonuç mekanizmalarında belli noktalara kadar dokunabilme konusu her beyaz yakalı gibi beni de bir arayışa itmişti. Sürekli aynı şeyleri yapıp sonuçların değişmesini beklemek ne kadar zorlayıcı olsa da içinde bulunduğum süreçte beni daha fazla hayal kurmaya itti. Bu hayal ise Click Stream data konusu üzerine yoğunlaşmamı sağladı. Eş zamanlı Machine Learning ve AI’in CRM’e uygulanması üzerine Boğaziçi Üniversitesinde ders verdiğim için dolayısıyla akademik olarak elde ettiğimiz bilimsel verileri gerçek hayatta daha uygulanabilir modeller üzerine uygulamak beni hep farklı heyecanlara sürükledi. 

İnsanı anlamaya çalışırken çevresel faktörler, duygusal değişkenlikler tüm akışkanlığı değiştirecektir. Yani tüm düşünceleri ardışık şekilde lineer düşünürken, lineer dışına çıkan bir veri var aslında. Bu değişkenlik yaşandığında ise, “seni eski ardışık davranışlarınla tanıyorduk hâlâ lineer bilgilerdeki veriye göre sana davranacağız” dediğimizde başarılı sonuçlar yerini maalesef başarısız sonuçlara bırakıyor. Lineer dışı ilerlemeyi devam ettirmek istiyorsak da geçmiş veriyi optimize etmeden sadece tahminleme mekanizmasını güçlendirmek gerekiyor. Bunu duyunca ilk başta şaşıracaksınız fakat biraz düşündüğünüzde insan zihni zaten daha fazla optimize etmeyi daha fazla maliyetli buluyor. Davranışını da bu çerçevede gerçekleştiriyor. Dolayısıyla var olan datayı da bu çerçevede oynatmaya başlıyorsun. Her kişinin kendine ait özel bir patikası oluşuyor ve insan kendi yolunu kendi belirliyor. Gerçek zamanlı verinin akademik prensiplere dayandırılarak ortaya konması beni bu nedenle çok heyecanlandırıyor. Bütün bunlar kafamda uçuşurken bunu ben neden yapmıyorum dedim ve QUIN AI AUDEIENCE ENGINE doğdu. Yaptık yani biz bu işi. 

Gülşah Gülser: Varoluş amacımızda bir şeyler yaratma var aslında. Uzun yıllar bu kadar sınırlarda yer alıyor olmaya bir nokta koymak istedik. Kardeşim Gonca aklındaki bu fikirle geldiğinde hiç tereddüt etmeden hemen süreci inşa etmeye başladık. Globale açılmamız ise; Quin'in merkezi Londra’da. İlk kapattığı yatırım turu ve İngiltere hükümetinden alınan hibelerle uluslararası pazarlarda büyüme vizyonunda. Quin’in İngiltere’deki Direktörü Daniel Rawles ile birlikte inovasyonu yaptığımız her işin kalbine koyarak hem Londra pazarında hem de Türkiye pazarında büyümesini sağlıyoruz. Oldukça rekabetçi olan Innovate UK KTN tarafından 13 binden fazla başvurunun yer aldığı hibe başvurusunda seçilen 10 şirket arasında yer aldık ve "Derin Öğrenme ile Optimizasyon" araştırma projesi için “full hibe” almaya hak kazandık. Bu doğrultuda yürütülecek olan araştırmaya, Alan Turing Enstitüsü araştırmacısı ve UCL’de Integrated Machine Learning Systems Yüksek Lisans Programı’nın kurucusu olan Profesör Miguel Rodrigues öncülük edecek. Araştırmalarımıza İngiltere'de AI özelinde tasarlanmış hibelerle insan davranışı öngörüsü odakta kalacak şekilde explainable AI ve generative AI odaklı devam edeceğiz. 

Quin AI’ı hangi şirketler kullanıyor ve kullanım amaçlarından bahsedebilir misiniz?
Gülşah Gülser: Temel olarak hedef kitlemiz perakendenin online kanallarına hizmet vermek. Big data diye adlandırılan büyük veri, iş süreçlerinde verimi artırma ve daha net kararlar verme açısından şirketlere büyük faydalar sağlıyor. Şirket hedeflerini belirlemek ve şirketin yönetiminde daha etkili sonuçlar elde etmek için big datayı anlamlı hale getirmenin ve şirket süreçlerinde kullanmanın iş gelişmesine etkisinin büyük olduğunu düşünüyoruz. Şu aşamada perakende online kanallara hizmet verirken ileride büyük veri kanallarını, müşterilerini yönetmek isteyen tüm mecralarda davranış bazlı öngörüsel analiz yapan derin öğrenme tabanlı bir AI görevi görmek ana hedeflerimiz içinde. Bunların içinde oyun endustrisi, finans kuruluşları, FMCG telekomünikasyon şirketleri gibi sektörler bulunmakta. Yani veriyle işi olan tüm süreçlerde QUIN Al Audience Engine’ın yer almasını hedefliyoruz. 

Quin AI’ın nasıl çalışıyor, öne çıkan özellikleri neler ve rakiplerinden nasıl ayrışıyor? 
Gülşah Gülser: Quin Al insan davranışlarını öngörebiliyor derin öğrenme algoritmalarıyla insan davranışlarını tahmin ediyor. QUIN Al Audience Engine, online perakende iş modellerinde elde edilen online trafik verilerini, anlık olarak geçmiş veriye bakmadan sadece o andaki insan davranışına odaklanıp, kişi özelinde analiz edilen davranışa istinaden doğru zamanda, doğru mesajı vermeyi sağlayan uçtan uca bir AI yapısı. İnsan davranışını, internet sitesine girdiği anda anlamlandırarak insana özgü anlık motivasyonel değişkenliklere göre 70 ms’de kişiye özel değer önerisi sunabiliyor. 

Gonca Gülser: Rakiplerden nasıl ayrıştığımıza gelince; biraz romantik olacak ama teknoloji ile veriye yön vermek için hayal kurmak gerekiyor. Veriye yaklaşımımız, veriyi işleme yönetimimiz ve algoritmalara yaklaşım biçimimiz bilinenin çok daha ötesinde. İnovasyon da işte tam burada ortaya çıkıyor. Statik segmentlerde gösterilen yapılardan farkımız ise; insan beyninin karar verme anındaki birçok veriye bakıp, makine öğrenmesini insan gibi karar verebilme yetisine taşıyoruz. Anonim olan ve geçmişi olmayan datayı an içinde anlamlandırıp veriyi oluşturan anonim kişiyi tanımayı başarabilmek bizim için de çok büyük heyecan. Fakat şirketler için ise çok daha büyük hizmet olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de birebir rekabette bulduğumuz bir teknoloji şimdilik bulunmuyor. Bugüne kadar var olan tüm süreçler kural bazlı segment çalışmaları üzerine kurulu. Quin Ai’ın ise gerçek zamanlı anonim olan datayı işleyen tek firma olduğunu söyleyebiliriz. 

ChatGPT, son dönemde oldukça popüler ve diğer yapay zekâ çeşitlerinde olduğu gibi faydaları ve nasıl suistimal edilebileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bu konudaki düşünceleriniz neler? 
Gonca Gülser: Kısa süre içinde yarattığı muazzam etkiyle herkesin bir anda ilgi odağı haline gelen Chat GPT, yapay zekâ konusundaki tüm ezberleri bozmayı başardı ve bu özel alanı bir adım öteye daha taşıdı. Yapay zekâ teknolojilerinin çıkabileceği çıtayı gösterme noktasında önemli bir referans olan Chat GPT’in yakın bir gelecekte Google’ın tahtını sallayacağını düşünenlerin sayısı az değil. Sohbet tabanlı ilerleyen Chat GPT, kendisine sorulan sorular karşısında tıpkı insanlar gibi yanıtlar veriyor. Size sunacağı detaylar ise büyük ölçüde yapacağınız doğru ve kaliteli yönlendirmelerle ortaya çıkıyor. Kendisine sorulan soruları çok kısa süre içinde anlayıp anlamlı cümlelerden oluşan yanıtlara dönüştürüyor. 

AI neden var derseniz çünkü hızlı. İşin sırrı bu kadar basit. Fakat bu basitliğe ulaşma süreci çok kompleks bir çalışma gerektiriyor. Yazılı veya sözlü basında okuyoruz bazen, yapılan bir araştırmada bilgisayar MONET tablosunu çizdi diye. Bilgisayar ya da AI teknolojiler 100 tane MONET tablosunu incelediyse 101. Tabloyu yapay zekâ çizmesi çok beklenecek bir şey. Ama bu bilgisayarı MONET yapmaz. Aslında bu kavramlarda yaratıcılık, intelligence demek kimseyi daha farklı ya da akıllı yapmaz. Bir insanın da 100 tane MONET tablosu çizecek fırsatı olsa benzer içerikleri çizebilme imkânı olacaktır. Belki de şimdi insanların çağı başlıyor. İnsanlar tüm bu bilgileri kullanıp yaratıcılığını daha da artırabileceği ana getirebilir kendisini. Ya da bazı seçimlerde insanın daha tembel olup atıllaşabileceği alana geçebilme ihtimalini de oluşturabilir. İşte burada insanın bir seçimi olacaktır diye düşünüyorum.

Geçtiğimiz yıl şirket olarak 582 bin pound yatırım aldınız. O zamandan bu zamana neler oldu? Gelecekteki hedefleriniz neler?
Gülşah Gülser: Geçen Mayıs’ta yatırım turumuzu tamamladık İngiliz yatırım grubu SFC’nin önderliğinde, Almanya’dan NCA, Logo VC ve StartersHub tura katıldı. Aldığımız 580 bin pound yatırımı ürünü geliştirmek, takım kurmak ve İngiltere pazarını test etmek için kullanıyoruz. Yeni yatırım turundayız. Ürünümüzü daha da geliştirmek ve de hedef müşterileri belirleyip ürün pazar uyumunu belirlemek icin kullanacagız. Vizyonumuza giden yolda bize ve fikre inanan sektörde derin tecrübesi olan kişilerin yolculuğumuza dahil olması ile güçlenerek ilerliyoruz. Ana amacımız global ölçekte No Code AI teknolojisi olmak. Ethical by design kavramlarını benimseyen yenilikçi, herkesin düşünmediği hatta bildikleri doğruların akışını değiştirecek lider ve takip edilen teknoloji firması olarak yola devam etmek istiyoruz. Bu konuda da hem kendimize hem de ekip arkadaşlarımıza inanılmaz güveniyoruz. Biz tüm bu süreci hep birlikte hayal ederek yola devam ediyoruz. Bu hayalin de ortak bir şekilde biçimlenmesi bizi çok daha güçlü kılıyor. Quin’in inovasyon merkezi Londra’da yer alıyor. Quin’in İngiltere’deki Direktörü Daniel Rawles ile birlikte inovasyonu yaptığımız her işin kalbine koyarak hem Londra pazarında hem de Türkiye pazarında büyümesini sağlıyoruz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir