Yapay zekâ sadece popüler bir trend olmanın ötesinde, aynı zamanda etik ve felsefi bir düşünce sürecini de beraberinde getiren devrim niteliğinde bir teknoloji. İş süreçlerinin otomatikleştirilmesi, veri analizi, tahminlerde bulunma, müşteri hizmetlerinin geliştirilmesi ve daha pek çok alanda yapay zekâ teknolojileri büyük avantajlar sağlıyor. Peki yapay zekânın iş dünyasında yarattığı fırsatlar ve zorluklar neler? Şirketler yapay zekâyı iş süreçlerine entegre etmek için hangi stratejileri izlemeli? Yapay zekâ, iş yapış biçimlerimizi ve iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendirecek? Mindshare Türkiye CEO'su Ender Buruk ile bu sorulara yanıt aradık.
Veriler doğru etiketlenmeli ve analiz edilmeli
Yapay zekâ, son bir yılda büyük bir popülerlik kazanmış olsa da, aslında medya planlama ve satın alma gibi bazı sektörlerde uzun yıllardır kullanılıyor. Ancak yapay zekâ sistemlerini kurmak, bunları iş süreçlerine adapte etmek, hızla öğrenme ve doğru analizler yapabilme için yüksek miktarda veriyle beslemek, veri kalitesi ve gizlilik sorunlarını çözmek gibi konular, sadece küresel ölçekte büyük ajansların üstesinden gelebileceği meydan okumalarıdır. Bunun nedeni, bu tür projelerin büyük miktarda maddi kaynak ve insan gücü yatırımı gerektirmesidir. Mindshare olarak, sahip olduğumuz küresel yatırım gücüyle yıllardır yapay zekâyı kullanıyoruz. Örneğin, dijital programatik alanda kullandığımız CoPilot sistemi, müşterilerimizin bütçelerinden en iyi sonuçları elde etmelerini sağlayacak şekilde erişim optimizasyonu yapıyor. Ayrıca uçtan uca bütçe planlamada kullandığımız Architect sistemimiz, iş hedeflerine uygun olarak segmentlere özel optimum kanal yatırımlarını belirliyor. Bu sistemler öğrenen yapay zekâ sistemleri olduğundan, kullanıldıkça elde edilen sonuçlar daha da başarılı hale geliyor.
Online medya planlama ve satın alma konusunda, yapay zekâyı daha verimli ve etkili kampanya stratejileri geliştirmek için kullanıyoruz. Büyük veri analizi ve yapay zekâ algoritmalarıyla reklamlar, en uygun hedef kitleye, en uygun zamanda ve en uygun kanallarda sunuluyor. Bu sayede reklam etkinliği ve dönüşüm oranları artıyor, reklam bütçeleri daha etkin bir şekilde kullanılıyor. Aynı şekilde, online ve offline medyada müşteri verilerini analiz ederek tüketici davranışlarını anlamak ve hedef kitleye daha iyi ulaşmak için yapay zekâdan yararlanıyoruz. Offline medya planlama ve bütçe optimizasyonunda uzun süredir yapay zekâ tabanlı analitik araçları kullanıyoruz. Yapay zekâ, büyük veri analizi yaparak hedef kitleyi daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Ayrıca, farklı hedef kitlelere göre medya kanalı ve reklam yerleşimlerini önererek bütçe dağılımını optimize etmemizi sağlıyor. Ancak yapay zekânın bazı risklerinden bahsetmek son derece önemli. Mindshare olarak, özellikle veri kalitesi ve veri gizliliği konularına dikkat ediyoruz. Veri kalitesi, yapay zekânın öğrenme sürecinde ve başarılı sonuçlar elde etmede genellikle büyük miktarda kaliteli veriye ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Aynı zamanda, yapay zekâ algoritmalarının doğru sonuçlar üretebilmesi için verilerin doğru bir şekilde anlaşılması ve yorumlanması gerekiyor. Bu yüzden verilerin doğru bir şekilde etiketlenmesi ve analiz edilmesi önem taşıyor. Veri gizliliği de büyük bir öneme sahip. Kişisel verilerin korunması için veri koruma standartlarına uyulması, verilerin kullanıcının izni olmadan paylaşılmaması ve güvenli veri depolama yöntemlerinin kullanılması gerekiyor. Veri ihlalleri ve siber saldırılara karşı da önlem alınması önemli. Bunlar arasında şifreleme, güçlü kimlik doğrulama yöntemleri ve düzenli güvenlik testleri bulunuyor. Mindshare olarak, yapay zekâ sistemlerimizin veri kalitesi ve güvenliği için küresel ve yerel kanunlara uyumlu analitik kontrol sistemleri kullanıyoruz. Aynı zamanda uygun protokol ve veri depolama yöntemlerini kullanarak verilerin güvenliğini sağlamaya özen gösteriyoruz. Böylece hem müşterilerimize en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyoruz hem de veri güvenliği konusunda titizlikle hareket ediyoruz.