Dünya, hızla değişen bir çağa tanıklık ediyor. Değişimlere ayak uydurmak hatta öncülük etmek artık yeni dünyanın bir sorumluluğu. Teknolojik ilerlemelerin yanı sıra kültürel ve sosyal dinamiklerdeki değişimler, insanlığın geleceğini şekillendirirken, aynı zamanda bireyler ve toplumlar için yeni sorumluluklara ve fırsatlara kapı açıyor. Next Level olarak nitelendirebileceğimiz bu yeni aşamada, teknolojik ilerleme ile birlikte gelen sorumlulukları da göz önünde bulundurmamız gerektiği aşikâr.
Son birkaç yıla damgasını vuran yapay zekâ, merkeziyetsizlik ve çok merkezlilik kavramları, toplumlar arasındaki ilişkileri, teknoloji kullanımını ve ekonomiyi kökten değiştiriyor. Ancak, bu değişimlerle birlikte yeni etik ve sosyal sorumluluklar da ortaya çıkıyor. Örneğin, yapay zekâ ve otomasyon teknolojileri iş dünyasında devrim yaratıyor ancak aynı zamanda iş gücündeki değişimler ve işsizlik endişeleri de artıyor. Öte yandan sadece teknolojik ilerlemeyle değil aynı zamanda etik ve sosyal sorumluluklarımızı da göz önünde bulundurmak önemli hale geliyor.
İşte tüm bu nedenlerle; 2015 yılından bu yana konu ve konuklarıyla iş dünyasının kapılarını inovatif zihinlerle aralayan Meetup İstanbul, “Next Level” temasıyla dijital devrim yaşatan trend ve teknolojilerden hareketle; NextHuman, NextAI, NextStartUp, NextFuture ve NextBrand alt başlıkları ile Next Level çatısı altında kendi alanında uzman isimlerle geleceğe projeksiyon tutmaya hazırlanıyor.
Bu bağlamda; Pierre Fabre Türkiye Genel Müdürü Sercan Özen Yıldırım’a, kendi perspektifinden Next Level’ı ve gelecek hedeflerini sorduk.
Uzaktan sağlık hizmetleri daha erişilebilir olacak
Her geçen gün her anlamda daha da artan bilinçlenme süreci sağlığa verilen önceliği ve önemi de artıyor. Özellikle pandemi ile birlikte sağlığın öneminin daha fazla içselleştirilmesiyle dermokozmetik sektörüne ve cilt sağlığına da ilgi arttı. Cilt sağlığını odağına alan, arkasında bilimsel veri ve klinik çalışmalar bulunan etkin içeriklerin yer aldığı ve dermatologlar tarafından önerilen dermokozmetik ürünler bu nedenle toplam kozmetik pazarı içinde payını artırıyor ve gelecekte de artırmaya da devam edecek. Ürünlerin içerikleri, etken bileşenlerin konsantrasyon oranları, koruyucu ve katkı maddeleri içerip içermemesi yani doğallık oranları gibi ürünlerin formülasyonlarına, güvenilirlik ve etkinliklerine yönelik kriterler her geçen gün ön plana çıkmaya devam edecek. Bunun yanı sıra sürdürülebilirlik; gelecek nesillere nasıl bir dünya bıraktığımız en önemli gündem maddelerimizden biri olmaya devam edecek. Vegan formüller, organik içerikler artacak. Sektör bağımsız olarak firmaların doğaya çevreye ve insana saygı çerçevesinde üretim satış ve pazarlama prensiplerini daha fazla benimsediğini göreceğiz. Ürünlerin çevre ve doğaya saygılı olması dışında bir fayda sağlaması, bir amaca hizmet etmesi ve sosyal sorumluluk projelerine imza atması önemli olacak. Dijitalleşmenin artan hızı ile beraber yapay zekâ çözümleri ile uzaktan cilt analizi, uzaktan sağlık hizmetlerinin erişilebilir kılınması gibi faktörler ile kullanıcıların kendi cilt tiplerine ve ihtiyaçlarına uygun en doğru ürünlere ulaşabilmesi her geçen gün yaygınlaşacak.
Pierre Fabre Türkiye olarak odağımızda üç temel alan var. Dermokozmetik; Inovatif onkoloji, ve Green Mission (Yeşil Görev). Dermokozmetik alanında başta Eau Thermale Avene markamız olmak üzere dermatologlar tarafından önerilen cilt sağlığını ön plana alan medikal altyapısı güçlü ürünlerle 2024’de portföyümüzü öncelikli odak kategorilerimizde genişleterek yer almaya devam edeceğiz. Ducray markamızla leke alanında yeni ürünler sunacağız. Yine dermokozmetik alanında yeni bir markayı daha Türkiye pazarına sunarak geniş hedef kitlelere etkin ve güvenilir cilt bakımını erişilir kılacağız. İnovatif onkoloji ürünlerinde Pierre Fabre grubu olarak son zamanlarda gerçekleştirdiğimiz global iş birlikleri ile karşılanmamış ihtiyaçların olduğu metastatik kolorektal kanser, malign melanom ve meme kanseri gibi farklı kanser türlerinde ürünler geliştiriyoruz, Türkiye ekibi olarak bu ürünlerin Türkiye pazarında ruhsatlandırma ve pazar erişim süreçlerini hayata geçiriyoruz. Geçen yıl bir ürünü hastaların kullanımına vermiş olup, bu sene de iki inovatif ürünü Türkiye pazarına girmeye hazırlanıyoruz. Hastaların bu ürünlere erişimini sağlamak en önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Yeşil görev kapsamında ise 2025 yılına kadar karbon ayak izimizi yüzde 30, çöpümüzü yüzde 15, su tüketimimizi yüzde 20, enerji tüketimimizi yüzde 25 azaltmayı ve total enerjimizin yüzde 25 yenilenebilir olmasını hedefliyoruz. Ve yine her yıl olduğu gibi 2024 yılında da doğa dostu bir projeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz. İki stratejik branşımız olan dermatoloji ve onkoloji alanlarında iyi yaşamın yeni yollarını arayarak sunduğumuz çözümlerle insanların hayatlarında fark yaratacak, doğaya ve insana saygıyı ön planda tutarak sağlıklı bir toplum ve sürdürülebilir bir gelecek için değer yaratacak projelerle yolumuza devam edeceğiz. Tüm stratejik hamlelerimiz finansal başarı hedeflerimiz kadar insana ve yaşama dokunacağımız projelerimizi de önceliklendirmekten ilham alıyor diyebilirim.