Türkiye'de E-Ticaretin Önündeki En Büyük Engel E-Ticaret Siteleri

E-ticaretin yalnızca dünyada değil ülkemizde de büyük bir hızla gelişmesi, günlük yaşamla sirküle bir şekilde dönen ticaretin, internete yani e-ticarete kaymasına yol açıyor. Tabi pasta bu kadar büyükken ve giderek çok daha büyük bir hal almaya doğru giderken, neden bende internet üzerinden satış yapmayayım ki mantığıyla kurulan bir çok girişim gördük son yıllarda ülkemizde. Bugün Türkiye'de 14 bini aşkın e-ticaret sitesi ve 7 milyonun üzerinde kayıtlı müşteri var. Bankalararası kart merkezinin temmuz ayında açıkladığı rakamlara bakarsak Türkiye'de e-ticaret pazarı yılın ikinci çeyreğinde, bir önceki yıla göre yüzde 40.5 büyüme kaydetti ve 7.3 milyar TL'lik işlem hacmi oluştu. Pazarın ne kadar büyük olduğunu yalnızca bu rakamlara bakarak anlayabilirsiniz. Tamam e-ticaret hacmi giderek büyüyor ama sistem sağlıklı işliyor mu ?

Öncelikle şu soruyu sormak gerekiyor: Bugün bir giyim mağazasına gidip, bir ürünü fiziksel anlamda inceleyip almak yerine, internet üzerinden incelemeden, dokunmadan, tam anlamıyla görmeden neden alayım ki ? Elbette bu sorunun en doğru cevabı fiyat. Bugün e-ticaret sitelerinin yerel mağazalara karşı kullanabileceği en büyük koz fiyat. Eğer kurduğunuz e-ticaret sitesi fiyat bazında yerel mağazalardan daha uygun bir fiyata satış yapamıyorsa, oyunu baştan kaybetmiş diyebiliriz. Bugün insanların %68'i bir ürünü almadan önce Youtube üzerinden o ürünün videolarına bakıyorsa, firmanın fiyat avantajı sağlayamadıktan sonra başarılı olması zor.

Gelelim bir sonraki aşamaya: müşteri memnuniyeti. Küçüğünden büyüğüne çoğu Türk e-ticaret sitesinin müşteri memnuniyeti konusunda sınıfta kaldığını söylemek gerek. Herkesi aynı anda memnun etmek elbette çok zor ancak bugün markaların Facebook sayfalarına yada Twitter hesaplarına bakarsanız, günlük paylaşımların bile altında onlarca şikayet mesajı okuyabilirsiniz. Şikayetvar.com, e-ticaret siteleri hakkında yazılan şikayet mesajlarıyla dolu. Forumlar sayfalarca şikayet mesajı içeriyor.

Sistemin gelişebilmesi için öz eleştri yapmak şart. eBay üzerinden Kore'li bir satıcıyla sorunsuz bir alışveriş deneyimi yaşayabiliyorsam ve satıcı sırf olumsuz bir yorum almamak ve prestijini sarsmamak adına hiç düşünmeden para iadesi yapabiliyorsa; bilinçli tüketicilerin çoğu yurtdışından ürün almaya ( tabi bunun içinde fiyat avantajı gibi bir çok neden olsa da ) yönleniyorsa, Türk e-ticaret sitelerinin şapkayı önlerine alıp düşünmesi gerek. İngiltere'den aldığım bir ürünü garanti kapsamında tamir olması için geri gönderdiğimde, ürünün incelenip, tamir görüp tekrar bana dönme süresi maksimum 2 haftayı bulurken, Türkiye'de aynı süreç 30 iş gününe kadar uzayabiliyorsa, sistemde bir sorun var demektir.

Kabul etmek gerekirki Türkiye'de e-ticaret kültürü tam anlamıyla oturmuş değil. Sistemin sorunsuz işleyebilmesi için hem satıcı hemde alıcı tarafın kendi üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekiyor. Bu bilinç geliştikçe sistem çok daha sorunsuz çalışır hale gelecek, e-ticaret hacmi çok daha hızlı büyüyecek ve umarım Amazon.com büyüklüğünde bir e-ticaret sitesine sahip olabileceğiz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir