Dünyanın en büyük kahve zinciri olan Starbucks gizli kamera şokuyla sarsıldı.
İstanbul Bebek şubesinin kadınlar tuvaletinde bir müşteri gizli kamera olduğunu fark etti. Durumu mağaza müdürüne bildiren kadın, müdürün kayıtsız kalması karşılığında polise haber verdi ve Starbucks çalışanından şikayetçi oldu. Bunun üzerine polis soruşturma başlattı ve güvenlik kameraları incelemeye alındı. Gözaltına alınan çalışan daha sonra serbest bırakıldı. Konuyla ilgili Starbucks Marka Danışmanı Gözde Torun, ‘kabin içerisinde bulunan kameranın gizli kamera olmadığını, çalışanın kişisel cep telefonunu kabine yerleştirdiğini, durumun şikayet üzerine fark edildiğini ve çalışanın işine son verildiğini’ söyledi.
Peki böyle bir durum için bu açıklama yeterli midir? Kendini krizin ortasında bulmuş Starbucks gibi büyük bir marka sadece bir açıklamayla bu krizi atlatabilir mi? Üstelik olayın yaşandığı Bebek şubesi Starbucks şubeleri içinde dünyanın en iyi şubesi seçilmiş. Farklı ülkelerde de pek çok kriz yaşayan Starbucks bu tür krizlere alışkın olmalı. En son Arjintin'de Twitter hesabından atılan yanlış bir tweet sonucu sosyal medya krizi yaşamıştı.
Diğer yandan her zaman olduğu gibi insanların en çabuk tepki gösterdiği mecra olan sosyal medyada anında yüzlerce tweet atıldı ve hala atılmaya devam ediyor. Starbucks ise resmi hesabından hala konuyla alakalı bir açıklama yapmış değil. Hatta en son tweet 24 Mayıs tarihinde atılmış durumda. Sosyal medyada bu kadar etkin olan bir markanın bu tür krizlerde suskunluk stratejisi izlemesi ne kadar doğru? Marka Danışmanının yaptığı açıklama bile sosyal ağlardan paylaşılmamış. Ve krizin giderek büyüdüğü yer sosyal medya. Bakalım marka daha ne kadar sessiz kalacak?
