Spor sponsorluğu, markaların hedef kitleleriyle güçlü bir bağ kurmasının ötesinde, uzun vadeli bir itibar ve güven inşa etme stratejisi olarak öne çıkıyor. Doğru kurgulanan bir sponsorluğun temelinde, sporun evrensel değerleriyle markanın misyonunun kesişmesi ve bu ortak paydayı tüketicilere en etkili şekilde aktarabilme gücü yatıyor. Bu bağlamda, Unilever'in spora olan desteğini ve geleceğe dair hedeflerini Unilever Food Solutions Turkey Marketing Lideri Eylül Er ile konuştuk.
"Başarı için uyumlu ortaklık, spor sponsorluğunun temel dinamiği"
Spor tüm dünyada insanların en büyük ortak ilgi alanlarından biri. Bu yüzden de sponsorluklar markaların da kitlelere ulaşabilmesinin en etkili yolu diyebiliriz. Uzun ya da kısa vadeli sponsorluk anlaşmaları markaların tüketici ile bağ kurmasında önemli rol oynuyor. Zaten yapılan araştırmalar yiyecek-içecek sektörünün en çok sponsorluk anlaşması yapan sektörlerin başında geldiğini gösteriyor. Bizce başarılı bir spor sponsorluğunun temelinde hem sponsor olan tarafın hem de sponsor olunan tarafın içgörülerin birbiriyle uyumlu bir şekilde eşleşmesi var. Biz burada kendi ihtiyaçlarımızın ötesinde takipçilerimizin iç görüleri ve ihtiyaçlarına öncelik vererek ilerliyoruz. Spora değer katan bir marka olmak için de yaptığımız sponsorluğu takipçilerimize bir kültür olarak benimsetmek için hareket ediyoruz. Markamızın amacı, iletişim dili ve dinamizmimiz de hedef kitlemizi yakalamamızı ve tüketicilerin aklında futbol ile özdeşleşmemizi pekiştirdi.
Danışmanlık firması Kantar Worldpanel tarafından yapılan bir araştırmaya göre restoran sektörü, yoğun futbol sezonu gibi özel anlarla ilgili deneyimler sunarak tüketicileri cezbetmek için çok önemli bir fırsat yakalıyor. Biz de bu iç görüden yola çıkarak Hellmann’s olarak tüm dünyada heyecanla beklenen UEFA EURO 2024’ün resmi sponsoru olduk. Futbol kitleleri birleştiren önemli bir spor dalı. Beraber vakit geçirmeyi tetikleyen kuvvetli bir okazyon. O günlerde insanlar yan yana takımlarını desteklemek için bir araya geliyor. Ortaya paylaşımlık tabaklar, atıştırmalıklar ve insanların maç günleriyle bütünleştirdikleri lezzetler geliyor. Hellmann’s sosları da en çok böyle zamanlarda tüketiliyor. Bu yıl Türkiye’nin de turnuvada olması nedeniyle insanları sadece evlerinde değil, futbol heyecanını ve Hellmann’s lezzetlerini dolu dolu yaşayacakları bir alanda bir araya getirmek istedik. Hem sektördeki önemli restoranlarda UFS şeflerinin hazırladığı turnuvadaki ülkelerin en öne çıkan lezzetlerini atıştırmalık reçete konseptine çevirerek menüleştirdik, hem de Yapı Kredi Bomontiada’da hazırladığımız özel alanlarla birlikte maç izledik, eğlenceli aktivitelerle maç heyecanını sosladık diyebilirim. Hellmann’s’ın lezzet dolu sosları futbol heyecanıyla birleşerek herkes için çok keyifli bir anıya dönüştü. Bu ruhu ve birleştirici gücü ileriye dönük planlarımıza taşıyarak farklı sponsorluklar ve kampanyalarla tüketicilerimizle buluşmak istiyoruz.