Yapay zekâ, hayatımızın birçok yönünde oyun değiştiren bir rol oynamayı sürdürüyor. Sosyal medya platformlarının yeni algoritmaları ve kullanıcılara sundukları yeniliklerin hızlıca benimsemesi de bu etkinin en belirgin olduğu alanlardan biri. Son dönemde sosyal medyada gözlemlediğimiz yapay zekâ kullanım örneklerini ve pazarlama dünyasına olası etkilerine yakından bakalım...
Yapay zekâ, çevrimiçi ortamda etkileşim kurma şeklimizi ve içerik tüketme biçimimizi değiştiriyor!
Yapay zekâ teknolojisi, günlük olarak kullandığınız popüler sosyal ağların ve bu platformlarda gerçekleştirilen pazarlamanın önemli bir bileşeni konumuna yerleşiyor. Ancak yapay zekâ genellikle popüler platformların arka planında çalışıyor ve tamamen platformun sahibi olan şirketin takdirine bağlı olarak kullanılıyor. Bu alanın kullanımının şeffaflıktan uzak oluşu, pazarlamacıların sosyal medya stratejilerinde yapay zekâdan yararlanamayacakları anlamına gelmiyor.
Yapay zekâ ve sosyal medya, pazarlama operasyonlarını geliştirmek ve kullanıcı deneyimini iyileştirmek için bir arada kullanılan en güçlü araçların başında geliyor. İçerik oluşturma ve kişiselleştirme, influencer marketing ve reklam takibi gibi alanlarda kullanılan yapay zekâ, markaların sosyal medya faaliyetlerinden daha fazla değer ve etkileşim elde etmelerine yardımcı olurken, sosyal ağlar üzerinden yapılan pazarlamayı da dönüştürüyor. Yapay zekâ geliştikçe, sosyal medya pazarlamasına daha yenilikçi ve sofistike araçlar ekleniyor. Bu da hem sosyal medya deneyimini geliştirecek hem de artı değer yaratacak eşsiz fırsatları müjdeliyor.
Sosyal medyada yapay zekâ nasıl kullanılıyor?
Günlük olarak hayal edilemez miktarda verinin oluşturulduğu bu dijital çağda, yapay zekâ büyük ölçüde sosyal medya platformlarına gelen bu geniş veriyi yönetmede önemli bir rol oynuyor. Yapay zekâ araçları; metin ve görsel içerik oluşturma, sosyal izleme, reklam yönetimi, influencer araştırması, marka farkındalık kampanyaları gibi birçok kullanım senaryosu için sosyal medya platformlarının özelliklerini geliştirmeye ve sosyal medya faaliyetlerini ölçeklendirmeye yardımcı oluyor.
Sosyal medyadaki yapay zekâ kullanımına dair uygulamaları ve güncel örnekleri aşağıdaki gibi detaylandırabiliriz:
Reklam yönetimi
Yapay zekâ destekli araçlar reklam yönetiminde ve optimizasyonunda yardımcı oluyor. Bu araçlar genellikle reklam varyasyonlarını analiz ederek, hedeflemeler yapıyor ve müşteri segmentasyonu gerçekleştiriyor.
Veri analizi, sıralama ve etiketleme
Yapay zekâ tabanlı araçlar, reklamcılık ve moderasyon amaçları için kullanıcı tarafından oluşturulan büyük miktarda veriyi toplayarak analiz edip, etiketliyor.
Otomatik yayınlama ve zamanlama
Yapay zekâ araçları, sosyal medya platformlarıyla entegre olarak içeriği belirli zamanlarda veya en fazla etkileşim alacakları zamanlarda yayınlamak ve zamanlamak için kullanılıyor.
İçerik oluşturma
Yaratıcı yapay zekâ, metin veya görsellerle sosyal medya gönderileri oluşturmak, bir hesap veya bir gönderi için hashtag'ler oluşturmak için kullanılıyor.
Influencer marketing
Yapay zekâ destekli araçlar belirli bir reklam kampanyasını tanıtmak için en iyi influencer'ları beliriyor. Farklı hedef kitle demografilerine sahip ve farklı erişimlere sahip influencer'ları listelemeyi mümkün hale getiriyor.
İçerik moderasyonu
Yapay zekâ destekli botlar, spam içerikleri, kurallara aykırı veya uygunsuz içeriği bulmak ve filtrelemek için verileri tarıyor. Yapay zekâ araçları ayrıca bu tür içerikleri paylaşan hesapları otomatik olarak engelliyor.
İçerik önerileri
Yapay zekâ araçları, algoritmaların da yardımıyla daha önce tüketilen içeriğe dayanarak kullanıcıların beğenebileceği video, metin veya görsel içerikler öneriyor.
Video filtreleme
Yapay zekâ, yüz tanıma yazılımında kullanılarak kullanıcıların yüz yapılarını tanıyarak, kullanıcıları veya aşırı düzenlenmiş filtreleri tespit etmeye yardımcı oluyor.
Yapay zekâ destekli bu araçların sosyal medya platformlarında nasıl kullanıldığına gelince:
Snapchat, gerçek zamanlı olarak yüzünüzle birlikte hareket eden filtrelerin eklenmesi için bir yapay zekâ teknolojisi olan bilgisayarlı görüntü işleme gücünden faydalanıyor. Snapchat ayrıca ChatGPT teknolojisine dayanan My AI adlı bir yapay zekâ sohbet botu da yayınlamıştı. Bu bot sayesinde kullanıcılar, My AI ile sohbet ederek öneriler alabilir, soruları yanıtlayabilir veya ChatGPT'ye benzer diğer görevleri tamamlayabilir hale geldi. Diğer sosyal medya platformları olan Twitter, Facebook, Instagram ve LinkedIn, içerik moderasyonunda yapay zekâyı kullanmayı sürdürüyor. Bu platformlar ayrıca kullanıcıların etiketler oluşturmasına olanak sağlayan Instagram gibi diğer alanlarda da yapay zekâyı kullanıyor.
Twitter, bir kullanıcının zaman çizelgesi için hangi içeriği önerileceğini belirlemek için bir yapay zekâ aracı kullanıyor. Twitter ayrıca IBM Watson ve doğal dil işleme araçlarını kullanarak saldırgan içeriklerin moderasyonunu da yapıyor.
Facebook, kullanıcılara içerik sunmaktan fotoğraflarda yüzünüzü tanımaya ve kullanıcılara reklam hedeflemede kadar her şeyde gelişmiş makine öğrenimini kullanıyor.
Instagram, görselleri tanımak için yapay zekâyı kullanıyor. Diğer bir örnek olarak, Instagram'ın spam içerikleri filtrelemek için yapay zekâyı kullanımını gösterebiliriz. Platform, yapay zekâdan aldığı güçle ve metin tabanlı derin analizlerle nefret söylemi içeren veya siber zorbalığı teşvik eden gönderileri tespit ederek siliyor. Instagram'ın ayrıca kullanıcılara yönelik reklam hedeflemesinde yapay zekâ araçlarını kullandığı da yaygın bilinen bir gerçek.
LinkedIn ise işe alım ekiplerine iş tanımları yazmalarında yardımcı olmak için yapay zekâyı aktif olarak kullanıyor.
Bunlar, dünyanın en popüler sosyal ağlarının özelliklerine güç sağlamak için yapay zekânın nasıl çalıştığına dair sadece birkaç örnek. Tüm sosyal medya platformları, yapay zekâ algoritmaları veya makine öğrenme sistemi üzerinden her sosyal medya gönderisi için, oluşturduğunuz içeriğin ve satın aldığınız reklamların kullanıcıların önüne nasıl yerleştirildiğini düzenliyor. Üstelik bunu tamamen şeffaf olmayan bir şekilde yapıyor.
Sosyal medyada yapay zekâ kullanımı hangi riskleri beraberinde getiriyor?
Yapay zekâ kullanımı hem zaman açısından konforlu hem de angarya işlerden kurtarıyor, diğer yandan sebep olacağı olası risklerle kafaları karıştırıyor... Yapay zekâ kullanımının şeffaflıktan uzak oluşunun yarattığı endişeden bahsetmiştim. Detaya indiğimizde tedirginliğin yerini endişeler alıyor.
Bunlardan biri, yapay zekânın önyargılı karar vermesi ile ilgili
Yapay zekânın sistemik olarak aldığı önyargılı kararlar, makine öğrenme sürecinde oluşturulan varsayımlar nedeniyle ortaya çıkıyor. Kaliteli, tarafsız ve yeterli büyüklükte eğitim veri setinin eksikliği de yapay zekâ önyargısına katkıda bulunur. Benzer şekilde, önyargılı insanlar yanlışlıkla önyargılı algoritmalar da oluşturabiliyor.
Başka bir endişe, yankı odalarının teşvik edilmesi ile ilgili
Yankı odaları, yüzbinlerce kullanıcının aynı fikri paylaşarak ve takviye ederek belirli bir görüşü veya inancı sürdürdüğü durumları kapsıyor. Algortimalar, kullanıcıların daha önce ilgi gösterdiği içeriklere bağlı önermelerde bulunurken, yanlış bilgi yayınlayan kullanıcı gönderileri veya spam gibi şüpheli içerikleri de öneri listesine ekliyor. Bu durum, kullanıcılarda önyargılı inançların pekiştirilmesini tetikleme ihtimaline yol açabiliyor.
Bir diğer endişe ise deepfake'lerin artarak yayılması ile ilgili
Sosyal medyada kötü niyetli sosyal ve siyasi kullanım için deepfake'lerin yayılması konusunda da endişeler artıyor. Kötü niyetli bir hesap, başkasının yanlış şekilde oluşturulmuş görüntülerini veya videolarını siyasi veya maddi kazanç için kolayca yayabilir hale geliyor.
Bu kadar olumsuzluk ve endişeden bahsederken motivasyonumuzu düşürmeyelim...
Sosyal medyada yapay zekâ kullanımının nefret dolu veya uygunsuz içerikleri tespit ederek daha hoş bir sosyal medya ortamı oluşturma potansiyeli var. Müşteri duygularını toplayarak olumlu ve olumsuz yorumları veya gönderileri kolayca bulmamızı sağlayan avantajları var. Kullanıcı verilerine dayanarak markayla etkileşime geçme olasılığı en yüksek olan kullanıcılara özel reklamlar gösterme potansiyeli de var. Kullanıcıların ilgisini çekebilecek içerikleri, gönderileri veya beğenileri dikkate alarak göstermek, böylece içeriği daha da kişiselleştirerek kullanıcı deneyimini geliştirmek de cabası...
Son söz olarak altını çizmek isterim, her yeni teknoloji olgunlaşma dönemine gelene dek sancılı bir süreç yaşar ve yaşatır. Henüz yolun çok başındayız ve buzdağının görünen kısmıyla ilgiliyiz, bunun bir de görünmeyen tarafları var. Temel prensip olarak sorgulamayı hayatımızdan asla çıkarmaz ve yapay zekânın verdiği rahatlığın rehavetine kapılmazsak gerisi gelecektir. Ben bu geçiş sürecine kolayca uyum sağlayacağımızı düşünüyorum, sizin düşüncelerinizi de merak ediyorum.