Pandeminin, iş dünyası için benzeri görülmemiş belirsizlik ve risklerle dolu bir ortam yarattığı birçok sektörde, yeni dönemin nasıl olacağı merak edilen bir konu. İş dünyası salgın sonrası için fiziksel ofis yapılanmaları ve ofis içi çalışma düzeni konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreçte, iş hayatında zorunlu olarak gelişen bazı refleksler şirketlerin stratejik hedeflerini ciddi biçimde etkilerken, hedef ve planların ne ölçüde değiştiğinin analizi daha da önem kazanıyor. Peki pandemi sonrası çalışanları ve şirketleri neler bekliyor?
PepsiCo Türkiye İçecek Kategorisi Pazarlama Direktörü Aslı Önder'e pandemi sonrası iş ekosisteminin ne yönde değişeceğini sorduk ve yeni trend öngörülerini dinledik…
"Ürün özelinde çoklu alımlar ve büyük boyların alımı da belirgin şekilde artış gösterdi"
Pandemi ile birlikte satın alma alışkanlıkları da değişkenlik gösterdi. Evlerimizde kaldığımız süreçte online kanallardan yapılan alışverişler oldukça arttı. PepsiCo Türkiye olarak e-ticaret yetkinliklerimiz bu süreçte olumlu sonuçlar almamıza vesile oldu. E-ticaret oranımızı geçtiğimiz yıla oranla yüzde 400 artırdık. Ürün özelinde çoklu alımlar ve büyük boyların da alımı belirgin şekilde artmış durumda. Aile tüketimi olduğu için 2,5 litrelik içecekler gibi büyük boy satın alımlar artış gösterdi. Aşı uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte ev dışı tüketimin, özellikle gazlı içecek ve buzlu çaylarda küçük boylara da bir miktar geri dönüşün olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki dönemde tüketici iç görüleri doğrultusunda tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap verecek çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Pandemi ile dijitalleşme daha da hızlandı. Tüketicilerin bu yöndeki talepleri doğrultusunda dijital çözümlerimizi geliştireceğiz; özellikle medyada dijital alana daha fazla yatırım yapacağız.
"Markaların topluma fayda sağlamaları çok daha önemli bir hale geldi"
PepsiCo Türkiye olarak global ölçeğimizi topluma ve doğaya katkı sağlamak amacıyla kullanıyoruz. Özellikle son dönemde markaların tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap vermelerinin yanı sıra topluma fayda sağlamaları da çok daha önemli bir hale geldi. Bu dönemde gıda konusundaki uzmanlığımızı kullanarak ulusal yardım girişimlerine destek olduk. Bunun yanı sıra tüm ekosistemin sürdürülebilirliğini oldukça önemsiyoruz. Türkiye’deki 6 fabrikamızı sıfır atık prensibi ile yönetiyoruz.