OMO "İyilik Hareketi" gülümsetmeye devam ediyor

OMO Marka Müdürü Elif Yıldırımcan ile OMO’nun toplumsal sorumluluk anlayışını ve daha kapsayıcı olma adına bu alandaki hedeflerini konuştuk.

OMO, devrimsel nitelikteki amaç odaklı projesi “İyilik için Kirlenmek Güzeldir” projesiyle, gezegenin iyiliği için herkesi harekete geçmeye davet ederek iyilik hareketini sürdürüyor. OMO Marka Müdürü Elif Yıldırımcan ile OMO’nun toplumsal sorumluluk anlayışını ve daha kapsayıcı olma adına bu alandaki hedeflerini konuştuk. 

OMO "İyilik Hareketi" gülümsetmeye devam ediyor

Dünyanın değişen gerçekleri, iklim krizi, doğal afetler, olağan dışı durumlar iş dünyasının sorumluluğunun her zamankinden daha büyük olduğuna işaret ediyor. Markaların yalnızca ürün ve hizmet kalitesine göre değerlendiren bir anlayış geçerliliğini yitirdi. Artık insanlar mevcut sorunların çözümüne markaların da ortak olmasını, sorumluluk almasını bekliyor. Şirket olarak yaptığımız araştırmalarda da bunu yakından gözlemledik. Ayrıca Edelman’ın her yıl yayınladığı “Güven Barometresi” raporunun 2022 verilerine göre insanların yüzde 55’i toplumsal sorunların çözümünde iş dünyasının liderlik rolünü üstlenmesini bekliyor. Amazon’un “Amaç Odaklı Markaların Gücü” raporuna göre ise, insanlar sadece marka amacı olmasını değil; marka amacının eyleme dönüştüğünü de görmek istiyor. 

Amacı olan markalar büyür, amacı olan şirketler kalıcıdır, amacı olan insanlar gelişir
Marka söyleminin marka eylemine dönüşmesi şart tabii ki. Biz bunu amaç odaklı, toplumsal faydayı merkezine alan ve geleceğe de uygun bir iş modeliyle eylemlere taşıyoruz. Çünkü Unilever olarak bu konudaki duruşumuz çok net. “Amacı olan markalar büyür, amacı olan şirketler kalıcıdır, amacı olan insanlar gelişir” diyor, buna inanıyoruz. Her bir markamızın kendi marka amacı doğrultusunda geliştirdiği projelerle de insanlarda farkındalık yaratmayı, dönüşüm için onları harekete geçirmeyi hedefliyoruz. 

OMO markamızla da adımlarımızı bu vizyonla atıyoruz. 20 yıla yakın süredir çocukların bilişsel, fiziksel gelişiminde önemli olan keşiflere ilham verirken; çevreye etkisi daha az bir portföy üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Projelerimizi bu amaca ve yaratmak istediğimiz değere odaklanarak hayata geçiriyoruz. Değişimin ve farkındalığın kolektif çabalarla gerçekleşeceğini düşündüğümüzde insanların da dahil olabilecekleri, aktif rol oynayabilecekleri alanlar açan projeler geliştiriyoruz.

Daha az plastik, daha iyi plastik ve plastiksiz çözümlere odaklanıyoruz
Unilever olarak, işimizi büyütürken çevresel etkimizi azaltmaya ve topluma pozitif katkı sağlamaya önem veriyoruz. Sağlıklı bir gezegen ve toplum üzerine kurduğumuz stratejimiz Unilever Sürdürülebilir Yaşam Pusulası’nı OMO markamızla benimsiyor, bu amaçlar doğrultusunda ilerliyoruz. Üretimden tedariğe tüm süreçlerimizi sürdürülebilirlik çerçevesinde yeniden düzenledik. Formüllerimizi doğada çözünebilir içeriklerle zenginleştiriyor, portföyümüzdeki dönüşüm için ihtiyaç duyduğumuz yenilikçi teknolojilere destek veriyoruz. Daha az plastik, daha iyi plastik ve plastiksiz çözümlere odaklanıyoruz. 

Eş zamanlı olarak amaç odaklı projelerle hem farkındalık yaratmayı hem de insanları ve paydaşlarımızı çözüme ortak olmaya davet ediyoruz. Kirlenmek Güzeldir hikâyesini anlatmaya başladığımız günden beri çocukların esenliği için değer yaratacak çalışmalar hayata geçiriyoruz. Yıllar içinde oyunun mental gelişim üzerindeki etkisi, açık havada geçirilen zamanın önemi, dijital dönüşümün çocuklar üzerindeki etkisi gibi ebeveynler için öne çıkan birçok konuyu ele aldık. Bu konuların kamuoyu ile buluşmasını, konuşulmasını sağladık. Bunun için sözü yerli ve uluslararası uzman ve kurumlara verdik. Değişen dünya gerçekleri ile projelerimizi yeni katmanlar ekliyor, güncel ihtiyaçlara cevap vermeye odaklanıyoruz. 

Unilever olarak 100 yılı aşkın bir süredir ülkemizde iyi günlere olduğu kadar zor günlere de birlikte tanıklık ettik. Anın gereksinimlerine kulak vermek, fayda yarayabilecek erişime ve etkileşime sahip şirketler için oldukça önemli bir sorumluluk. Bu süreçlerde iyileşmenin, yaraları sarmanın ancak birlikte mümkün olduğuna inandık. Hepimizi tarifi imkânsız bir şekilde etkileyen 6 Şubat depremlerinde dayanışma hissinin ne kadar güçlü paylaştığımızı gördük. OMO olarak projelerimizi bu bölgemizde somut değer yaratabilecek şekilde güncelledik, değişen ihtiyaçlara göre güncellemeye de devam edeceğiz.

Daha iyi yarınlar için kolektif çaba içeren projeleri odağımıza alıyoruz
2022’de Kirlenmek Güzeldir mirasımıza yeni bir sayfa eklemiştik. OMO Çocuk Parkları projemiz ile hem çocukları hem yetişkinleri geri dönüşüme davet etmiş, OMO geri dönüşüm kutularında topladığımız plastik atıkları oyun parkına erişimi olmayan çocuklar için parklara dönüştürdüğümüz hareketimizi başlatmıştık. Çağrımıza gelen ilgi ve desteklerle projemizin ilk beş ayında iki oyun parkını Ağrı ve Trabzon’daki çocuklarla buluşturduk. İnsanlardan hem çocukların hem doğanın yüzünü güldürebilecekleri bu projemiz için çok değerli ve olumlu dönüşler aldık. Bu projemiz kapsamında, yeni oyun parklarımızı afetten etkilenen yerleşimlerde kurma kararı aldık. Oyun oynayarak, diğer çocuklarla sosyalleşerek, arkadaşlarla oyun çevresinde iletişim kurarak sosyal rutinlerini sürdürmenin çocukların güvende, bağımsız ve kontrolde hissetmelerine destek olarak geleceğe dönük bir güven oluşturacağı görüşünü aksiyon ile desteklemeyi amaçladık. Bu dayanışmaya çok daha büyük bir ilgi gördü, insanlar bu iyiliğin bir parçası olmak istedi. Markalardan harekete geçmesi beklenirken, bireysel olarak dahil olunabilecek alanların yaratılması ayrıca değerli bulundu. Gelen desteklerle Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman ile dört oyun parkını buluşturduk, yeni oyun parklarımızın yapımına da devam ediyoruz.

Eş zamanlı olarak daha iyi bir dünya, daha iyi yarınlar için kolektif çaba içeren projeleri insanlarla buluşturmaya devam ediyoruz. Migros iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz OMO Yeniden Dolum Ünitesi ile içerisindeki ürün bittiğinde aynı ambalajın tekrar tekrar kullanılabilmesini sağlıyoruz. Böylece insanlara kendi plastik ayak izlerini azaltmaları için ortam yaratıyor, daha az plastik amacımız kapsamında saf plastik üretimimizi de azaltmayı amaçlıyoruz. 

Yetişkinlere çocukların ihtiyacı olan iletişim desteği konusunda kaynak olmayı hedefliyoruz
OMO Çocuk Parkları projesiyle geri dönüştürdüğümüz plastiklerden üretilen yeni oyun parklarını depremden etkilenen yerleşim alanlarıyla buluşturmaya başladık. Dört oyun parkını çocuklarla buluşturduğumuz bölgemizde yeni parklar için çalışmalarımıza devam ederken, projemizin diğer adımı da “Paylaşmak Güzeldir” oldu. Bölgeye ulaştığımızda OMO olarak yaratabileceğimiz değerleri aramızda konuşurken, Türkiye’de örneği olmayan bir projeyi ortaya çıkarmış olduk.  

Depremler hem bölgedeki hem de ülkemizdeki çocukların hayatına yeni bir kaygı ve korku getirdi. Oyun parklarımızı bölgeye yönlendirirken çocukların duygusal ihtiyaçlarına daha geniş bir noktadan destek olmak istedik. Çocukların iklim kaygılarına dikkat çekmek için başlayan projemizi, deprem sonrasında çocuklarda farklı yansımalarla kendini gösteren kaygı, korku gibi duygu durumlarını daha iyi anlamak için bir katman ekledik. 

Kirlenmek Güzeldir hikâyemizi anlatmaya başladığımız günden beri uzman görüşleriyle OMO’ya destek veren Dr. Yankı Yazgan ve PaylaşBüyüsün platformu uzmanlarıyla bir rehberlik programı başlattık. Çocukların, ebeveynlerin, öğretmenlerin sosyal ve duygusal gelişimine, iyilik haline destek olmak için uzmanlarla herkesin erişebileceği bir “rehber” oluşturduk. Hem vaka örnekleri hem akıllardaki soruları yanıtlayan içeriklerle yetişkinlere çocukların ihtiyacı olan iletişim desteği konusunda kaynak olmayı hedefliyoruz. Bu kaynağı da paylasbuyusun.com sitesinde ve sosyal medya hesaplarımızda herkesin erişimine sunuyoruz. 

Öncelikli olarak depremden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen durumları odağımıza alıyoruz. Bu konudaki ihtiyaçları ele alıyor, iyileşme sürecine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’nin her yerinde farklı desteklere ihtiyaç duyan ebeveynler için “rehber”imizi büyütüyor, örneklerimizi çeşitlendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte; çocukların fiziksel ve bilişsel gelişimini etkileyen iklim krizi, doğal afetler, olağan dışı durumlar gibi süreçlerde okullarda ve ailelerde dayanıklılık bilincini artırmaya odaklanıyoruz. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir