Wavemaker Türkiye CDO’su Sibel Ülkü ile yılı tamamlarken trendler ve gelecek öngörüleri üzerine konuştuk.
Pandeminin etkileriyle geçen zor bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Bu dönemin Wavemaker Türkiye için nasıl geçtiğini soralım.
2020 Mart ayı itibarıyla ülkemizde pandemi ile birlikte büyük bir dönüşüm gözlemliyoruz. Bu dönüşüm tabii ki pazarlama ve iletişim sektörününün en büyük gündemlerinden bir tanesi.
Sektörümüzdeki ajansların ve markaların dönüşümünü en çok tetikleyen unsur tüketicinin dönüşümü. Pandemi ile birlikte evlerinde daha çok zaman geçirmeye başlayan tüketicide gördüğümüz en büyük değişim ise; dijitelleşme ve jenerasyon farketmeksizin e-ticaret dahilindeki gelişmeler.
Wavemaker; global vizyonu doğrultusunda reklamverenlerinin sadece medya anlamında değil, tam bir pazarlama ortağı vizyonu ile bugünün ihtiyaçları olan her dikeyde yanında olma ve büyümeyi pozitif provakasyon kültürü ile tetikleme amacı ile kurulan bir yapı. Medya uzmanlığımızın yanında, teknoloji ve içerikte de pandeminin başlangıcından çok daha önce kurulduğumuz 2017 yılından itibaren çalışıyoruz. Bu dönemde “hız” ile bütünleşerek çalışmalarımızı şekillendirdik.
Çağın gereksinimlerine uyacak şekilde; dijital ekosistemimizi tek bir departman ve tek bir yönetici ile yönetirken, bugün grup ve global vizyonumuz doğrultusunda tek büyük departman altında; marka dijital iletişim bölümü ve e-ticaret, performans servisleri bölümü olmak üzere yönetiyoruz. Böylece marka takımlarımızı e-ticaret departmanımız ile içeriden destekleyecek şekilde organize ve operasyonel mükemmeliği sağlayacak şekilde yönetiyoruz. Günümüzün değişiminde olması gerektiği gibi, ihtiyacı reklamverenlerimiz ile birlikte belirliyor uzman kadromuz sayesinde e-ticaret danışmanlığı vererek doğru e-ticaret stratejilerini geliştirip, medya ile en iyi şekilde konuşacak ve iş sonuçlarına pozitif katkı sağlayacak hale getiriyoruz.
Strateji ve içgörü departmanımızın yönetimi ile dijital departmanımızın yönetimini data odaklılık temeli ile birleştirdik. Öğrenen ve otomasyonel sistemler ile yeni normal tüketiciyi daha hızla tanırken, değişen medya karması ile strateji vizyonumuz dahilinde reklamverenlerimize daha uzman bir hizmet vermeye başladık. Uzmanlaştığımız ve en önemli kaslarımız haline gelen içerik ve teknoloji uzmanlıklarında kendimizi her geçen gün geliştirmeye devam ediyoruz. Bu alanların yeni pazarlama dünyasında medya ile ayrı ayrı yürütülmeden holistik bir yaklaşım ile büyümeyi tetikleyecek bir şekilde kurgulanmasının yeni dünyada olmaz ise olmaz temel taşlarından biri olduğuna inanıyoruz.
Wavemaker Türkiye olarak, zorlu pandemi döneminden yeni normale geçerken, öğrenmeye hız kesmeden devam ediyor ve değişim rüzgarını pozitif anlamda sırtımıza alarak daha kuvvetli bir şekilde çıkıyoruz. Değişimin her halini kucaklıyor ve sadece marka stratejilerimiz ya da hizmetlerimizde değil, yapımız içerisinde de değişimi içselleştirerek ilerliyoruz.
Markalara içerik sağlamak için birden çok sektör oyuncusunun yarış halinde olduğunu görüyoruz. Wavemaker Türkiye’nin bu bağlamda stratejileri neler?
Wavemaker yönetici ortaklarımızdan ve içerik departmanımızın lideri Sercan Doğan ile bu soruyu birlikte ele aldık. Pazarlamaya doğru bakış açısı kazandırmak adına, marka ihtiyaçlarından önce tüketicinin evrimi doğrultusundaki ihtiyaçlarına odaklanıyoruz. Marka büyümesini tetikleyecek temel taşları bu ihtiyaçların belirlediğine inanıyoruz. İçerik pazarlamasında da yine tüketici dataları olmazsa olmazımız. İhtiyaç ve içerik pazarlamasını yan yana koyduğumuzda en önemli çıkarımımız şu:
Tüketicinin ihtiyacı olmayan bir içerik kesinlikle karşılık bulmuyor. Bu sebeple de tüketicinin ihtiyacı olan içerik ne sorusuna doğru cevabı vermemiz gerekiyor. Bunun yanında değişen medya ortamı ve alışkanlıklara adapte olanlar ayakta kalabiliyor. Bu önemli noktaları kaçırmamak adına Wavemaker Türkiye, içerik önerilerini data/insight, dijital ve içerik takımları ile birlikte tasarlıyor.
Elbette WPP gücünü de bunun yanına koyduğumuzda; datayla beslenmiş, prodüksiyon, kreatif ve etkinlik kaslarını tüm kaynakları ile kullanan sektördeki lider oyunculardan biri haline geliyoruz.
Global temaslarınızı göz önünde bulundurarak, sektör beklentilerine ve bu beklentilere verilen yanıtlara ilişkin ne gibi trendler gözlemliyorsunuz?
Önemli öğretilerle dolu bir dönemi geride bırakıyoruz. Yeni normal artık normalimiz olmuş durumda. Yeni dönemde pazarı şekillendirerek, çağın bir adım ötesinde olmak için dikkat edilmesi gereken 4 öngörümüz şöyle:
- Dijitalleşme: Markaların sadece medya ya da bir mecra olarak dijitale ağırlık vermesinin başarıyı üst noktada tetiklemeyeceğine inanıyoruz. Dijitalleşme bu dönemde artık tepeden tırnağa olmalı. Şirketlerin kendi iç yapılarında dijitalleşmeleri, yeteneklerinin dijitalleştirilmesini sağlayacak çözümler getirmeleri ve pazarlama vizyonlarında dijitalleşmelerinin en önemli başarı anahtarı olduğu inancındayız.
- Ticaretin her halini sahiplenmek: E-ticaret ve M-ticareti jenerasyon fark etmeksizin en önemli satın alma trendlerinden bir tanesi haline gelmiş durumda. Markaların ve aslında marka çözüm ortaklarının bu gelişmeye radarlarını çok hızlı çevirdiklerine hepimiz geçtiğimiz sene itibari ile birlikte şahit olduk. Yeni dönemde; pazarlama liderleri olarak kendimize sormamız gereken en önemli soru: E-ticaret kanallarımız ve offline satın alma kanallarımız doğru şekilde senkronize çalışıyor mu? Doğru holistik data stratejilerini bu kanallar arasında kurduk mu? Holistik satınalma ticaret stratejimiz ne? E-ticaret sitemiz ve e-retail sitelerimizin arasındaki doğru strateji ne olmalı?
- Data yönetiminde odaklılık: Sektör büyük oyuncularının birebir hedefleme yerine yapay zekâ ve tahmin (prediction) odaklı data kullanımına doğru bir değişimini yaşadığımız mevcut dönemde, markalarımızın kendi 1st party datalarına yapacakları yatırımlar en doğru yol olacak.
- Tüketicinin iyi olma hali: Tüketicinin ihtiyaçları değiştiği gibi markalara bakış açıları da değişti. Günümüzde tüketiciler artık markaları sadece ihtiyaçlarına cevap verdikleri için seçemez hale geldi. Sektör fark etmeksizin ihtiyaçlar dışında, kişinin yaşam motivasyonuna, inandığı doğrulara ve iyi olma haline dokunabilen markaların bugün yine bir adım önde olduğunu gözlemliyoruz. Tüketicin ihtiyacına cevap vermenin yanında, tüketicinin sesi olabilmek mesele.
Wavemaker Türkiye’nin gelecek dönem yol haritasında neler var?
Wavemaker Türkiye, pozitif provokasyon yaklaşımı ile reklamverenlerinin hedefleri doğrultusunda büyümesini tetiklemeye tüketici ihtiyaçlarına en doğru şekilde cevap verecek çözümlerle hizmet sunmaya devam edecek. Yeni dönemde; tüketicilerin nabzını tutmaya devam ederek, data odaklı çalışma ilkemizi merkeze koymaya ve reklamverenlerimizin pazarlama ortağı olarak DNA’mızda bulunan medya, teknoloji ve içerik uzmanlıklarımızı daha da geliştirmeye odaklanacağız.