Son dönemlerde ana akım medyayı tekrar ele geçiren diziler, günlük hayatımızın birçok noktasında konu ediliyor. Öyle ki dizilerde işlenilen konuların gerçek hayattan pay bulması da bu durumu alevlendiriyor. Geçtiğimiz sezondan beri bu alevi harlayan en etkili dizilerden biri de tahmin ettiğiniz üzere "Kızılcık Şerbeti" oldu. Bilmeyenler için bahsetmek gerekirse dizi kısaca farklı kültürlere sahip olan iki ailenin hayatına odaklanıyor. Tabii dizilerin olmazsa olmazı; aşk, ihanet, dedikodu, komplo gibi aklınıza gelebilecek birçok unsur da senaryoya bolca serpiştiriliyor...
Diziyi izleyenler bilir, geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümde 40 bin euro değerindeki çanta hediyesi dikkat çekti. Bu çantayı isteseniz de öyle kolayca edinemiyorsunuz. Sahip olabilmek için haftalar öncesinden sıraya girmek gerekiyor. Yani çok paranız olsa bile bu çantaya ulaşmak biraz zor. Dizide bahsedilen bu çanta, lüks tüketim markalarından Hermès'in ikonik Birkin modeli...
Diziye konuk olan çantanın hikâyesi ise Jane Birkin ve Hermès'in CEO'su Jean-Louis Dumas'ın bir uçakta karşılaşması üzerine başlıyor. Jane Birkin'in el çantalarının pek de pratik olmadığını söylemesi üzerine, Dumas ona daha işlevsel bir çanta tasarlamayı teklif ediyor. Bu konuşma sonucunda Birkin çantası ortaya çıkıyor ve 1984 yılında piyasaya sürülüyor. Yüksek kaliteli deri ve el işçiliğiyle üretilen bu çanta, lüks ve statü sembolü haline geldi ve günümüzde hala moda dünyasının en ikonik parçalarından biri olarak kabul ediliyor.
Günümüze tekrar döndüğümüzde ise Birkin aslında bir çanta modeli olmaktan öte, statü ve sosyal ayrıcalık sembolü haline gelmiş durumda. Yani bu çantaya sahipseniz, kolunuza çanta değil statü ve ayrıcalık takmış oluyorsunuz. Aslında çantanın satın alma sürecinden itibaren bir statü ispat sürecine girildiği için bu süreci yaşamak bile ayrıcalıklı hissettiriyor. "Çantanın satın alma süreci mi varmış?" dediğinizi duyar gibiyiz... Her ürünün bir satın alma süreci bulunuyor fakat bu çantanın süreci biraz farklı işliyor...
Peki Hermès marka çantaya ulaşmak ne kadar zor olabilir?
- Öncelikle çantayı satın almak için bir randevu almanız gerekiyor. Müşteriler, belirli modelleri sormadan önce hangi çantayı istediklerini bilmek zorunda.
- Mağazaya giren müşteriler, potansiyel müşteri olup olmadıklarını belirlemek için dikkatlice gözlemleniyor. Çantayı hemen satın almak mümkün değil; önce üyelik sistemi ile birkaç bin dolarlık alışveriş yaparak kendinizi kanıtlamanız gerekiyor. Bu alışverişler genellikle aksesuarlar, takılar, parfümler ve diğer lüks ürünlerden oluşuyor. Üyeliğiniz onaylandıktan sonra, çanta almak için mağaza çalışanlarından randevu talep edebiliyorsunuz.
- Çantalar, mağazada numune olarak bulunuyor ancak istenen modelin varlığı arka depoda kontrol ediliyor.
- Çanta, varsa bile mağaza içinde herkesin gözü önünde değil, özel bir odada eldivenlerle açılarak müşteriye sunuluyor.
- Mağazada yoksa üzgünüz, bu el yapımı çanta için sıraya girip haftalarca beklemeniz gerekiyor.
Birkin'i eşsiz ve ulaşılmasını zor kılan güçlü stratejilere değinmek gerekirse, Hermès'in lüks tüketim malları pazarında bulunduğu benzersiz konuma bakabiliriz. Marka, ürünlerinin nadirliği ve erişim zorluğu ile tanınıyor. Birkin modelinin üretim süreci de son derece detaylı ve zaman alıcı. Her bir çanta, el yapımı olmasının yanı sıra üretimi saatler sürüyor. Bu, sınırlı üretim kapasitesine yol açıyor ve dolayısıyla talep arzı sürekli aşıyor.
Hermès’in bu stratejisi, ürünlerine olan talebi ve marka bağlılığını da doğal olarak artırıyor. Birkin, yalnızca bir moda aksesuarı olmaktan çıkıp aynı zamanda bir yatırım olarak da görülüyor. İkinci el piyasasında, bu çantaların fiyatlarının genellikle daha yüksek olduğu biliniyor. Çünkü mağazadan bir çanta alabilmek için gereken çaba ve sabır, bu çantaları daha değerli kılıyor. Mağazadan doğrudan çanta alamayanlar, ikinci el piyasasından daha yüksek fiyatlarla satın alabiliyorlar.
Sonuç olarak, "Kızılcık Şerbeti" dizisinde bir Birkin çantanın konu edilmesi, Hermès'in benzersiz pazarlama stratejisini ve bu çantaların bir statü sembolü olarak konumlanışını gözler önüne seriyor. Hermès, ürünlerinin nadirliği ve erişim zorluğu ile müşteri sadakatini de bir bakıma artırıyor ve sosyal statü sembolü olarak markanın cazibesini sürdürüyor...
Kızılcık Şerbeti içer, Hermès çantamı takarım!