Teknolojik gelişmelere karşı bir tepki olarak ortaya çıkan Ludizm akımı, 19. yüzyılda İngiliz işçilerin dokuma makinelerine karşı yaptıkları şiddet eylemleriyle başladı. Bu eylemlerin temelinde, işçilerin dokuma makinelerinin onların işlerini ellerinden alacağı ve işsizlik sorununa yol açacağı endişesi yer alıyordu. İşçiler, bu endişelerini duyurmak amacıyla makineleri kırarak tepkilerini gösterdiler. Ludizmi kısaca, teknolojinin geleneksel insan emeğine dayalı üretimin ve insan gücünün yerini almasına karşı çıkan bir akım olarak tanımlayabiliriz.
Ludizm terimi, Ned Ludd adındaki bir tekstil işçisiyle ilişkilendiriliyor. Efsaneye göre Ludd, bir eve girerek içeride bulunan bütün dokuma makinelerini kırar. Ludd bu makineleri, birçok tekstil işçisini işinden eden canavarlar olarak görmektedir. Bu olaydan sonra İngilizler arasında, yeni keşfedilen teknolojik aletlerin başına herhangi bir zarar geldiğinde "Ned Ludd did it" yani "Ned yapmıştır" şeklinde bir söylem ortaya çıkmıştır.
Artık teknoloji kırılmıyor, eleştiriliyor
Günümüzde teknoloji günlük yaşamın bir parçası haline geldiğinden Ludizm yaygın bir felsefi akım olarak kabul edilmiyor. Ancak günümüz Ludistleri, makineleri kırmak yerine teknolojilere karşı eleştirilerini internet üzerinden dile getiriyorlar. Teknolojinin bazı olumsuz etkilerine ve insanların bağımlılığına dikkat çeken Ludistler, teknolojinin sınırlarının ve etik kullanımının önemini vurguluyorlar.
Özetlemek gerekirse, Ludizm akımı, teknolojinin insan emeği ve geleneksel üretim süreçlerini yerinden etmesine karşı çıkan bir harekettir. Tarih boyunca Ludizm, dokuma makinelerine karşı şiddet eylemleriyle anılsa da günümüzde bu akım, teknolojiye karşı eleştirel bir bakış açısıyla kendini göstermektedir. Ludistler, teknolojinin olumsuz etkilerine dikkat çekerek, insanların teknolojiyi bilinçli bir şekilde kullanması gerektiğini savunmaktadırlar.