İnovasyonu icat olarak düşünmek yanlış olacaktır. İcatlar faydalı sonuçlar doğurabilir ancak önemli olan nokta, ekonomik açıdan getirisi olan ve daha önce hiç yapılmamış bir şeyi sunmaktır. İnovasyona yönelik fırsat arayışı içerisinde olan işletmeler, ‘’Mevcut olanın daha çok değer katması için ne yapmalıyız?’’, ‘’ Hangi adımlar ekonomik gelişimimizi olumlu yönde etkiler? ‘’ ve son olarak ‘’Mevcut kaynakların kapasitesini ne tür bir değişiklik arttır? ‘’ gibi soruları sormalıdır.

J. Murray Spengler, elektrikli süpürgeyi icat etmiş ancak enteresan bir şekilde ürünün ticarileştirilmesi ve satışı, deri imalatçısı olan W.H. Hoover tarafından gerçekleştirilmiştir. Akabinde elektrikli süpürge, tüm dünyada Spengler adı ile değil Hoover adı ile anılmıştır. İnovasyonun yaratacağı etki, inovasyonun büyüklüğü ile eş değerde değildir. Ürün, hizmet ve süreçlere doğru bir şekilde entegre edilmeyi bekleyen küçük parçalar, inovasyonun yaratacağı etkiyi maksimum düzeye çekmektedir. Geçmişten buna en güzel örnek, Sony markasına milyarlarca dolar para kazandıran taşınabilir kasetçalar Walkman ve günümüzde ise Apple markasına ait taşınabilir MP3 çalar iPod’ dur.

Bir diğer çarpıcı örnek ise 1846 yılında Elias Howe’un icat ettiği dikiş makinasıdır. Boston’lu Howe, bu icadını inovasyona dönüştürmeyi becerememiş, dolayısıyla icadına ismini verme ve bundan para kazanma fırsatını kaçırmıştır. Öte yandan Isaac SİNGER , Howe’un dikiş makinası için almış olduğu patenti fırsata çevirerek dünyanın her köşesinde dikiş makinası denilince akla gelen marka ve isim olmayı başarmıştır.