Fil’m Hafızası'ndan Halloween ruhunu yansıtan animasyon filmler

Cadılar Bayramı’nın gizemli atmosferi animasyonların düşsel dünyasında hayat buluyor. Bazı sahneler tüyleri diken diken ederken, bazıları izleyiciyi büyülü bir yolculuğa davet ediyor. Halloween’in büyülü evreniyle tanışmaya hazır mısınız? İyi seyirler…

Güz mevsiminin melankolik havası, Halloween’in gizemli atmosferiyle buluşuyor. Fil’m Hafızası, Pazarlamasyon okuyucuları için Cadılar Bayramı ruhunu yansıtan animasyon filmlerden oluşan özel bir seçki hazırladı.

Seçkide yer alan animasyonlar, klasik korku anlatılarının ötesine geçerek duygu yüklü, düşsel ve zaman zaman trajikomik evrenler sunuyor. Bazıları doğrudan Halloween gecesinde geçmese de gotik atmosferleri, ölümle hayat arasındaki bağları ve kostümle kimlik arasındaki geçişleriyle Cadılar Bayramı’nın gizemli ruhunu etkili biçimde yansıtıyor. İyi seyirler…

Coco (2017) 

Ölümle Hayat Arasında Renkli Bir Yolculuk

Disney-Pixar ortak yapımı Coco, doğrudan Cadılar Bayramı’nda geçmese de ölümle kurduğu yaratıcı bağ, görsel dünyası ve kültürel atmosferiyle bu listeye girmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Film, Meksika'nın Ölüler Günü geleneğini merkezine alarak, hem çocuklara hem yetişkinlere ölüm kavramını korku yerine sevgi, anı ve müzikle anlatmanın incelikli bir yolunu sunar. Coco, geleneksel Halloween imgelerinin aksine, karanlık ve korkutucu görsel kodlarla değil; parlak renkler, çiçekler, kurukafalar, sokak müzikleri ve aile sıcaklığı ile bezeli bir öte dünya portresi sunar. Ancak yine de kemikli karakterler, iskelet şehirleri ve mezarlık sahneleriyle Halloween’de sıkça karşımıza çıkan sembolleri dönüştürerek yeniden kullanır. Bu da filmi yalnızca kültürel değil, estetik olarak da Halloween evreniyle örtüşen bir deneyime dönüştürür.
Tuba Büdüş

The Nightmare Before Christmas (1993)

Gotik Bir Bayram Masalı

Tim Burton’ın gotik ve karanlık mizahı ile özdeşleşen evreninden çıkan The Nightmare Before Christmas, Cadılar Bayramı’nın karizmatik kralı Jack Skellington’ın Noel’i keşfetme sürecini konu alır. Film, hem Cadılar Bayramı’nın korkutucu atmosferini hem de Noel’in sıcak ruhunu ustalıkla harmanlayarak, türler arası bir geçiş yaratır. Stop-motion tekniğiyle hayat bulan bu animasyon, aidiyet, kimlik arayışı ve tatmin gibi evrensel temaları işlerken; bayramların yalnızca ritüellerden ibaret olmadığını, duygusal ve düşünsel boyutlarıyla da izleyiciyi etkilediğini gösterir. Gotik öğelerle süslenmiş karakterler ve karanlık dünyalar, Burton sinemasının alametifarikası olan şiirsel ürkünçlük hissini taşırken; film yalnızca çocuklara değil, her yaştan izleyiciye nostaljik ve düşündürücü bir Cadılar Bayramı deneyimi sunar.
Tuba Büdüş

The Addams Family (2019)

Tüm Addamslar Bir Arada

Karikatürist Charles Addams’ın yarattığı Addams Ailesi, bu doğaüstü kara-komedide yeniden yorumlanır. Tuhaf özelliklere sahip ürkütücü aile, evin oğlu Pugsley’nin geleneksel Sabre Mazurka töreni için tüm akrabaların ziyaretine hazırlanmaktadır. Sıra dışı yaşam tarzları, mükemmel mahallesini korumak için Addamsları kovmak isteyen reality şov sunucusu Margaux Needler’ın yönettiği yakınlardaki bir banliyö topluluğuyla çatışır. Gerilim gittikçe artarken Addams Ailesi kendine has yaşam tarzına sadık kalarak aile olmanın ve farklı olanı kabullenmenin değerini ortaya koyar. Wednesday, Fester Amca, Itt ve daha nice Addams karakterinin animasyon yorumu, korkutucu atmosferiyle Halloween ruhunu yaşatan filmler arasında yerini başarıyla almaktadır.
Selin Tanyeri

It’s The Great Pumpkin, Charlie Brown (1966)

Büyük Balkabağını Beklerken

Peanuts özel bölümlerinin en iyisi kabul edilen bu çizgi film Snoopy, Linus, Sally, Lucy ve Charlie Brown’ın Cadılar Bayramı kutlamalarını konu alır. Kostümlerini giyen ekip önce şeker toplamaya, sonra Violet’in partisine gitmek üzere yola koyulur. Savaş pilotu kılığına giren Snoopy, Kızıl Baron ile hayali bir hava savaşına tutuşur. Linus, bir balkabağı tarlasında mitolojik Büyük Balkabağı’nı beklemek için diğerlerine katılmaz, kendisine inanan Sally’yi de peşinden sürükler. Büyük Balkabağı Cadılar Bayramı’nda tarlasından kalkan, ona inanan çocuklar için büyük bir hediye oyuncak çantası taşıyan efsanevi bir kişiliktir. Peanuts’ın kendine özgü tuhaf ortamında eğlenceli bir Halloween kutlaması izlemek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir film.
Selin Tanyeri

Hotel Transylvania (2012)

Dracula’nın Karanlık Dehlizlerinden Transilvanya’ya

Vampir mitinin en ikonik figürü Dracula, Hotel Transilvanya’da gotik karanlığını bir kenara bırakıp mizah dolu bir anlatıyla seyirci karşısına çıkar. Tim Burton’ın etkilerini hatırlatan gotik atmosfer, renkli bir animasyon estetiğiyle birleşerek Halloween ruhunu eğlenceli bir tona taşır. Dracula, kızını dünyadan korumak için inşa ettiği otelde canavar dostlarıyla birlikte huzurlu bir yaşam sürerken, bir insanın gelişiyle tüm dengeler altüst olur. Film, korku sinemasının köklü karakterlerini parodi ve sevgiyle harmanlarken aile bağlarını, özgürlüğü ve kabul görme arzusunu merkeze alır. Hotel Transilvanya, her ne kadar animasyon sineması örneği olsa da birçok türün kodlarını paylaşır. Öte yandan vampir mitine yenilikçi bir soluk getirir.
İrem Yavuzer

Frankenweenie (2012)

Kabul Etmek Ya da Ölümü Yeniden Kurgulamak

Tim Burton’ın stop-motion tekniğiyle yarattığı Frankenweenie, gotik estetiği ve siyah-beyaz formatıyla Halloween ruhunu en saf hâliyle yansıtan filmlerden biridir. Mary Shelley’nin Frankenstein’ından ilham alan film, Victor adlı küçük bir çocuğun ölen köpeği Sparky’yi yeniden hayata döndürme çabasını konu alır. Yas, ölüm, özlem ve umut temalarını işleyen Burton, klasik korku sinemasının alışılagelmiş kodlarını retrospektif bir bakışla yeniden üretir. Bir çocuğun gözünden “bilinmeyen olgusu üzerine düşünme”yi yine çocuksu bir merak eşliğiyle harmanlar. Hem ürkütücü hem de duygusal birer ritimle ilerleyen film, Cadılar Bayramı’nın vazgeçilmezlerinden biri olmaya adaydır. 
İrem Yavuzer

Monster House (2006)

Cadılar Bayramı’nın En Karanlık Sokağı

Üç arkadaşın sıradan görünen bir evi keşfetmesiyle başlayan Gil Kenan imzalı Monster House, Cadılar Bayramı ruhunu karanlık ve eğlenceli bir atmosferle buluşturuyor. DJ, Chowder ve Jenny, karşı sokaktaki yaşlı Nebbercracker’ın gizemli evinin aslında yaşayan, nefes alan ve insanları yutan bir yaratık olduğunu fark eder. Cadılar Bayramı gecesi yaklaşırken kimse onlara inanmaz, bu yüzden çocuklar tek başlarına evin sırrını çözmek ve semtin güvenliğini sağlamak zorundadır. Animasyon, gotik tasarımı, gerilim dolu sahneleri ve esprili anlatımıyla hem çocuklara hem yetişkinlere hitap ediyor.
Nazlı Esen Albayrak

ParaNorman (2012)

Ölülerle Konuşan Çocuk

Ölülerle konuşabilen Norman’ın hikâyesini anlatan, Chris Butler ve Sam Fell imzalı ParaNorman, Cadılar Bayramı atmosferini hem ürkütücü hem de eğlenceli bir dille yansıtıyor. Kasabasındaki kimse onun yeteneğine inanmazken Norman, yıllar önce haksız yere suçlanan bir cadının lanetini durdurmakla görevlendirilir. Zombiler, hayaletler ve karanlık sırlarla dolu bu mücadelede, Norman yalnız olmadığını fark eder; cesaretin, empatiyle birleştiğinde dünyayı değiştirebileceğini keşfeder. Stop-motion tekniğiyle hayat bulan film, gotik görselliği, kara mizahı ve dokunaklı hikâyesiyle dikkat çekiyor. ParaNorman, Cadılar Bayramı ruhunu farklı kuşaklara hitap eden bir masala dönüştürüyor.
Nazlı Esen Albayrak

Corpse Bride (2005)

Gölgelerde Filizlenen Bir Masal

Tim Burton’ın Corpse Bride filmi, karanlıkla romantizmi buluşturan gotik bir animasyon olarak izleyeni büyülüyor. Stop-motion tekniğiyle hayat bulan bu dünya, ölülerin arasında dolaşırken bile şiirsellik taşıyor. Victor, yanlışlıkla ölü gelin Emily’ye yüzük takınca iki dünya arasında sıkışıyor. Kasvetli ormanlar, kemiklerin dans ettiği neşeli mezarlıklar ve hüzünlü melodiler eşliğinde hikâye akıp gidiyor. Halloween ruhu, her sahnede kendini gösteriyor; mum ışıkları yanıyor, gölgeler derinleşiyor, melodiler fısıldıyor. Danny Elfman’ın gotik müzikleri, Burton’un görsel büyüsüyle birleşerek izleyeni melankolik ama sıcak bir atmosfere çekiyor. Aşkın ölümü bile aşabildiğini hatırlatıyor, gotik masalların hâlâ yaşamaya devam ettiğini kanıtlıyor.
Ekin Taneri

Coraline (2009)

Yeni Dünyalara Açılan Kapılar

Henry Selick’in yönettiği Coraline, gotik bir kabus masalı gibi karşımıza çıkıyor. Stop-motion tekniğiyle örülen bu karanlık evren, çocuk masalı gibi başlıyor ama kısa sürede huzursuz bir tonda derinleşiyor. Coraline, ilgisiz ailesinden sıkılıp gizemli bir kapı keşfediyor; öte tarafta her şey mükemmel görünüyor, ama düğme gözlü “Diğer Anne” gerçeğini gizliyor. Renkler giderek soluyor, gölgeler büyüyor, masumiyet tehlikeli bir oyuna dönüşüyor. Halloween ruhu, her sahnede kendini hissettiriyor; örümcek ağları geriliyor, fısıldayan rüzgârlar ürperti veriyor. Bruno Coulais’nin tedirgin edici müzikleriyle birleşen bu görsel şiir, izleyeni hem büyülüyor hem de rahatsız ediyor. Coraline, stop-motion animasyonun gotik tarafını en keskin şekilde yaşatıyor.
Ekin Taneri

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir