Gümüş ekonomi

Araştırmacı ve Yazar Evrim Kuran: "Kendilerine özgü tüketim ve tasarruf alışkanlıklarından yola çıkılarak 50 yaş üzeri bireylerin ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayacak ekonomik fırsatlar ‘gümüş ekonomi’ olarak nitelendiriliyor. Gümüş ekonomi 50 yaş üzeri bireylere yönelik mevcut pazarın genişlemesini ve yeni bir pazarın ortaya çıkmasını öngörüyor. "

Dünyada artık 8 milyara yaklaşan nüfusuyla bir küresel köy; ortanca yaşı ise 30,9. Bugün 84 milyon 680 bin nüfusa sahip Türkiye’nin ortanca yaşı  33,1. Türkiye, her ne kadar genç bir ülke olarak lanse edilse de dünya ortalamasının üzerinde bir ortanca yaşa ve yaşlı nüfus oranına sahip.

Nüfusun yaşlanması tüm ülkeler açısından önemi giderek artan bir belirleyici. Doğum oranlarının azalması, ortalama yaşam sürelerinin artması ile yaşlı nüfusun payı her geçen gün artıyor. Nüfus projeksiyonları dünya ölçeğinde nüfusun giderek yaşlanacağını, bir başka deyişle yaşlı nüfusun payının toplam nüfus içerisinde artacağını gösteriyor. Hatta bu durumu anlatan yeni terimler de hayatımıza girdi: The Silver Tsunami, Gri Tavan, Yaşlı İstihdamı, Gümüş Ekonomi.

Yaşlıların yaşam kalitesinin artırılması, nüfusun yaşlanmasının ortaya çıkaracağı sorunlarla baş etme zorunluluğu,  ekonomik fırsatları değerlendirmeyi esas alan gümüş ekonomi, aktif yaşlanma, yaşlı bireylerin istihdam edilebilirliğinin ve sürdürülebilirliğinin sağlanması, sosyo-kültürel faaliyetlere toplumsal katılım, sağlık ve sosyal güvenlik gibi başlıkların önümüzdeki dönemde demografiye dair en fazla üzerinde konuşacağımız konular olacağını düşünüyorum.

The silver tsunami
Bu metafor, Türkçe’de “gümüş tsunami” olarak kendine karşılık bulabilir. Özellikle 21. yüzyılın ilk döneminde Forbes, The Economist gibi medya kurumlarının popülerleştirdiği bu kavram, dünya nüfusunun gittikçe yaşlandığı ifade etmek için kullanılıyor. Dünyanın artan yaşlı nüfusunu tsunami gibi ürkütücü bir metaforla tanımlamak da birçok akademisyen ve uzman tarafından eleştiriliyor.

Gri tavan
Dünya genelinde ve özellikle batı ülkelerinde artan emekli olma yaşı, beklentiyi karşılamayan büyüme hızı gibi çeşitli sebeplerden dolayı daha uzun süre iş hayatında olması gereken yaşlı nüfusun, gençlerin istihdam edilmesi veya kariyer yolunun önünde bir engel olarak kabul görmesine yol açtı. Gri tavan sendromu da gençlerin iş gücünde hâlâ yer alan yaşlı popülasyonunun gölgesinde yaşadığı bu tıkanıklığı ifade etmek için kullanılıyor.

Yaşlı istihdamı 
Yaşlı istihdamı konusu, geniş kapsamlı politikaların gelecekteki yönelimi ile ilgili olarak, yaşlılara yönelik çevre inşa etmek, 50 yaş ve üzeri bireyler için istihdam olanakları yaratmak, yaşam boyu öğrenme ve önleyici sağlık bakımı gibi politikaları içeriyor. 

Gümüş ekonomi 
Nüfusun yaşlanmasının beraberinde çeşitli sorunları getirmesi kaçınılmaz. Bu sorunların başında aktif nüfusun azalması, bakım hizmetleri maliyetlerinin artması, sosyal güvenlik harcamalarının artması ve üretimin azalması geliyor. Bu sebeple yaşlı nüfusun artmasının ‘sorun’ olarak ele alınması yaygın bir durum. 

Dünya ülkeleri son on senedir bir araya gelerek “biz bu yaşlı nüfusla ne yapacağız, yarattıkları sorunları nasıl çözeceğiz” konulu sempozyumlar düzenliyor. Neyse ki gelişmiş ülkeler son yıllarda sorunların yanı sıra ekonomik fırsatları da barındırdığının ayırdına vardılar. 

Dünya genelinde artan yaşlı popülasyonu, yeni bir ekonomi sahası oluşturdu. Silver Economy veya Türkçesiyle gümüş ekonomi, yaşlıların hayatını kolaylaştıracak ürün ve hizmetlerin sunulmasını ifade ediyor. Kendilerine özgü tüketim ve tasarruf alışkanlıklarından yola çıkılarak 50 yaş üzeri bireylerin ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayacak ekonomik fırsatlar ‘gümüş ekonomi’ olarak nitelendiriliyor. Gümüş ekonomi 50 yaş üzeri bireylere yönelik mevcut pazarın genişlemesini ve/veya yeni bir pazarın ortaya çıkmasını öngörüyor. 

Yeniden beceri kazanımı, yaşlı bakımı, iş yeri ve işgücüne adaptasyon, sosyal refah, yaşlı dostu altyapılar, sağlık ve esenlik gibi birbirinden farklı alanlarda yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını doğru analiz etmek, yaşamlarını kolaylaştıracak çözümler sunmak ve refah seviyesini artırmak üzerine bir ekonomi modeli olarak ele alınıyor.

Yaşlı nüfusun artmasıyla ortaya çıkacak ekonomik fırsatların yaşam kalitesini arttırmaya yönelik aktif yaşlanma ile birlikte ele alınması gerekiyor. Sağlık, güvenlik ve katılım bileşenlerinden oluşan ve yaşamın bir bütünü dahilinde hayata geçirilmesi gereken aktif yaşlanma, bireylerin yaşlılık sürecinde kendilerini sağlıklı, toplumda güven içinde hissettikleri ve çeşitli faaliyetlerle birlikte toplumsal katılımın sağlanabildiği önemli bir anlayış. 

Kaçınılmaz bir gerçek olan nüfusun yaşlanmasını fırsata çevirmeye yönelik etkin, planlı ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirme çabası bütün ülkelerin gündeminde olan veya olması gereken önemli bir husus. Aktif yaşlanma bağlamında ömür boyu öğrenme kaslarımızı çalıştırmamız artık bir gereklilik. Belki de “bu yaşta ne okulu” yerine “şimdi hangi bölümdesin” cümlelerini duymaya kendimizi alıştırsak iyi olur. 

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]