Son zamanlarda adını sık sık duyduğumuz “içerik pazarlama” kavramı hepimiz için çok tanıdık aslında.
Geçmişte ürün hakkında bilgi vererek, ürünü anlatarak yazılı ve görsel basında içerik pazarlama hep yapılıyordu. Firmalar ve müşteriler arasındaki bilgi akışının bir parçasıydı içerik. Ancak internetle birlikte müşteriye ulaşan mecralardaki artış, içeriğin etki alanını ve bu alanın nasıl oluşturulacağını bambaşka boyutlara taşıdı. Eskiden amaç sadece “ anlatmak ve bilgi vermek” iken, şimdi müşteriye sunulacak "fayda" işin içine girdi. Bu durum ise, markaların içerik üretme konusunda çok özenli olmaları gerektiğini ortaya koydu.
Günümüzde içerik, markaların elle tutulup dokunulamayan elçisinin derinden hissedilen gücü adeta. Yani markayla ilişkili dilin ve anlatılanların gücü…Marka kimliğini destekleyen, markayı rakiplerinden ayıran, müşteri çeken ve ona deneyim sunan, markaya uzun soluklu başarı sağlayan bir güç. Markanın yüzü. Markanın zenginliği, anlaşılırlığı, özgünlüğü, yenilikçiliği ve samimiyeti.
Önemli olan ise bu gücü ihtiyaç ve beklentilere uygun yaratıp, doğru biçimde kullanabilmek ve yönetebilmek.
Örneğin, web sitenizde kullandığınız içerik orijinal mi? Mekanik bir satış süreci sunmanın ötesinde, markanızın ruhunu yansıtıyor ve bunu müşterilerinize doğru biçimde hissettiriyor mu? Duygusu var mı? Her yerde bulunabilecek ürün özelliklerinden başka anlattığı hikayesi var mı? Yeterince dikkat çekiyor mu? Heyecanlandırıyor mu? Diğer yandan, sosyal medyada paylaştığınız makale sizi ne kadar yansıtıyor? Makalenin başlığı müşteride merak uyandırıyor, peki anlatılanlar ve üslup tatmin edici mi?
Sadece Türkiye’de 20 bin civarı olan e–ticaret siteleri, rekabetin gece gündüz sürdüğü bir ortamda soluksuz mücadele ediyor. Hızlı alışveriş, zamanında teslimat, ürünler hakkında yeterli bilgi zaten her sitenin olmazsa olmazı artık. Fark yaratmak, müşteriyle daha başka şekillerde diyalog kurmayı gerektiriyor ki standartların giderek yükselmesi durumu daha da zorlaştırıyor. İşte bu noktada başarılı bir müşteri deneyimi ile tasarlanmış etkili bir içerik süreci şekillendiriyor. Yani web sitenizin tasarımı ve işleyişi ne kadar iyi olursa olsun, aslında etkili bir içerik sizi farklılaştırıyor. Bugün Grupanya, Grupfoni gibi fırsat sitelerine baktığımızda, içeriklerin ne kadar aynı ve sıradan olduğunu görüyoruz. Amaç sadece“ fırsat satmak” . Durum böyle olunca müşteriyi etkileyebilecek, onlarca site arasında müşterinin kendilerine bağlılığını arttırabilecek en büyük güçlerden biri göz ardı ediliyor.
Ad Age’in 2012 yılının sonunda yaklaşık 600 marka ile yaptığı araştırmaya göre markalar bütçelerinin ortalama yüzde 12′sini içerik pazarlamaya ayırıyor ve markaların yarısından fazlası bu oranı daha da arttırmayı planlıyor. Çünkü görünen o ki; başarılı bir içerik pazarlamasıyla müşterinizin normalde satın alacağından daha fazla ürün almasını, markanızı benimsemesini, aidiyet hissetmesini ve size sadık kalmasını kolaylaştırırken, sosyal medyadaki paylaşımlarıyla da sizi milyonlara ulaştırmasını sağlayabilirsiniz.
İlgi çekici bir içerik, insanların markaları sosyal medyada takip etme nedenleri arasında ilk 3’te yer alıyorsa ve dijitalleşme ise geleceğimiz, içeriğin gücünden en verimli şekilde faydalanmak gerektiği çok net.