İnsanoğlunun işbirliği yeteneği sayesinde diğer canlı türlerini boyunduruk altına alarak dünya üzerinde mutlak hakimiyet sağladı. İşbirliğini kolaylaştırmak ve teşvik etmek amacıyla ise hukuk adı altında belirli yasalar geliştirdi. Peki, bu sistem olması gerektiği gibi işliyor mu? Ülkenizdeki adalet sistemini düşündüğünüze aklınıza gelen ilk şey uzun süreli ertelemeler, yüksek maliyetler ya da ara sıra yaşanan adaletsizlikler mi? Ya da kararlar tamamen rasyonel bir şekilde mi veriliyor?
Önyargı ve yorgunluk gibi insan hatalarının olmadığı bir hukuk sistemi
2012 yılında İsrailli hakimler üzerinde yapılan bir araştırma, hakimlerin aç olduklarında daha sert kararlar verebildiklerini göstermişti. Araştırmaya göre, tok olan hakimlerin yüzde 35'i şartlı tahliyeyi reddederken aç olan hakimlerin yüzde 85'i reddediyordu. Yapay zeka teknolojilerinin, bu sorunların üstesinden gelmek ve adalet sistemini iyileştirmek için umut vadeden çözümler sunabileceği düşünülüyor. Hukuki süreçlerini soyut bir hesaplama olarak düşündüğümüzde, yapay zeka sistemlerinin rolü daha net anlaşılabilir. Kanıtlar ve yasalar girdi olarak kullanılırken, çıktı olarak hukuki bir karar verilir. Bu nedenle, bazı bilim insanları, robot hakimler aracılığıyla bu hesaplama sürecini tamamen otomatikleştirmeyi hayal ediyor; önyargı ve yorgunluk gibi insan hatalarına düşmeden, her karara yorulmadan aynı yüksek hukuki standartları uygulayan bir yapay zeka sistemi.
Robot hakimlerin adalet sistemini tamamen değiştirmesi veya insan hakimlerin yerini alması elbette kolay bir süreç olmayacaktır. Tahmin edeceğiniz üzere adalet sistemi, sadece hukuki hesaplamalardan ibaret değildir. İnsan faktörü, empati, ahlaki değerlendirmeler ve hukuki yorumlamalar gibi unsurları içerir. Bu nedenle, tamamen insansız bir adalet sistemi kurmak etik ve pratik zorluklarla karşılaşabilir. Gelecekte yapay zekanın hukuk alanında nasıl bir rol üstlenebileceği hakkında daha fazla bilgi için videomuzu izleyebilirsiniz.
Mahkeme salonlarında yapay zeka: Robot hakimler