Yapay zekâ sadece popüler bir trend olmanın ötesinde, aynı zamanda etik ve felsefi bir düşünce sürecini de beraberinde getiren devrim niteliğinde bir teknoloji. İş süreçlerinin otomatikleştirilmesi, veri analizi, tahminlerde bulunma, müşteri hizmetlerinin geliştirilmesi ve daha pek çok alanda yapay zekâ teknolojileri büyük avantajlar sağlıyor. Peki yapay zekânın iş dünyasında yarattığı fırsatlar ve zorluklar neler? Şirketler yapay zekâyı iş süreçlerine entegre etmek için hangi stratejileri izlemeli? Yapay zekâ, iş yapış biçimlerimizi ve iş dünyasının geleceğini nasıl şekillendirecek? Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan ile bu sorulara yanıt aradık.
Fark, teknolojiyi doğru kullanmakla başlıyor
Kısa zaman önce bize çok uzak bir kavram olan ‘Yapay Zekâ’, teknolojinin her geçen gün ilerlemesiyle birlikte tüm dünyayı giderek artan bir şekilde etkisi altına alıyor. Öyle ki, artık uzun yıllar ayakta durmak isteyen, kalıcı ve başarılı olmayı hedefleyen küçük işletmeler, büyük şirketler, kuruluş ve devletler mutlaka yapay zekâ sistemlerini geliştirmek ve kullanmak zorundalar diyebiliriz. Bonna olarak, her zaman için yeni fikirlerimizle birlikte en iyi hammaddeleri ve en yeni üretim teknolojilerini kullanarak sektörü büyütmeyi hedefleyen markayız. Bu sebeple her sene yıllık bütçemizin yaklaşık yüzde 5’ini 15 kişilik bir ekiple yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarımıza ayırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, günümüzde teknolojiyi doğru ve etkin kullanmak kurumlar arasında farklılık yaratan etmenlerin başında geliyor. Tüm dünyayı giderek artan bir şekilde etkisi altına alan, çok yönlü teknoloji ‘yapay zekânın’, bir süredir pek çok sektörde kullanılmaya başlandığının farkındaydık. Bu ileri teknolojinin porselen sektörü dahil çok daha fazla alanda kullanılarak, her iş kolu, her işletme ve her sektör için büyük avantajlar yaratacağına inanıyorduk. Bu inançla yapay zekâ alanında yaptığımız çalışmalarımıza hız kazandırdık ve Bonna Tasarım ekibimiz ve tasarımcımız Ahmet Osman Peker ile yapay zekâ teknolojisini kullanarak Futura koleksiyonumuzu bu yıl içinde hayata geçirdik. Futura, ülkemizde porselen sektöründe AI teknolojisi kullanılması bakımından bir ilk. Türkiye de ilk defa yapay zekâ ile tasarlanan koleksiyonu ürettik. AI teknolojisiyle oluşturulan Futura’nın desenleri, günümüzün Rönesansı olan teknolojiyi tüm özellikleriyle yansıtıyor ve bilimin büyüleyici enerjisinden ilham alıyor.
Günümüzde yapay zekâ, bugün herhangi bir adresi bulmak için kullanılacak en uygun rotayı belirlemekten, alışverişlerde kişisel öneri listesi oluşturarak en uygun ürünleri sunan uygulamalara ya da otoyollarda kaza riskini en aza indiren sürücüsüz araçlara kadar pek çok alanda insanlara zaman, emek, maliyet, iş gücü açısından büyük üstünlükler sağlıyor. Böylesi önemli bir teknolojiden elbette ki faydalanmak porselen sektörü için de bir avantaj. Nedir bu avantajlar diye bakarsak; yapay zekâ ile yeni bir ürün tasarımı için gereken mühendislik hesaplamaları, daha hızlı ve doğru bir şekilde çeşitli senaryoları ve olası sonuçlarıyla simüle edebiliyoruz. Üretim sürecine baktığımızda ise, yapay zekâ modellerinin verileri analiz ederek daha hızlı ve doğru kararlar verilmesine yardımcı olduğunu görüyoruz. Tüm bu çerçevede, yapay zekâ modellerinin üretim ve tasarım süreçlerinde daha etkili ve verimli olmamıza yardımcı olduğunu düşünüyoruz. Bu da daha kaliteli ürünlerin daha hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesi anlamına gelmekle birlikte, işletmelerin rekabet anlamında da avantaj elde etmesine yardımcı oluyor. Yapay zekâ teknolojisini başarıyla kullanmaya başlamış ve geleneksel iş süreçlerine ve uygulama yazılımlarına makine öğrenimini ve bilişsel etkileşimleri dahil eden kurumların, kullanıcı deneyimini büyük oranda iyileştirerek ve üretkenliği artıracağını düşünüyoruz. Bu sebeple hali hazırda kendi bünyemizde oluşturduğumuz tasarım ekibimiz ile yapay zekâ altyapı çalışmalarımız devam ediyor. Günümüzün ileri teknolojisini porselene yansıtarak yeni koleksiyonlarımızla son kullanıcıları buluşturmaya devam edeceğiz.